Değerli arkadaşlar sitemizi ziyaret ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Forumu güncel tutmaya ve olabildiğince ilgilenmeye çalışıyoruz. Sitemize girince üye olup ilgilendiğiniz manga konularına mesaj atarsanız seviniriz.

Air Gear - Beyaz Lanet

Anime&Manga ile ilgili yazdıgınız hikayeleri, yazıları burada paylaşabilirsiniz.
Kullanıcı avatarı
onatcan3
Mesajlar: 85
Kayıt: 25 Mar 2014 13:34
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Hellsing
Favori Anime: Guardian Angel

5.Bölüm
Bir yandan gelen polislerin sesi... Diğer yandan ise G...
Gözleri kamaşmıştı bir anda. Ve ardından sahne kapandı, gözlerinin perdesi indi. Şimdi nefes nefese soluk alırken, Simca'nın ve G'nin seslerini duyuyordu sadece.
-Gidin! Hadi!
-Rēru ga fushō shita, watashitachi wa nani o shimasu ka?(Rail yaralı, ne yapacağız?)
-Bu siktiğimin kızı Japon mu?
-Dōzo! Watashitachi to issho ni kite!(Lütfen! Bizimle gelin!)
-Lanet olsun!
Bu sırada gözlerini açtı Rail ve bir anda patlama ile gözlerini alamadı G'nin yaptığı hamleden.
Havada sıçrayışı ve Trek'inden çıkan, kırmızı ışın, önce gelen polis aracına çarptı. Ardından bir anda çıkan patlama ile G'nin Trek'inden çıkan dumana baktı. Bu sırada da sedyeye taşınıyordu.
Bacağı inanılmaz derecede acıyordu bir anda içinden geleni, dışarıya vurdu bir anda. Şimdi çıkan beyaz kusmuk, Simca'nın bir çığlık atmasına ve Rail'e tiksinç biçimde bakmasına sebep olmuştu.
-İğrençsiniz! diye bağırırken, G'nin öfkeli bakışları ile bozuk İngilizce telafuzu birbirine uyum sağladı.
-Amına koyduğumun Japonu! Madem İngilizce konuşabiliyorsun neden o sikik dilini konuşmaya devam ediyorsun!?
Simca, öfkeli bir biçimde G'ye bakış attı. Pembe, kısa saçları yana savrulurken, gözlerini kısmış ve zaten minik gözlerini iyice görülmez yapmıştı.
-Shattoappufakku!(Kapa çeneni!)
-Tanrım hala Japonca konuşuyor!
Bu sırada, patlama ile çevrede yavaşça toplanmaya başlayan halkın üstüne, G Simca'yı kucağına aldı ani bir hareketle. Kız daha az önce ona beş insan boyu uzağından bakarken bir anda tek gözlü adamı yanında bulması... Tamam, diğer kayıcılar da hızlıydı ama saliselerden bile hızlı olması...
Bu sırada, G'nin kucağındayken Simca, hızla fotograf makinesini eline aldı ve G'nin omzunun üstünden geçirdi ve fotografını çekti yanan polis aracının. Böylesine güçlü kayıcıları Japonya'dan sonra burada görmesi...
Fotografı dikkatsizce çekerken bir anda G ile göz göze geldiler istemeden de olsa... Kahverengi ve cansız sol gözü, sanki ona bir körü çağırıştırıyordu. Duyguları kör olan bir adamı...
* * * * *
-Ne düşünüyorsun?
-Bilmiyorum. Onun gibi bir kayıcının sakatlanması, herkesin kariyerini kötü etkileyecek...
-Düzeltebilir misin?
-Bacak bu haldeyken kolay, neyse ki kırık içte ve fazla kötü değil...
-Peki yaraları..?
-Ne yarası var ki? Az bile değil...
-Bacağındaki kanamadan bahsediyorum.
-Fazla kötü değil. Şu sıralar geliştirdiğim bir icat var, onun üzerinde deneyebilir miyim?
G, yavaşça bir dişi eksik, uzun saçlı ve kısa boylu-toplu olan Flat'a baktı. Yaşına göre yaptığı icatlar, gerçekten inanılmazdı. Özellikle onun tekerleğine eklediği kırmızı gölge regalia'sı... Eğer yaptığı icat, Rail'e yarar sağlayacaksa, bu iyiydi ancak yaptığı icatların bazen elinde patlama olasılığı vardı Flat'in.
-Ne yapacaksın peki?
-Bacağını metalik, dinamik bir alçıya alacağım. Bugün bile okula gidebilir hale gelir. Sadece bir - iki saate...
-Hadi, göster marifetini...
Flat sinsice gülümserken G'ye, başını çevirdi bir anda ve bağırdı:
-Anne! Uyan ve morfini hazırla!
G, sertçe eli ile alnına vuruken, Flat muzırca sırıttı:
-Hala bir asistan bulamadım.
-Hadi ama!
-Sen Rail'e bak bence.
-İyi olur.
G yavaşça Flat'in odasını ameliyathaneye çevirmesi yerine, arkadaşına destek olmaya gitmesini daha akıl kârı gördü. Yavaşça dağınık evde ilerlerken, Rail'in yattığı odaya vardı yavaşça.
Sadece Simca Swallow, üstündeki yazlık kıyafetlerle bekliyordu yanı başında. Eski, hatta antika denebilecek bir koltuğa oturmuştu. Fotograf makinesi hala boynundaydı. Bir yandan da Rail'in yanağına temas ediyordu.
Rail ise, koltuğun aksine gösterişli bir kanepede yatmaktaydı. Sağlam bacağını diğer tarafa, yukarıya atmıştı kırık bacağına yer açmak için. Gözleri yarı açıktı, yavaş yavaş nefes alıp veriyordu.
-İyi misin?
-...
İstemeden de olsa gülümsemişti. Bugün için onlara aksiyon yeterliydi anlaşılan. En azından bu gece kayamayacaktı Rail.
En son onatcan3 tarafından 05 Nis 2014 13:24 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Kullanıcı avatarı
ansatsuken
Mesajlar: 1450
Kayıt: 22 Tem 2013 23:34
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Beelzebub
The breaker (part 1)
Gantz
Tower of god
Favori Anime: ...
Konum: İstanbul

Güzel iş . Tebrikler. :D
İcat işi ilgimi çekti B)
Kullanıcı avatarı
onatcan3
Mesajlar: 85
Kayıt: 25 Mar 2014 13:34
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Hellsing
Favori Anime: Guardian Angel

ansatsuken yazdı:Güzel iş . Tebrikler. :D
İcat işi ilgimi çekti B)
İşin aslı, Flat'in icatları, onların güçlü kalmalarının nedeni :laugh:
Kullanıcı avatarı
onatcan3
Mesajlar: 85
Kayıt: 25 Mar 2014 13:34
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Hellsing
Favori Anime: Guardian Angel

6.Bölüm
"Okula geç kaldı, bir kaç silahlı adamın elinden zor kurtuldu, bacağı kırık üstelik... Ve sen de diyorsun ki, narkozsuz yapacağız bu işi. Senin anneni dahil bütün cibiliyetini sikerim!"
Dedi G sakin bir ses tonu ama tehditkar bir duruşla. Flat dişlerini gıcırdattı öfkeyle ve doktor maskesini taktı bir hışımla.
-Birincisi, annemi karıştırısan o sağlam...
Ve bir anda, G tek gözüne de açtı, Flat'in maskesini taktığı hızla. Sarı kaplan gözü öfkeyle ona bakarken yüzünde psikopat bir ifade gelmişti.
-Hadi çürük güçlü gözümü de söksene piç kurusu!
Flat, G'nin cümlesi üzerine arkasını döndü yavaşça. Gözü ve gözünün üzerine işlediği iki yüzlü ok işareti, G'ye ayrı bir sapıklık havası veriyordu aslında.
İşte, asıl güçlü yanını çıkarmıştı ortaya. Şimdi sıkıysa Flat karşısında dursun...
-Son narkozu da getireyim, dedi Flat ve koşarak çıktı odadan. G, yüzünde bir zafer gülümsemesiyle sağ gözünü de kapatırken, Rail'in uzandığı metal masaya yöneldi.
-Bu çocuğa ne kadar güveniyorsun?
-Sana güvendiğim kadar...
-Herkese eşit mi güvenirsin?
-Evet diyemem. Bir deliye hayatımı emanet ediyorum. Sana da...
-O halde aramızda bir fark yok Flat ile?
-Hayır dostum. Sen çılgınsın, o ise deli...
G, gevrek bir kahkahanın üzerine sol omzuna attı elini Rail'in.
-Seni seviyorum Yeis Kılıçkıran.
-Ben de seni Rezante Cihan Reconutta...
Bu sırada Flat, son narkoz şişesiyle içeri girdi. Diğer elinde ise bir doktor çantası vardı.
-Çıkacak mısın yoksa senin de gözünü düzeltmemi ister misin?
-Kapa çeneni...
G, yavaşça çıkarken odadan, üstündeki deri montu da aynı hızla çıkardı ve sağ koluna astı. Bu sırada tek gözü, koridorda bekleyen, kıçının üstüne oturmuş olan Simca'ya takılmıştı. Tuhaftı, bu kıza karşı bir kinden çok, acıma hissetmeye başlamıştı.
Yavaşça yanına gitti Swallow'un. Neden yavaştı ayrıca? Kayarken sesleri bile duymazdı ama o şimdi sessizlikten bile bir ton almak istiyordu dinlemek için. Belki de ritmi oturtacaktı içine.
-Benim yüzümden düştü...
Simca, bozuk Türkçesi ile, zorla, yutkunarak bunu söylerken, G öfkeli bir şekilde baktı ona.
-Madem Türkçe konuşabiliyordun kaltak, neden bizi İngilizce konuşmaya zorluyorsun?
Simca'nın gözleri kızarmıştı, bir damla dökülürken sağ yanağından, titrek sesi de bozukluğuna katıldı konuşmasının:
-Rail, Yeis tehlikede... Genesis'in bile dayanamayacağı bir güçle atışıyor.
-Şu beyaz tulumlulardan mı bahsediyorsun?
-Beyaz Lanet. Uyuyan Orman'ın ilk kayıcılarını yenen tek kişiler.
-Sen ne sikim diyorsun?
-Rail şimdi kaymaya...
Ve durdu. Gözlerinden yaşlar akarken, birden G'nin omzuna koydu ve başını ve ağlamaya başladı. Hüngür hüngür...
G, hiçbir şey anlamamıştı. Bir süre durdu ve sonra mırındandı:
-Hasiktir...
Simca, cümlesini fısıldadı:
-Burada olduğumuzu biliyorlar. Çıkışımızda vuracaklar onu. Ve seni...
-Peki bunu nereden biliyorsun?
Diye bağırırken Simca'ya G, sadece masum bakışlar karşıladı onun zihnini.
-Hasiktir oradan...
Kullanıcı avatarı
onatcan3
Mesajlar: 85
Kayıt: 25 Mar 2014 13:34
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Hellsing
Favori Anime: Guardian Angel

7.Bölüm
Şimdi ne olacağı konusunda hiç bir fikri yoktu. Şu anda kapana kısılmışlardı. Okulu bırak, bugün canlı çıkarlarsa ömürleri boyunca kaymayı bile bırakabilirlerdi. Bu ne biçim bir saçmalıktı hala anlayamamıştı.
Nefesinde hafif bir kan kokusu hissetti. Bu ona mı aitti? Başını yavaşça çevirdiğinde, Simca'nın dudaklarından gelen kanı farketti. Ve de diş izlerini...
-Benden daha da endişelisin.
-Siz Türkler nasıl der? Korku kapanı...
G hafif bir tebessümle onunla konuşmaya devam ederken, bir yandan da cebindeki ipek mendili çıkarıyordu zorla.
-O bir film ismi değil miydi?
Simca, kanattığı dudağındaki kanı dili ile yalarken, birden gözleri kamaştı. Bu sırada, G'de mendili ona uzatmıştı.
-G, Rail'e şu anda ne takılıyor?
-Metal bir alçı sanırsam... Ergonomik olacaktır muhtemelen çünkü bugün okula gidebileceğini söylemişti Flat.
-Eğer belirli bir hızla çıkarsak, bizi yakalayamazlar...
G, sağ elini ensesine atarak, ve biraz da mahçup bir gülümseme ile şunları söyleyebildi:
-Rail'deki alçının elimizde patlama riski var.
Simca, anlamamış bir ifade ile sordu:
-Elimizde patlaması derken?
-Yani o alçı bir prototip. İlk örnek... Ve ilk örneklerin nasıl olduğunu bilirsin.
Simca, düşünceli bir ifade ile bakışlarını G'den kaçırırken, Flat'in sesi yankılandı evde.
-Gelin yahu! Eleman tamam!
İkili, yavaşça odaya girerken, şaşkınlıklarını gizleyemediler gördükleri üzerine. Ki gizlenecek bir durum da değildi.
Flat'in bahsettiği alçı, sadece gri ve pullu bir kumaş parçasıydı. Üstündeki yanan yeşil - kırmızı lambalarıyla duran, kutu şeklindeki makineyi saymazsak, basit bir kumaş parçası olarak da nitelendirebilirdiniz.
-Nano parçaçıklar...
-Oğlum onlar labovatuar ortamında üretilmiyor muydu lan?
Flat, gevrek bir kahkaha atarken, Simca hala bakışlarını yeni ayılmış Rail'den ve giydirilmiş alçıya bakmadan alamıyordu.
-Benim yapabileceklerimi sorgulamayın bence.
-Hadi lan oradan!
Rail gözlerini ovuşturup, yanyana durmuş üçlüye bakarken, şunları fısıldayabildi:
-Seni affediyorum Simca.
Kullanıcı avatarı
Beowulf75
Mesajlar: 1441
Kayıt: 13 Tem 2012 20:59
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Akira, Lone Wolf and Cub, Berserk, Slam Dunk...
Favori Anime: GitS, Evangelion, The Tatami Galaxy, Ping Pong the Animation...
Konum: Arafta.

Bu Air Gear kaç bölümdür? 25 falansa izlerim, hikayeni de okurum.
...
Resim

İnsan da, yaşam da saçmadır; boşunadır, rastgeledir, sağlam hiç bir şey yoktur; ama yine de yaşamak gerekir.

MyAnimeList Profilim[/b]
► Spoiler Göster
[/align]
Kullanıcı avatarı
ansatsuken
Mesajlar: 1450
Kayıt: 22 Tem 2013 23:34
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Beelzebub
The breaker (part 1)
Gantz
Tower of god
Favori Anime: ...
Konum: İstanbul

Beowulf75 yazdı:Bu Air Gear kaç bölümdür? 25 falansa izlerim, hikayeni de okurum.
animesi 25 . Mangası 200den fazla
Kullanıcı avatarı
onatcan3
Mesajlar: 85
Kayıt: 25 Mar 2014 13:34
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Hellsing
Favori Anime: Guardian Angel

Beowulf75 yazdı:Bu Air Gear kaç bölümdür? 25 falansa izlerim, hikayeni de okurum.
Aslında arkadaş gereken yorumu yapmış da, soru bana geldiği için ayrıca cevaplayayım istedim.
Mangası 378, animesi 23-25 bölüm... Ancak burada anlatılan hikaye, olayların çok sonrası... Yani Air Gear'ın bittiği zaman, Beyaz Lanet'in Yükseliş döneminin başlangıcı diyebiliriz.
Sadece animeyi izlersen, kurgu hakkında bir fikrin olur diyorum.
Kullanıcı avatarı
Beowulf75
Mesajlar: 1441
Kayıt: 13 Tem 2012 20:59
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Akira, Lone Wolf and Cub, Berserk, Slam Dunk...
Favori Anime: GitS, Evangelion, The Tatami Galaxy, Ping Pong the Animation...
Konum: Arafta.

onatcan3 yazdı:
Beowulf75 yazdı:Bu Air Gear kaç bölümdür? 25 falansa izlerim, hikayeni de okurum.
Aslında arkadaş gereken yorumu yapmış da, soru bana geldiği için ayrıca cevaplayayım istedim.
Mangası 378, animesi 23-25 bölüm... Ancak burada anlatılan hikaye, olayların çok sonrası... Yani Air Gear'ın bittiği zaman, Beyaz Lanet'in Yükseliş döneminin başlangıcı diyebiliriz.
Sadece animeyi izlersen, kurgu hakkında bir fikrin olur diyorum.
Tamam, sağ olasın.
...
Resim

İnsan da, yaşam da saçmadır; boşunadır, rastgeledir, sağlam hiç bir şey yoktur; ama yine de yaşamak gerekir.

MyAnimeList Profilim[/b]
► Spoiler Göster
[/align]
Kullanıcı avatarı
onatcan3
Mesajlar: 85
Kayıt: 25 Mar 2014 13:34
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Hellsing
Favori Anime: Guardian Angel

8.Bölüm
Yaşadıkları boyunca izleneceklerdi.
Nefes aldıkları her saniye boyunca... Peki kimdi bu herifler? Neden onları öldürmek istiyorlardı? Amaçları neydi?
-Aslında Uyuyan Orman'ı yenen tek klan olarak düşünülüyor, diyerek söze başladı Simca, Sora'nın bir ara çakma sakatlığını onların yaptığı varsayılıyor. Bu adamlar, kayıcı örgütünden ziyade, paramiliter bir kuruluş. Her tipten adamı bulabilirsiniz.
Temel amaçları, kayıcılığı kendi adları altında bitirmek ancak diğerleri ile de yarışmak için, kayma aletlerine ihtiyaçları var. Bu da bu işin tezatlığı... Adamların başı, Büyük Beyaz lakabında bir hergele...
Japonya'da şimdiye kadar pek aktif olamadılar ancak Amerika ve diğer Avrupa ülkelerinde güçleri diğer illegal kuruluşlara göre daha fazla. Ayrıca kaymak için onların adı altında olmanız da şart o bölgelerde...
-Peki bu adamların bizden istediği ne?
Diye sordu Rail. Gözlerini ovuştururken, az önce giydiği Trek'lerine bakmaktaydı.
-Senin Trek dediğin şeyler aslında ilk kayma aleti olan tribus digitis. Yani üç pençe... Ve de şu anda bulunan en güçlü Trek. Ayrıca G'deki o kırmızı gölge regaliasının da alt nesli... Sanırım istedikleri de o olmalı...
G, çömeldiği yerden kalkarken şunları mırındanabildi:
-Ve sende bizi tuzağa çektin, öyle mi?
-Bunu inanın ki istemedim. Yoksa sevdiğim erkeği öldüreceklerdi, önemsediğim erkeği...
Rail istemeden de olsa gülümseyerek:
-Minami Itsuki senin için sadece bir lider değil, ha?
Yüzü bir anda kırmızıya boyanan Simca, ne diyeceğini bilemezken, sokak kapısı aniden açıldı bir anahtar yoluyla... Dörtlü, ki Flat'te bunlara dahil, saklanırken, Pudge'un o sıkıntılı sesi yankılandı evde:
-Birini yakaladım!
Rail, saklandığı koltuğun ardından çıkarken, Pudge'un zincirleri ile bağladığı adama bakıyordu.
-Bu adamı yakalamak için Konak'tan Bornova'ya kadar süründüm ama buna değdi.,
Bunları söylerken, bir yandan da burnundaki akan kanı silmişti.
Üstünde beyaz bir kapşonlu, maskesinin yarısı dağılmış Beyaz Lanet üyesi bir kayıcıydı. Trekleri hala ayaklarında olmasına karşın, hiç bir şekilde kaçamıyordu. Bu saatten sonra da kaçamazdı onların elinden.
-Pekala, konuşma vakti... Adın ne lan!? Yavşak!
Maskesinin yarısı dağılmış, ağzı yüzü kan içinde ve yeşil gözleri çakmak çakmak parlayan çocuk, zorla ismini söyledi.
-Viginti...
-Latince de yirmi demek...
G, küçümseyen gözlerle Viginti'ye bakarken, Rail sokak kapısını kapatmaya gitti odadan. Zaten kıyamet bu sırada koptu.
-Hocam!?
Cevapla

“Fan Fiction” sayfasına dön