Değerli arkadaşlar sitemizi ziyaret ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Forumu güncel tutmaya ve olabildiğince ilgilenmeye çalışıyoruz. Sitemize girince üye olup ilgilendiğiniz manga konularına mesaj atarsanız seviniriz.

Hellsing - Dark of The Past Ops (Role Play) (RP Ekranı)

Mangatürkün rol yapma alanı, çeşitli karakterlere bürünebileceğiniz, kendi maceralarınızı yaşayacağınız yer...
Kullanıcı avatarı
Kızıl Şaman
Mesajlar: 32
Kayıt: 29 Mar 2014 14:22
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Mahouka Koukou No Rettousei
Favori Anime: Fate Stay Night

"Tabii, bu senin ilk tecrüben olmayabilir. Yoksa seninde mi?"

diye sordu Albay. Lark, bu soruya ne cevap vereceğini bilemedi ilk başlarda. Ne demeliydi ki. Başını eğdi, kızarmadığını umarak "Benim de ilkti efendim!" dedi. Zira daha önce yakınlaştığı kadınlar Vampir olanlardı. Ve, ustası Lark'ı bir yem olarak kullanarak, onları avlamak gibi bir yöntem oluşturmuştu.

Bu sırada Albay kıyafetlerini giyerken, Lark'ta kendi kıyafetlerini alıp giyinmeye başladı. Şu Akiza denen kızın, Lark ve albayı öyle görmesi pek iyi olmamıştı aslında. Ama Albay ona güveniyor gibiydi, yani gördüğü bu manzaraları kimseye anlatacağını düşünmedi kızın. Muhtemelen ağzını kaplı tutacaktı. Buda iyi birşeydi. Zaten burada yeniydi, birde bu haber duyulursa diğerlerinin bakışlarını daha fazla üstüne çekecekti. Bu da, Lark'ın istemediği bir şeydi...

Garp bir şekilde, diğer günlere oranla, bu güne daha neşeli bir başlangıç yaptığını hissediyordu Lark. Bunda Albayın bir etkisi olup olmadığını düşündü kısa bir süre. Sonrada kafasını iki yana sallayarak düşüncelerini uzaklaştırdı. Artık düşünmemeye karar verdiğini hatırlattı kendine...
Kullanıcı avatarı
onatcan3
Mesajlar: 85
Kayıt: 25 Mar 2014 13:34
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Hellsing
Favori Anime: Guardian Angel

Demek öyle...

Dedi gömleğinin düğmelerini yavaşça iliklerken Seras. Ardından bir süre durdu ve Lark'a gülümsedi.

Açıkçası birbirimizin ilkleri olmak...

Bu cümleler çıkarken ağzından yataktan kalktı yavaşça ve servis masasına doğru yürüdu kadınsı bir edayla. Şarap kadehini alıp, içindeki sıvıyı yudumlamaya başlarken, Lark'a bakıyordu kırmızı gözleri... Ama bir asker edasından çok, aşıkmış gibi...
Lark'a gelen yemekte sahanda pişmiş yumurta, yanında domuz pastırması ve üç dilim yağlı ekmek vardı. Gerçi bunu açtığında farkedecekti ama sever miydi burası muamma...

Lark, sence güzel bir kadın mıyım?

Diye sordu Seras tek kaşını kaldırarak.
Kullanıcı avatarı
Kızıl Şaman
Mesajlar: 32
Kayıt: 29 Mar 2014 14:22
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Mahouka Koukou No Rettousei
Favori Anime: Fate Stay Night

Lark, üstünü giyindi. Karnının acıktığını hissediyordu. Servis masasına doğru yürüdü ve gümüş kapağı kaldırıp, gelen yemeklere baktı. Sahanda pişmiş yumurta, domuz pastırması ve üç dilim yağlı ekmek... Eh! Geçmişte aç kaldığım günleri düşünürsek, bu yemekler ziyafet sayılır! dedi içinden.

Bu sırada Albay tek kaşını kaldırarak Lark'a baktı...

"Lark, sence güzel bir kadın mıyım?"

Lark, elindeki gümüş kapağı düşürdü şaşkınlıktan. Böyle bir soruyu hiç beklemiyordu. Gülümsemeye çalışarak yerdeki kapağa uzandı. "Açıkçası efendim... Benim, kadınlara o gözle bakacak zamanım olmamıştı daha önce. Sizden önce en çok yakınlaştığım kadın, beni öldürmeye çalışan bir vampirdi..."

Albayın gözlerinin içine baktı biraz utangaç bir şekilde. "Bu yüzden güzel misiniz bilmiyorum... Ama siz benim için teksiniz! Ve gücümün yettiği noktaya kadar, sizi tereddütsüz ve korkusuz takip edeceğim. Her anınızda yanınızda olup, size destek olmaya çalışacağım... Umarım bundan memnun olursunuz..."
Kullanıcı avatarı
onatcan3
Mesajlar: 85
Kayıt: 25 Mar 2014 13:34
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Hellsing
Favori Anime: Guardian Angel

Umarım bunları içten söylüyorsundur.

Dedi gülümseyerek. Aslında gülümsemesi, bir burukluk edası taşıyordu, dokunsanız ağlayacak gibiydi.

Tanrım, ben ne saçmalıyorum...

Diye mırındandı yüksek sesle ve kadehteki sıvıyı bir dikişte, hızlıca bitirdi. Derin bir iç çektikten sonra, yavaşça yakasını düzeltti ve dolabının aynasında kendine bakmaya başladı yavaşça Lark'ın yanından geçip.
Bu sırada, uyanan Tornado'nun yanı başında ise Akiza vardı. Nazikçe dürtmesine rağmen uyanmayan Tornado'nun suratına öyle bir tokat atmıştı ki, nefsi muhtemelen içine kaçacaktı.
Hizmetçi kızın yanında aynı servis arabasından vardı. Aynı tipte gümüş tepsi, içinde de Lark'ın yediklerinden aynı tipte yiyecekler vardı. Yanına da bir kadeh beyaz şarap verilmişti.

Artık uyanın!

Diye bağırmıştı ister istemez Akiza.
Kullanıcı avatarı
Kızıl Şaman
Mesajlar: 32
Kayıt: 29 Mar 2014 14:22
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Mahouka Koukou No Rettousei
Favori Anime: Fate Stay Night

Albay, aynada kendi görüntüsüne bakarken, Lark derin bir nefes verdi. Neden bu kadar aptal oluyordu ki kadınlar konusunda. Gerçekten? İşleri böyle berbat etmek, çok saçmaydı. Yavaşça Albay'a yaklaştı. Onun arkasında durdu ve, belini nazikçe kavrayıp, çenesini Albay'ın omzuna dayadı. "Efendim, az önceki aptalca cevabım için özür dilerim".

Lark'ın gri gözleri Albayın aynadaki görüntüsüne odaklanmışken, konuşmaya devam etti. "Ben... Biliyorum, biraz aptalca davrandım. Daha önce böyle şeyler yaşamamıştım. Bu yüzden nasıl davranacağımı bilemiyorum açıkçası. Ama az önceki soruyu tekrar cevaplamak istiyorum; Bence, siz bir kadın olarak güzelsiniz! Hatta en güzelisiniz. Öyle bir güzellik ki, uğrunuzda diğer her şey bir kenara fırlatılabilir. Öyle bir güzellik ki, hayatımın geri kalanında tek arzum sizi mutlu etmek. Ve öyle bir güzellik ki, son nefesimi verirken bile, sizin gülümsemenizi görmek istemek! Umarım buna izin verirsiniz!".

Yüzüne masum bir gülümseme kondururken, bu hissettiği duyguları çözmeye çalışıyordu. Nasıl duygulardı bunlar ki, Lark'ın ağzından bu kelimeleri çıkartabiliyordu...
Kullanıcı avatarı
onatcan3
Mesajlar: 85
Kayıt: 25 Mar 2014 13:34
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Hellsing
Favori Anime: Guardian Angel

Önce çenesi hafifçe titredi Seras'ın, ardından da gözünden bir yaş dökülürken, hızlıca sarıldı Lark'a. Başını, Lark'ın kalbinin olduğu yere yaslamıştı. Bu sırada ise Lark'ın zihninin içinde, Aurelia'nın sesi yankılandı:

İyi işti asker.

Bu sırada ise, kapı üç kez tıklatıldı. Ardından da tok bir erkek sesi duyuldu:

Albay Victoria! Kumandan Elris sizi çağırıyor!

Sonrasında Lark'a baktı ve uzanarak sol kulağına fısıldadı:

Teşekkürler... Lark...

Ardından yavaşça kapıya doğru yürürken, arkasını dönüp gülümseyerek:

Biz bizeyken ismimle hitap edersen sevinirim.

Dedi. Ardından gülümsemesi birazcık azaldı, tebessüme dönüştü.

Komutanın yanına gitme vakti... Anlaşılan yolda yiyeceksin şu yemeğini.

Bu sırada tabağı göstermişti. Yemeklerin kokusu odaya yayılırken, Seras Lark'a mutlulukla bakmaktaydı.
Tabii bunlar olurken, alt katta Akiza hala Tornado'yu bekliyordu.
oguneg
Mesajlar: 13
Kayıt: 22 Nis 2014 19:06
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Detroit Metal City
Favori Anime: Detroit Metal City

Suratına aşk edilen sağlam tokatla uyandı Tornado. Yataktaydı. Başı davul gibiydi, dayanılmaz şekilde ağrıyordu. "Naptınız be bana?"

Etrafına boş boş baktı. Garip bir yerdeydi. Görüşü bulanık olduğundan hemen hemen hiçbir şeyi seçemiyordu.

Hemen yakınında hareket eden bir karartı gördü. Ona tokadı atan o şeydi. Elini kaldırmaya çalıştı, kaldıramadı. Çok yorgundu. Ve daha kötüsü, göremiyordu, düşünemiyordu, hatırlayamıyordu.
Kullanıcı avatarı
onatcan3
Mesajlar: 85
Kayıt: 25 Mar 2014 13:34
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Hellsing
Favori Anime: Guardian Angel

► Spoiler Göster
Yüzü kapalı bir adam yaklaştı bu sırada Akiza'ya. Elinde .45 kalibrelik bir tabanca, kalbinin üstündeki kızıl haç sembolü ile doktor olduğu her halinden belliydi.

Eğer iki dakikaya kalkmazsa şoku yiyecek Akiza, bilgine...

Dedi mırındanarak. Bu sırada beline asılı olan defibilatörü göstermişti.
Kullanıcı avatarı
Kızıl Şaman
Mesajlar: 32
Kayıt: 29 Mar 2014 14:22
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Mahouka Koukou No Rettousei
Favori Anime: Fate Stay Night

Tam da zamanını buldu komutan, çağıracak! diye düşündü Lark. Daha yemeklerden, ağzına bir parça bile koyamamıştı. Çaresizlik içinde başını eğdi. "Gidelim efendim!" dedi biraz üzgün bir şekilde. Sonra yaptığı hatayı fark etti ve gülümsemeye çalıştı. "Yani.. Seras..." diye düzeltti hemen kendini. Bu sırada katanasını omzuna astı. Ve yolda atıştırmak için, yağlı ekmekleri aldı çabuk bir şekilde. İki dilimini elinde tutarken, bir dilimini de ağzına götürdü. Bu sırada, hemen Albay'ın yanına koştu. Onu takip etmeye başladı...
Kullanıcı avatarı
onatcan3
Mesajlar: 85
Kayıt: 25 Mar 2014 13:34
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Hellsing
Favori Anime: Guardian Angel

Seras ile Lark yavaşça odadan çıkarken, askerlerde işlerine başlamışlardı. Lark, Seras'ın yanında yürürken, insanların fısıldamalarını duyabiliyordu. Aslında zihinlerinde yankılanıyordu.

-Bu o mu? Yani Albay'ı kurtaran...
-O kadar çok belli ki?
-İnsanı korkutuyor. Tehlikeli bir savaşçı...
-Nathan'a karşı hiç bir şansı yok, zavallı...


(Yeni Pasif Yetenek: Aurelia'nın Sezgileri
Lark, Seras'ın yanında bulunduğu zamanlarda, Aurelia'nın duyma ve görme sezileri onu etkileyecek, sezilerini arttıracak.)

Lark ile Seras komutanın odasına geldiklerinde, bir takım fısıltılar yankılandı Lark'ın kulağına.

-Peki ya çocuğuna gebeyse?
-Bu imkansız! Vampir kadınlar hamile kalamaz.
-Seras bir istisna... Onun tohumu varken değil hamile kalması, kendi klonunu bile yaratır doğurup...


İşin kötü yanı, bunların Seras'ı duymamış olmasıydı. Tabii bu sırada Tornado'yu kaldırmıştı doktor. Sırtına alıp komutanın odasına taşımaktaydı.

Girmeye hazır mısın?

Diye sordu Seras. Gözleri kararlı bir biçimde ona bakmaktaydı.
Cevapla

“Role Play” sayfasına dön