One Piece Rpg:Şeytanı Aramak! (RP Ekranı)

[muaet]

"Kusura bakma ama zamanı döndürmek dışında bir bok anlamadım Kaptan. Efsaneler karın doyurmuyor doğrusu. Bu heriflerin hepsi -sözüm meclisten dışarı- çıldırmış. "

Zamanı geriye döndürsem elime ne geçecek? O bok çukurundaki anıları tekrar mı yaşayacağım? Peh!

[Acacia]

Kaptanın ne dediğini Ecloga tam olarak anlayamamıştı. Çok hızlı ve karmaşık konuşmuştu. Çok da ilgili görünmüyordu zaten, asıl amacı görevi yerine getirmekti. Ancak sorulan sorulara verilen cevapları dinlemeye devam edecekti. Şu an için etraf sakinleştiğine göre yapacak başka bir şeyi de yoktu.

[Dr.M]

"Joker... Karanlık dehlizlerde sürüklenen pisliğin tekidir ama asla ona ulaşamazsın kimliğini bilemezsin." dedi Kaptan, "Ama Kasumi onu benden daha iyi bilir neyse Kara Vurgunu uzun zaman önce Gizli bir mağarada bıraktım ama nedense bana inanmadı Gomdur puştu. Neyse bence siz bu işe bulaşmadan işinizi yapın Ne de olsa vakit kaybetmeden harabelere bırakabilirim sizi.

[muaet]

"Ben de tam bunu düşünüyordum kaptan. Ancak ondan önce sizin şu... mavi ışık fırlatan silahınızı görebilir miyim? İleride onun gibi bir şeye sahip olmak isterim."

[Dr.M]

"O silah değil evlat. " dedi Kaptan gülerek, "O zor öğrenilen bir - " derken sözleri yarıda kesildi, aniden kasılarak yere düştü. " Zehir- Orospu.. çocuğu kılıcında..." diyebildi sadece ve ardından yere düştü. Kaptan şimdi yerde titriyor vucüdu kasım kasım kasılıyordu. Tırnaklarıyla, yeri çizerken "Kara... Vurgun..." diyebildi ancak, ağzından köpükler saçarken yine de konuşmaya çalışıyordu. "Kara... Vurgun..."

[hercaiebabil]

Ice bir yandan konuşmaları dinliyor bir yandan da elindeki halatla adamları bağlıyordu.

Zamanda geri gitmek...

Böyle bir şeyin olması mümkün müydü? Neden olmasın? Dünya büyük bir yer.

Eğer geçmişe gitmek mümkün olsaydı...

Bunun sadece düşüncesi bile gülümsetmeye yetmişti onu. Yıllar öncesine döner, o gemiden asla inmezdi. Ne olursa olsun, ailesinin yanından ayrılmazdı. Peki mümkün müydü bu? Belki... Ama o zaman Norland'ın hikayesini öğrenebilir miydi? Altın şehri duyabilir miydi? Ne olursa olsun bu adamın hikayesini yitirmek istemezdi. Yine de Kara Vurgun hakkında her şeyi öğrenmek istiyordu. Adamları bağlama işini bitirince Kaptan'a soru sormak için ona döndü. Ama her şey o anda patlak vermişti. Kaptan zehirlendiğini söylüyordu.

Ne? Nasıl?

[Hokage_Minato]

Kaptan konuşurken birden yere yığılması ve zehir diye bağırması sonrasında ağzında köpüklerle hala kara vurgun demesi.. Herşey bir an da olup bitiyordu ama Jack'in ağzından iki kelime dökülebilmişti bu şaşkınlıkla. "Ha siktir!!"

Jack'in aklından bir sürü şey geçiyordu. " Eğer kaptan ölürse ve bir saldırı daha olursa bu sefer kurtulamayız kesinlikle. Bu görev ne boktan birşeymiş lanet olsun..." dedi ve diğerlerine döndü.

- "Kaptan'ın ölmesine izin mi vereceğiz ? Eğer kaptan ölürse sıçtığımızın resmidir. Diğer yandan kaptan güçlü birine benziyor kesinlikle iyi bir ödülü vardır. Ölürse ondan para da kazanabiliriz belki de. Fakat şu için görevi bitirmek için ona ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum." dedi ve diğerlerinin fikirlerini almak için beklemeye başladı. " Umarım karar alana kadar kaptan eşek cennetini boylamaz" dedi içinden de.

[muaet]

"Dur bir dakika." dedi kılıçlı çocuğa hemen. Düşünüyordu. Kafasında tüm ihtimaller fıldır fıldır dönüyordu. Tüm duyabildikliklerini gözden geçirdi. Az konuşmasına rağmen -ki bu artık bir özellik olmaktan çıkmıştı, bu iş sessizlikle çözülemezdi- kafası çalışıyordu ya da en azından kendisi böyle olduğunu düşünüyordu. Karanlıkta aptallar yolunu bulamaz.

Ne demişti Gomdur, 'Kara Vurgun nerede?' Nasıl bir adam, peşinde olduğu adamı öldürecek kadar zehir kullanır? Hem de daha cevabını almamışken? Yoksa aldı mı? Hiç sanmıyorum.

"Sanırım bu ölümcül bir zehir değil." dedi diğerlerine. "Tabi yalnızca tahmin yürütebilirim. Ve yine tahminlerden yola çıkarak, o korsanların kullandığı aletlerden darbe yiyen sizlerin de" -özellikle Jack'e bir bakış attı- "yakında bu hale gelme olasılığınız var. Kanımca adamlar bilgiyi almadan bu herifi öldürmeyecekler, mantıklı değil. Tabii konu böylesine boktan efsanelerin peşinde olan adamlar olunca, neyin mantıklı olduğu tatışılır. Ancak yine de bu adamların yakında güverteye çıkıp 'Ce-ee' deme olasılıkları yok sayılamaz."

Diğerlerine baktı. "İşin özeti kaptan için değil kendimiz için endişelensek iyi olacak. En kötü ölür ve tekneden yuvarlarız. Ama önce kaptanın üstüne bir bakalım, işe yarayacak bir şey var mı? Birisi de onun kamarasına baksın. Doktorla ilgili bir şey olabilir bir ihtimal."

[hercaiebabil]

Jack ve David'in söyledikleri bir anda ne yapması gerektiği fikrini içinde uyandırdı. David'e döndü;

-Haklısınız. Kimse bilgi almak istediği adamı ölümüne zehirlemez. Ama kimse öleceğini bildiği bir savaşa da girmez. Belki de o zehiri çok kullanmayacağını sanarak sürdü kılıcına. Ama kaptan tahmin ettiğinden güçlü çıktı ve adam bilgi almaktan vazgeçti ve sadece hayatta kalabilmek için öldüresiye saldırdı Kaptan'a.

Seri adımlarla kaptana doğru yürüdü ve başına geldi.;

-Kaptan. Beni duyabiliyor musunuz? Gemide sizi iyileştirebilecek bir ilaç var mı?

Kaptan'ın gözleri boş bakıyordu. Ağzından çıkan köpükler eşliğinde dudakları kımıldıyor ama sesi çıkmıyordu. David ve Jack'e getirdiği matarayı aldı ve Kaptan'a asgari oranda temas ederek suyu yüzüne ve ağzına döktü. Sonra etrafındaki adamlara baktı;

-Baygın adamları uyandırın, belki zehir hakkında bir şeyler biliyordur.

Adamlar tepkisiz duruyordu.

-Hadi! Yeni bir saldırı olursa kaptansız kurtulabiliriz mi sanıyorsunuz? Hem bu akşam yeterince insan ölmedi mi?

Leon'a döndü:

-Bay Leon. Ben Kaptan'dan daha faydasız biriyim. Beni kurtardınız. Kaptan'ı da kurtarmalıyız.

[Hokage_Minato]

David'in sözlerinden sonra Jack bi an duraksadı. "Haklı olabilir mi?" diye düşünmeden edemedi.

- "Eğer korsanlar da zehirli kullanıyorsa benim de birazdan kaptan gibi olacağım doğrudur fakat bu zehir olayının sadece gomdur'a ait olduğunu düşünüyorum ve eğer ki Gomdur'un planıysa bu çok yakında yeniden saldırıya uğrarız ve büyük ihtimal bu sefer kurtulanımız olmaz. Bunun için kaptan'ı bu halden kurtarmamız şart." dedi ve devam etti Jack.

- "Kaptan'ı denize atmak ise bize hiçbir şey kazandırmaz. Gemiye tekrar bir saldırı olacaksa onun için olur. Kaptan'ı denize atarsak hiçbir pazarlık imkanımız bile olmaz. Gerçi kaptanı alıp bize yine de saldırabilirler ama az da olsa kaptanın üzerinden hayatta kalma olasılığımız hala var. Kaptanın ölmemesi için çabalamamız gerektiğini düşünüyorum. Hem az önce dediğim ödül olayını da unutmayın." dedi ve bu sefer Ice döndü Jack.

- "Baygın adamlar bir işe yaramaz. Onları uyandırmakla ve ağızlarından laf almakla uğraşacağımız zamanda kaptan çoktan ölür. Kaptanın odasına bakabiliriz David'in dediği gibi. Kaptan mücadelesinden sonra odasına gidip geldi. Orada bir şeyler olabileceğinden şüpheleniyorum. Gomdur'un kaptana inanmamasının sebebi belki de budur. Kaptan odasında bir şeyler saklıyor olma olasılığını artırıyor bu benim gözümde. "