One piece ya da genel olarak ;
► Spoiler Göster
Aslında One piece yazsam da genel olarak shounen tarzı mangaları kastediyorum. Genel olarak hikayeler küçük-genç yaşta bir çocuğun boyundan büyük hayalleriyle başlıyor. Mesela One piece'te Luffy ufacık bir çocuk olup, denizler arasında potansiyeli en düşük olanda bulunmasına rağmen "Korsanlar Kralı" olmak gibi etrafındaki dünyada hayal dahi edilemeyecek bir hayalle yola çıkıyor. Daha sonra kahramanlarımızın etrafındaki insanlardan fırsat anlamında daha üstün olmadığını görüyoruz. Yani ana kahramanlarımız prens olup ta kral olma hayalini kuran biri değil de, çiftçi olup imparator olma hayali kuranlardan oluşuyor.
Daha sonra kahramanımız amacına ulaşan yolda bir çok güçlü rakiple karşılaşıyor ve onları arkadaşlarının da yardımıyla yeniyor. Tabi bu olurken başarının sırrı arkadaşlık, azim, çalışma, onur, cesaret gibi insanı yücelten etmenler olarak gösteriliyor. Kahramanımızın macerası yüzlerce bölüm sürünce aslında öğreniyoruz ki başarının sırrı çok da karakter değilmiş. Meğer dünya ufak tefek, çelimsiz arkadaşımızın etrafında dönüyormuş. Manganın başında kahramanımızla karşılaşan garibanların "vaaaay sen efsanevi kübiçik soyundan gelen, muhteşem kahraman mahmut'un oğlu değil misin? dememelerinin sebebi kahramanımızı tanıyacak kadar dünya konusunda bilgili olmamalarıymış. Meğer korkutucu yüzlü askerlerin, canavarların kahramanımız karşısında en baştan hiç bir şansı yokmuş. Eğer zaten yenecek gibi olsalar dahi bizim adam kübiçik soyunun nesilden nesile aktarılan gizli güçlenmesiyle onları yenecek güçteymiş. Yada kahramanımızın kaderi en başından beri yükseklerde oynamakmış ta biz boşu boşuna alt kademelerde bizim adamın güçlenmesini heyecan ile takip etmişiz.
One piece mangasını sadece örnek olarak verdim. Ama genel olarak mangalarda ana karakterin dünyadaki her yerle ilişkili olmasından rahatsızlık duyuyorum. Yani o zaman ne anladım ben senin yüzlerce bölüm seride vermek istediğin mesajdan. Zaten öyle bir geçmişi olan karakterler yazıyorsunuz ki kaderleri zaten çok güçlü olmak. Yani yağmur yağsa önünü ilikleyecek, "Pardon abi, biz de yerçekiminden düşüyoruz. Senlik bir şey değil" diyecek ama biz ilk bölümlerde acaba bizim adam iki damla sudan kurtulabilecek mi diye izliyoruz.
Yine sadece örnek olarak dünyadaki en güçlü insanlardan biri olan Garp'ın torunu, İsyan ordusunun başkanının oğlu(bundan emin değilim sanki öyle bir şey vardı), isyan ordusunun ikinci adamının üvey kardeşi, beyazsakal korsanlarının komutanının kardeşi, isminde efsanevi D. ismini taşıyan, shanks'ın kolunu feda edip şapkasını emanet ettiği Monkey D. Luffy arkadaşları olmasaydı Grand Line'a gelebilir miydi? Bence gelebilirdi.
Demek istediğim şeyi anlayanlar çıkar umarım, çünkü sonunu bağlayamadım.