Değerli arkadaşlar sitemizi ziyaret ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Forumu güncel tutmaya ve olabildiğince ilgilenmeye çalışıyoruz. Sitemize girince üye olup ilgilendiğiniz manga konularına mesaj atarsanız seviniriz.

Hellsing - Dark of The Past Ops (Role Play) (RP Ekranı)

Mangatürkün rol yapma alanı, çeşitli karakterlere bürünebileceğiniz, kendi maceralarınızı yaşayacağınız yer...
oguneg
Mesajlar: 13
Kayıt: 22 Nis 2014 19:06
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Detroit Metal City
Favori Anime: Detroit Metal City

Adam boşluğuna vurduğunda, çubuk ağzından dışarı fırlamış, Tornado arka arkaya 7-8 defa öksürmüştü. Çubuğun dışarı çıkmaması gerekiyordu, şimdi başın dertte. Öksürürken galiba fazla zorlamıştı, az kalsın iç organlarımı kusuyordum, diye düşündü.

Kapşonlu herifin ne ve kim olduğunu çözmeye çalışırken, hızla çöküp kaybolan sis, adamı beraberinde götürdü. Kadın kendinden geçmişti, Lark'ı istiyordu. Odadan çıktılar. "Herif malı götürdü." dedi. Tornado, bu olayda en büyük payı kendisine biçti, zira kafasına silah doğrultması, Lark'a maskülin bir görünüm kazandırmıştı. Bir teşekkür bekliyorum, dedi ve gülmeye başladı.

Gülmesi bir anda yarıda kesildi. Kendisine ne olacaktı? Bu ruh hastası kadın ona bu saatten sonra her şeyi yapabilirdi. Kadının kendinden geçmiş olduğu için durumun farkına varamamış olma ihtimalini düşünse de, çok hızlı bir şekilde bu düşünceyi kafasından attı. Kadın o kadar da salak değildi. Sonra kapşonlu adam vardı, o da kayboldu diyelim, Lark vardı. Ona teşekkür edecek değildi herhalde, nankör herif, diye düşündü.

Onlarla bir daha karşılaşmayı göze alamazdı, buradan bir an önce kaçmalıydı. Baba-oğul'un gittiği kapıya doğru yöneldi.
Kullanıcı avatarı
onatcan3
Mesajlar: 85
Kayıt: 25 Mar 2014 13:34
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Hellsing
Favori Anime: Guardian Angel

Nereye gittiğini sanıyorsun?

Dedi Tornado'nun arkasından çıkan bir ses. Başını çevirdiğinde göreceği ise rütbeli bir Hellsing askeri oluşuydu. Omzunda beliren iki çizgi, onun Tornado'dan üst rütbe olduğunu, binbaşı gösteriyordu. Peki ne zamandır oradaydı? Neden onları gözetliyordu? Yoksa komutanın verdiği bir kolcu, gözetleyici miydi?
Öbür yandan ise Lark ile Seras giysilerini çıkarmadan yatağa atmışlardı kendilerini. Üç kişiden fazla alabileceği, geniş yatağı, onun yanındaki tahta ve yatağın uzunluğundaki gardrobu dışında, bir de duvardaki devasa 210mm'lik obüs topu vardı duvarda asılı olan bir eşyası vardı.
Cansız bir şekilde uyuyakalmıştı Seras. Sadece Lark'a sarılmış, kısacık boyuyla Lark'ın boynuna sıcacık nefesini veriyordu sürekli. Öbür yanda ise, Tornado'nun çevresini on iki asker sarmıştı. Hepsi, teğmenden üstün rütbeli olmakla beraber, öfkeliden çok alaycı bakışları vardı.

Senden yapmanı istediğimiz bir şey var...

Dedi başlarındaki Binbaşı sinsice gülümseyerek Tornado'ya.
oguneg
Mesajlar: 13
Kayıt: 22 Nis 2014 19:06
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Detroit Metal City
Favori Anime: Detroit Metal City

Kapının tam eşiğindeydi. Odadan çıkmak üzereydi ki, arkasından gelen ürpertici sesi duydu.

Nereye gittiğini sanıyorsun?

Bir an düşündü, bu albayın sesi değildi, Lark da değildi, kapşonlu çocuk hiç değildi.
Arkasını döndü, adama baktı. Yaptığı ilk şey apoletindeki şekilleri saymak oldu, bir binbaşıydı bu. Daha sonra ise, etrafında 10'dan fazla adam olduğunu fark etti. Hepsi de rütbeliydi.

Alaycı bakışlarına histerik ve sessiz kahkahalarıyla cevap verdi.

Senden yapmanı istediğimiz bir şey var...

Elini alnına götürdü, selam verdi. Midem kazınıyor, dedi. İşler hiç iyiye gitmiyordu.
Kullanıcı avatarı
onatcan3
Mesajlar: 85
Kayıt: 25 Mar 2014 13:34
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Hellsing
Favori Anime: Guardian Angel

Askerler çevresini daha da daraltırken Tornado'nun; sürekli birbirilerine bakmaktaydılar tedirgin bir şekilde. En küçük rütbeli kişi yüzbaşıydı onlarda ki zaten çevresini saranların çoğunluğu yüzbaşıydı.
Binbaşı yavaşça Tornado'ya yaklaştı ve arkasından, belinden çıkardığı mavi bir şırıngamsı bir cisim çıkardı.
Bu sırada da Binbaşı'nın mırındandığını gördü Tornado.

Aurelia'yı bul ve öldür. Biz de gitmene izin verelim.
oguneg
Mesajlar: 13
Kayıt: 22 Nis 2014 19:06
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Detroit Metal City
Favori Anime: Detroit Metal City

Çevresindeki çember iyice daralıyordu. Karşısındaki binbaşı mavi bir şırınga çıkardı.

Aurelia'yı bul ve öldür. Biz de gitmene izin verelim.

Açlıktan ölüyorum demiştim. Sol eliyle yerdeki kusmuğunu gösterdi. Bir de, yerinizde olsam ona basmazdım, dedi askerlere.

Gözlerini binbaşıya dikti ve kullanabileceği en alaycı ses tonunu kullanarak konuşmaya devam etti.

"Gerçekten soruyorum, ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Siz kendinizi ne sanıyorsunuz? Albay Seras Victoria'nın bu hareketlerinizi cezasız bırakacağını mı düşünüyorsunuz?"

Hala kapının eşiğindeydi. Kararını verdi ve çok hızlı bir şekilde kendini geriye, sola doğru attı, koşmaya başladı.
Kullanıcı avatarı
onatcan3
Mesajlar: 85
Kayıt: 25 Mar 2014 13:34
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Hellsing
Favori Anime: Guardian Angel

Kaçmaya başlayan Tornado'ya bakan askerlerden biri, sol elini bir anda metalik bir boruya dönüştürdü. Namlu şeklinde tasarlanmış bu boru, aslında bir namlu idi silahının. Ve silahın diğer kısımları da bir anda çıktığında daha uzaklaşamamış olan Tornado'ya doğrultup ateşledi.
Sadece iki saniye de olmuştu bu tüm olanlar. Tornado'ya bir iğne, ensesinden saplanıp onu bayıltırken, bir takım askerler onu almaya gelmişlerdi.
-Söylesene... O kadını nasıl halledeceğiz?
-Onu beceren çocuğu kullanırız.
-Peki ya o da olmazsa...
-O halde H.M.C(Heavy Marines Company) devreye girer.

Bu sözleri vücudunu kullanamasa dahi duyacaktı. En azından bilinci gitmeden önce...
* * *
Sabah güneşi yavaşça doğarken, Seras gözlerini açtı yavaşça. Lark'ın yanındaydı, yorganın içindeydiler yatağında ve çıplaktılar. Gözleri bir an için büyüdü ve ağzını açtı ancak sonradan yüzünde bir gülümseme yayıldı. Lark'ın yanağına uzanıp yavaşça dudağından öptü ve kulağına fısıldadı:
-Günaydın asker...
* * *
Bu sırada da Tornado, uyandığında revirdeydi. Zemin kattaydı. Bu sırada kulaklarında bir Humvee gürültüsü yankılandı herkesin.
Kullanıcı avatarı
Kızıl Şaman
Mesajlar: 32
Kayıt: 29 Mar 2014 14:22
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Mahouka Koukou No Rettousei
Favori Anime: Fate Stay Night

Lark, birisinin kendini öptüğünü hissetti. Gözlerini açarken, kulağına doğru fısıldayan sesi duydu.

"Günaydın asker!". Lark, gözlerini açtı korkuyla. Albayla beraber yatağın içindeydi! Ve, albay gülümseyerek Lark'a bakıyordu...
Kendine lanet okudu. Dün gece ne halt yemişti böyle. Tek tesellisi, albayın gülümseyerek ona bakmasıydı. Lark, buradan anlıyordu ki, albay kızgın değildi...

"Günaydın efendim" dedi lark, bu sırada yataktan kalksamı, yada kakmasamı diye düşünüyordu...
Kullanıcı avatarı
onatcan3
Mesajlar: 85
Kayıt: 25 Mar 2014 13:34
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Hellsing
Favori Anime: Guardian Angel

Öncelikle... Her ne kadar da emrimi dinlemesen de ilk baştaki...

Dedi sinsi bir ifadeyle. Ardından yavaşça yavaşça indi ve başını gövdesine yasladı Lark'ın.

Bana insan ve kadın gibi davrandığın için, sana teşekkür borçluyum. Bu sırada gözlerini kapayıp, derin bir iç çekti. Ayrıca bu gece yaşadığımız şeyleri her ne kadar düzgün hatırlamasam da, benim için gerçekten iyiydi. En azından kendime geldim. Ve bana hiç değilse saygısını gösterecek bir askerin varlığını hissettim.

Dedi yavaş yavaş. Bu sırada yüzünde bir gülümseme yerleşmişti.

Yanımdan ayrılmayan, kalbi güçlü bir askere ihtiyacım var. Bunu senin komutanın olarak değil, bir ölümsüz olarak da değil, bir kadın olarak istiyorum.

Bu cümleyi ona sımsıkı sarılırken söylemişti. Bu sırada kulakları ile Lark'ın kalbine daha da yaslamıştı.
Sonra Lark, kulaklarında Aurelia'nın bir fısıltısını duydu:

Bunu kabul et. Emin ol, her şey bittiğinde pişman olmayacaksın.
Kullanıcı avatarı
Kızıl Şaman
Mesajlar: 32
Kayıt: 29 Mar 2014 14:22
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Mahouka Koukou No Rettousei
Favori Anime: Fate Stay Night

Lark, Albayın sözlerini sessizce dinlemişti... Bu işin sonu kötüye gidiyordu, ama garip bir şekilde Lark bunu umursamıyordu. Artık olanları geri almanın bir yolu yoktu! Ve kendini içine soktuğu bu saçma durumdan zevk almaya başlamıştı. Aurelia'nın sesini duydu kulaklarında. Fısıldayarak konuşuyordu;

"Bunu kabul et. Emin ol, her şey bittiğinde pişman olmayacaksın".

Lark derin bir nefes vermemek için kendiniz zor tuttu. Tamam! dedi içinden Tamam! Bunu da kabul ediyorum. Artık nasıl bir duruma geldiğimizi düşünmeyeceğim! Çünkü düşündükçe, bu işin neyle sonuçlanacağını çözemiyordu. Ve, Lark gibi yaptığı işlerin sonuçlarını planlayan biri için, bu pekte iyi bir şey değildi. Artık bırakmıştı kendini. Albay ona ne yaparsa yapsın kabıul edecekti. Yada şu Aurelia, Lark'a ne söylerse onun dediklerine uyacaktı. Albay'a sarıldı tereddütle...

Sesi olabildiğince kararlı çıktı; "O halde şanslısınız efendim. Öyle bir asker buldunuz!"...
Kullanıcı avatarı
onatcan3
Mesajlar: 85
Kayıt: 25 Mar 2014 13:34
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Hellsing
Favori Anime: Guardian Angel

Güzel...

Dedi gülümseyerek Seras. Arından yavaşça vücudunu Lark'ın üzerinden çekerek, kendini yatakta oturur pozisyona getirdi. Belaltı hala yorganın içindeydi.

Albay!

Genç bir kadından çıkan bu ses, Seras'ın kıs kıs gülmesine neden oldu. Aniden Lark'a yeniden sarıldı ve bağırdı:

Girin!

Hizmetçi giysili, kahverengi saçlı, yeşil gözlü, Asyalı bir kız girdi içeri arkası dönük.
Çektiği servis arabasında, kırmızı bir sıvı bulunduran, ağzına kadar dolu, büyük bir şarap bardağı ve gümüş kapaklı bir yemek tabağı gelmişti.

Hanımım, yanınızda gelen...

Hizmetçinin kelimesi yarıda kalmıştı ikisini yorganın içinde. Önce bayağı kızardı, ardından sol eli ile gözlerini kapadı.

-Ama Seras Hanım! Ben sizi...
-İlk olduğum erkekle biraz konuşmam lazımdı!


Seras bu cümleyi söylerken kızarmıştı ister istemez önce Lark'a, sonra hizmetçi kıza bakarak. Tabii Seras'ın yüz ifadesini Lark da görecekti.

Özür dilerim! nidaları ile odadan adım adım çıkarken hizmetçi kız, Seras yeniden doğruldu. Bir iç çekti ve Lark'a doğru utangaç bir gülümseme ile:

Akiza için özür dilerim. Onun da böyle bir olayı ilk kez oluyor.

Dedi. Cümlesinden sonra giysilerini aldı ve giyinmeye başladı yatağın içinde. Lark'ın giysileri yatağın diğer tarafındaydı.

Tabii, bu senin ilk tecrüben olmayabilir. Yoksa seninde mi?

Diye sordu utangaç bir tavırla Seras.
Cevapla

“Role Play” sayfasına dön