Metrobüsle mecidiyeköy'e geçerken yolda arkadaşlar aramaya başladı ve biz durağa geldiğimizde ismail'le beklentimiz 1.90 boylarında, kalın kaşlı bir arkadaşımızın bizi karşılamasıydı ancak kimseyi bulamadık. Pilot vecihinin kolpa olduğuna iyice kanaat getirdik derken buluşma yerinde kendisini görmemiz bizi şaşırttı. Demek ki gerçek bir karaktermiş..
Buluşma yerinde o kadar kişiyle karşılaşınca 'ne yapacaz la' şeklinde düşünmeye başladım. Hava soğuk ve gideceğimiz yerleri bu havaya göre ayarlamamıştık. Ancak anlık çözümle ikinci bir simit sarayı olayını yaşayıp simit sarayını işgal edip çaylarımızı yudumlayıp simitleri götürdük. Tabi bu sırada arkadaşların hararetli konulara girişleri ve ortamın bir anda samimi bir havaya bürünmesi çok hoştu. Vs konuları, sosyal konularda tartışmalar olmasının yanında Güneş'in kenarda arkadaşlara Kombinasyon konusunu anlatması da cabasıydı..
Simit sarayında yeterince oturduktan sonra ıhlamur kasrına doğru yol almaya başladık. Arada dürümcüde dürümleri götürdük, arkadaşların sürü psikolojisinin bir örneğini de burada sergilemelerine tekrar şahit oldum. İlk sipariş veren arkadaş adana dürüm sipariş verdikten sonra ardından 8 kişinin aynı siparişi vermesi kayda değerdi..
Ardından ıhlamur kasrına geçtik güzel güzel foto'lar çektik. Tek tek sahneye çağırarak fotolar çektik. Soğukta dışarda oturduk milletin götü dondu ama buluşma adına kimse bana mısın demedi. Arada kalkalım demesem Law ve Aizen konusu kapanmayacaktı. Manga söz konusu olunca millet soğuğu bile unutuyor, nasıl bir topluluğuz bilemedim. Herneyse oradan Beşiktaşa yürüdük falan derken bir anda kendimizi Bowling salonunda kendimizi bulduk. Takımları Liseliler ve Üniv'liler şeklinde ayırıp oyunlara başladık derken ismail'le de günler öncesinden bu oyuna hazırlık yaomamıza rağmen unuttuğumuz yada göz ardı ettiğimiz bir şey vardı. Takımda bizden başka bu oyunu bilen var mı? İşte bu soruya cevap almadan oyuna başladık, bir de ne görelim takımımız 6 kişi benle ismail dışında oynamayı bilen yok. Bir taraftan bu arkadaşlara nasıl atılacağını öğretirken bir taraftan da oynamaya çalışıyoruz. Tabi bu durumda ilginç şeylerle karşılaşmadık değil, ilk kez 2 bowling atış alanını kullanarak atış yapan Gökhan arkadaşımızın oyunu, bir türlü beceremediğimiz falsolu atışları her elde Emre'nin atması, Hakan'ın kardeşine taktikler vermemesi ve ben bunla ne yapacağım bakışları falan derken Uğur'un bizim takımı zorla karşı tarafa mağlup etme çabası altında bir oyun geçirdik. Tabi diğer taraftan liselilerin ayrı bir oyunları vardı, takım halinde ve bu tür problemlerle uğraşmadan maçı ne yazık ki tekrar aldılar. Bu oyundan sonra bir dahaki sefere sizi yenecez iddialı sözler etmeden oyun salonundan kendimizi dışarı attık. Ohh dünya var dedik.
Sonrasında Kadıköy'e geçmek vapura binmeden önce ekmek aldık martılara atarık diye ama arkadşlarımız o kadar aç ki aldığımız ekmekleri vapura bindikten sonra kemirmeye başladılar, açlar(Şimdi bir kaçı bana laf atacak ama sakın inanmayın).Martılar gelmeye başlayınca elde atacak ekmek kalmadı..
Vapurda dışarda oturunca götümüz dondu tabi içeri girdik ve boş bulduğumuz yere oturduk ve bu arada değerli adminimiz centilmenlik yapıp genç bir bayana yardım etmesi gözlerden kaçmadı.. Kadıköy'e indiğimizde bazı arkadaşlar ayrılmıştı ancak biz yolumuza devam ettik, yol göstericimiz Uğurla(Ijou) doğrudan bir kahveye gittik. Otuduğumuz gibi konu tekrardan manga konusuna geldi.. Yok Minato aşkı yok Law reisti derken bende karşı durarak sonuna kadar Luffy ve Madara dedim. Konular dallandı budaklandı Evrim konusuna da geldi falan bir baktık saatler geçmiş ardından dürümcüye geçtik. Herkes yine aynı siparişi verdi tabi bu kez mecburiyetten, yedik bir güzel doymayanlar ikincisini de istedi. Ardından çıktık Moda'ya Waffle yemeye gittik. Waffle güzel ve bir o kadar da enerji patlaması yaşattı. İyice geceye akacaz derken arkadaşlar geç oldu diye yavaştan ayrılmaya başladı ve saatler 10'u gösterirken Ali geldi bazı arkadaşları da gönderdik. Ardından dolanalım derken Kadıköy'de bu saatlerde hayatın durduğuna şahit olduk. Ardından bizde 8 kişi metrobus durağına doğru yol almaya başladık. Yolda bağıra bağıra şarkı çığırmamız iyiydi tabi yine de enerjimizi atamadık. Ardından metrobüs dırağında 4 arkadaşı farklı yönlere uğurlarken ben,ali, ismail ve kaan yani kalın kaşlı arkadaşımız kaldık. Metrobüsle mecidiyeköye geçtik Kaan daha fazla dayanamadı uykusuzluktan düşecek başımıza kalacak diye kendisini de gönderdik ardından biz 3 yoldaş yemek yemeye mecidiyeköye indik ancak bir de ne görelim girdiğimiz Burger King de travestiler, aldın mı başa belayı. ismaili zor zaptettik enerji patlaması yaşaması başımıza bela oldu. Zorla tuttuk kendisini ve yemeği yiyip metrobüse atladık. Ardında Ali'yi bıraktıktan sonra ismaille derin bir konuda konuşmaya başladık. Uzun zamandır bir konudan dolayı bu kadar gülmemiştim karnıma ağrılar girdi gülmekten. Metrobüs'ün son durağa nasıl geldiğini bile anlamadık. Ardından eve girdik ve ben yazmaya başladım bu yazıya ve bir kaç şey daha yazıp yazıyı bitirecem.
Buluşmaya katılanlara teşekkür ediyorum. Gelecem deyipte gelemeyenlere bir şey demiyorum belki bazı nedenleri var anlarız.Ancak konu altında gereksiz gevezelikler yapıp ardından gelecem dediği halde gelmeyene bir şeyler söylemek geliyor içimden ismail de yaz diyor ama yazmayacağım, lütfen bir daha bu tür konu başlıkları altında kirlilik yapmayın, başka bir şey istemiyoruz.
Fotoğrafları çeken Mahmut(Pinco) arkadaşımıza özellikle teşekkür ederim. En yakın zamanda foto linklerini bekliyoruz kendisinden.
Haaa bir de en önemli şeyi unuttuk, bağış yapmadınız lan yarın ilk işiniz bankaya uğramak ve bağış yapmak olsun işiniz. Özellikle Kolpa Kaan senden iyi birşeyler bekleniyor..
Fotoğraf linki:
http://postimage.org/gallery/qqufvay/
Keşke bende gelebilseydim, baya bi eğlenmişsiniz hepiniz 
