► Spoiler Göster
4. Ninja Dünya Savaşı bitmişti. Aradan geçen 7 yıl içinde hiçbirşey eskisi gibi değildi. Juubi diriltilmişti ve savaş Tobi tarafından kazanılmıştı. Tabiki Tobi her şeyi tek başına yapmamıştı. Savaş meydanında Juubi ile ölümsüz bir Madara’nın yardımı birleşik ninja ordusunun sonunu getirmişti. Bütün Ninja dünyası ele geçirilmişti sonsuz tsukuyomi ile. Artık herkes bir piyondu yani ruhları ile değil bedenleri ile yaşıyorlardı. Köyler juubi’nin eşsiz gücüyle yok edilmişti ve kendi isteklerine göre köyleri yeniden şekillendirmişlerdi. Yani yeni ninja dünyası kurulmuştu. Başta edo tensein ölümsüzlüğünü alan ve Juubi’yi kendisine mühürleyen Madara. Tobi diğer köylere içinde zaten kötülük olan güçlü ve bir acımasız Ninjaları getirmişti. Juubi’nin tam formunda geri döndürelemesi sebebiyle genjutsu tam anlamıyla hakimiyet kuramıyordu. Bazen bilinci yerine gelenler oluyordu ama bunlar da hemen öldürülüyordu ne kadar güçlü olursa olsun. Madara’nın ve Tobi’nin ordusu karşısında kontrol dışında olsa bile kimse duramazdı. Genjutsudan kurtulmayı başaran ve bu kaderi değiştirecek olan 2 ninja dışında…
Madara her ne kadar sonsuz genjutsuya güvense de yine de tedbiri elden bırakmak istemiyordu ve ana şehri herhangi bir dış saldırıya karşı korumak için mühürlemişti. Böylece tüm ninja dünyasını kendi isteğine göre şekillendiren Madara ve Tobi bütün karşı çıkma olasılıklarını yok etmişlerdi ve böyle düşünüyorlardı her şey artık kusursuzdu. Ta ki kaderi değiştirecek olan 2 ninjanın intikamlarını almak için harekete geçmelerine kadar.
Etrafı bariyer ile mühürlenmiş gizli sığınakta 2 ninja konuşuyorlardı.
- Hazır mısın ?
- Evet. Bu kadar sene kendimizi koruduk, fark edilmedik. Tabi fark edilmememiz de öldüğümüzü düşünmelerinin de katkısı vardı. Bu süre de güçlendik ve intikamımızı almak için birbirimize söz verdik.
- İntikamımızı alacağız. Tüm ninja dünyasını eski haline döndürmek için her şeyi yapacağız. Bu bizim yapacağımız son şey bile olsa. Bu artık bizim ninja yolumuz Sasuke.
- Evet Naruto. Hayatı artık kendi gözlerimle görüyorum. Herşeyi orochimaru sayesinde değil seninle son dövüşümüz olan ölümün kıyısından döndüğümüz o an anladım. Bu saye de gözlerimde ki perde kalktı. Çok geç oldu bu farkındayım ama bu kaderi değiştirmek artık bizim tek amacımız.
- Birlikte Tobi ve Madara’yı öldüreceğiz ve önümüze çıkan her engeli aşacağız. Planları kusursuz gibi görünüyor bizim de öyle. Bunun için Ana şehre girmemiz gerekiyor.
- Bunun için ele geçirmemiz gereken 5 parşömen var. Bu mührü kırmamız için yeterli.
- Evet. Öncelikli amacımız onları bulmak. İlk gideceğimiz yer eski Kirigakure. Yola çıkıyoruz…
Madara her ne kadar sonsuz genjutsuya güvense de yine de tedbiri elden bırakmak istemiyordu ve ana şehri herhangi bir dış saldırıya karşı korumak için mühürlemişti. Böylece tüm ninja dünyasını kendi isteğine göre şekillendiren Madara ve Tobi bütün karşı çıkma olasılıklarını yok etmişlerdi ve böyle düşünüyorlardı her şey artık kusursuzdu. Ta ki kaderi değiştirecek olan 2 ninjanın intikamlarını almak için harekete geçmelerine kadar.
Etrafı bariyer ile mühürlenmiş gizli sığınakta 2 ninja konuşuyorlardı.
- Hazır mısın ?
- Evet. Bu kadar sene kendimizi koruduk, fark edilmedik. Tabi fark edilmememiz de öldüğümüzü düşünmelerinin de katkısı vardı. Bu süre de güçlendik ve intikamımızı almak için birbirimize söz verdik.
- İntikamımızı alacağız. Tüm ninja dünyasını eski haline döndürmek için her şeyi yapacağız. Bu bizim yapacağımız son şey bile olsa. Bu artık bizim ninja yolumuz Sasuke.
- Evet Naruto. Hayatı artık kendi gözlerimle görüyorum. Herşeyi orochimaru sayesinde değil seninle son dövüşümüz olan ölümün kıyısından döndüğümüz o an anladım. Bu saye de gözlerimde ki perde kalktı. Çok geç oldu bu farkındayım ama bu kaderi değiştirmek artık bizim tek amacımız.
- Birlikte Tobi ve Madara’yı öldüreceğiz ve önümüze çıkan her engeli aşacağız. Planları kusursuz gibi görünüyor bizim de öyle. Bunun için Ana şehre girmemiz gerekiyor.
- Bunun için ele geçirmemiz gereken 5 parşömen var. Bu mührü kırmamız için yeterli.
- Evet. Öncelikli amacımız onları bulmak. İlk gideceğimiz yer eski Kirigakure. Yola çıkıyoruz…
► Spoiler Göster
Ninja dünyası yeniden oluşturulduktan sonra köyler yeniden kurulmuş ve başlarına zaten kötü olan güçlü ninjalar getirilmişti. Tobi’nin özel olarak seçtiği Ninjalar içlerinde zaten kötülük ile yaşıyorlardı ve bu yüzden genjutsuya bile gerek kalmıyordu. Kirigakure’nin başında olan Mizukage, kendini oldukça beğenmiş, halka canı sıkılınca işkence yapan psikopat bir ninjaydı.
Bugün, genjutsudan kurtulan bir ninjayı yakalatıp cezalandırmak için özel olarak kage odasına getirtmişti. Ona türlü türlü işkenceler yapıp zevk alacağını düşünerek korkunç bir kahkaha patlatmıştı fakat bunun son kahkahası olacağından zerre kadar haberi yoktu.
Koridorda 2 ninjanın kolları arasında yarı baygın olan mahkum, mizukage’nin odasına getiriliyordu.
-Mizukage’nin işkence günü bugün.
-Bu adamın neyine işkence yapacaksa. Hahahaha...
Kapı çalınıp içeri girildi.
-Şuraya bırakın ve dışarda ben bunu öldürene kadar bekleyin. Yüzünde şeytani bir gülümseme vardı.
Ninjalar dışarı çıkmış ve kapıda bekliyorlardı. İçerden gelen çığlık seslerini duyduklarında onlarda kahkalarla eşlik ediyorlardı. Birden koridordan kendilerine doğru gelen kurbağayı fark etti biri. Diğerine dönerek;
-Bu da ne böyle bunu burada ne işi var ?
-Haha. Bize de işkence için bu düştü.
-Hahaha. Haklısın.
Kurbağaya doğru yaklaşan ninja kunaisini çıkarıp tam kurbağayı kesecekken kurbağa birden geri zıpladı ve ninjaya doğru bakarak elini yere vurdu.
-Kuchiyose no Jutsu!!!
Ninja ne olduğunu anlayamadan çenesine sisin içinden gelen sert bir diz darbesi almıştı ve havaya fırladı. Havada yere düşecekken sarı saçlı bir ninjayı üstünde gördü ve ardından kalbinde derin bir acı. Kunai tam kalbine saplanmıştı. Diğer ninja şoktan çıkamamıştı olan biten olaylar karşısında donakalmıştı. Tam bağırıp alarm verecekken bir çok shuriken vücuduna saplandı ve koridorun diğer ucuna doğru fırladı ve duvara çarptı. Ayağa kalkıp ağzını açtığı sırada kırmızı gözlere sahip bir ninja birden önünde belirip eliyle ağzını kapamıştı.
-Konuşmana gerek yok. Tsukuyomi!!!
Bugün, genjutsudan kurtulan bir ninjayı yakalatıp cezalandırmak için özel olarak kage odasına getirtmişti. Ona türlü türlü işkenceler yapıp zevk alacağını düşünerek korkunç bir kahkaha patlatmıştı fakat bunun son kahkahası olacağından zerre kadar haberi yoktu.
Koridorda 2 ninjanın kolları arasında yarı baygın olan mahkum, mizukage’nin odasına getiriliyordu.
-Mizukage’nin işkence günü bugün.
-Bu adamın neyine işkence yapacaksa. Hahahaha...
Kapı çalınıp içeri girildi.
-Şuraya bırakın ve dışarda ben bunu öldürene kadar bekleyin. Yüzünde şeytani bir gülümseme vardı.
Ninjalar dışarı çıkmış ve kapıda bekliyorlardı. İçerden gelen çığlık seslerini duyduklarında onlarda kahkalarla eşlik ediyorlardı. Birden koridordan kendilerine doğru gelen kurbağayı fark etti biri. Diğerine dönerek;
-Bu da ne böyle bunu burada ne işi var ?
-Haha. Bize de işkence için bu düştü.
-Hahaha. Haklısın.
Kurbağaya doğru yaklaşan ninja kunaisini çıkarıp tam kurbağayı kesecekken kurbağa birden geri zıpladı ve ninjaya doğru bakarak elini yere vurdu.
-Kuchiyose no Jutsu!!!
Ninja ne olduğunu anlayamadan çenesine sisin içinden gelen sert bir diz darbesi almıştı ve havaya fırladı. Havada yere düşecekken sarı saçlı bir ninjayı üstünde gördü ve ardından kalbinde derin bir acı. Kunai tam kalbine saplanmıştı. Diğer ninja şoktan çıkamamıştı olan biten olaylar karşısında donakalmıştı. Tam bağırıp alarm verecekken bir çok shuriken vücuduna saplandı ve koridorun diğer ucuna doğru fırladı ve duvara çarptı. Ayağa kalkıp ağzını açtığı sırada kırmızı gözlere sahip bir ninja birden önünde belirip eliyle ağzını kapamıştı.
-Konuşmana gerek yok. Tsukuyomi!!!
► Spoiler Göster
Naruto omzunda minik kurbağa ile Sasuke’ye doğru geliyordu. İkisi kage odasının kapısına kadar yürüdüler ve durdular.
-Gamatsuchi, sen artık gidebilirsin. Görevini başarıyla yerine getirdin.
-Naruto-kun. Kendine dikkat et. Ardından puf sesi ile kurbağa ortadan kayboldu.
-Sasuke dediğim şeyi iki ninjayada uyguladın mı?
-Evet onlar tamamdır.
Ardından göz göze geldiler, Sasuke elini katanasına götürdü. Başlarının tek bir hamlesiyle kapıyı kırarak içeri daldılar. İçeri dalmalarıyla Mizukage’nin o şeytani gülümsemesini fark etmeleri bir oldu.
-Boommm!!!
Büyük bir patlama ile kage odasının içi toz duman olmuştu. Mizukage kahkasını atarak;
-Yine mi genjutsudan kurtulan aptallar…Peh peh peh sizi fark etmeyeceğimi mi sandınız…
Siyah duman dağıldığında patlayan kunailerin yerinde devasa kemikler Sasuke ve Naruto’yu koruyordu. Mizukage’nin gözleri bu sefer fal taşı gibi açılmıştı.
-Susano’o..Buna inanamıyorum.. Siz ölmüş olmalıydınız!!!
-Çene çalmaya vaktimiz yok.
Naruto çoktan rasenganı ile Mizukage’nin arkasında belirmişti. Rasengan ile Mizukage’ye vurdu ama Mizukage’nin bedeni su gibi dağıldı. Naruto bunun bir su klonu olduğunu anlamıştı.
-Arkanda Naruto!
-Biliyorum biliyorum…
Mizukage, Naruto’nun arkasında çoktan el mühürlerini yapmıştı.
-Suiton: Mizurappa
Mizukage, Naruto’ya doğru büyük bir su kütlesi yollamıştı. Naruto su kütlesine karşı koyamadı ve duvara çok sert bir şekilde çarpmıştı. Sasuke, Susanooyla birlikte Mizukage’ye saldırdı. Susano’nun yumruğu Mizukage’ye vurduğunda yine su gibi dağılmıştı. Mizukage birden Naruto’nun önündeki su birikintisinden oluştu ve şeytani sırıtmasıyla birlikte elini silah şekline getirmişti ve Naruto’ya bakıyordu.
-Suiton: Mizudeppō no Jutsu!
Su mermisi Naruto’nun kalbini delip geçmişti. Mizukage kahkaha atarak Sasuke’ye döndü “ Biri gitti.” dedi fakat arkasında Naruto puff diye kayboldu. Mizukage bunun ne olduğunu anlamıştı. Sasuke bu fırsatta el mühürlerini tamamlamıştı. Mizukage geçte olsa bunu fark ettiğinde hemen savunmaya geçmeye çalıştı.
-Katon: Gōkakyū no Jutsu!!
-Suiton: Suijinheki!!
Ateş topunu, su duvarı ile karşılamayı başarmıştı lakin hesaba katmadığı başka bir şey daha vardı. Naruto el mühürleri yaparak Mizukage’ye dönmüştü.
-Fūton: Reppūshō!!
Ateşe çarpan kuvvetli rüzgar, ateşi daha da kuvvetlendirmişti. Mizukage’nin su duvarını buharlaştırarak doğruca mizukage’nin üstüne giden dev ateş topu Mizukage ile birlikte kage odasının duvarını yıkıp geçmişti…
--------------------
Madara, birden bir hareketlilik olduğunu anlamıştı. Tobi’ye dönerek;
-Zetsu’yu Kirigakure’ye yolla.. Kontrol etsin..
-Tamamdır.
--------------------
Mizukage’nin kolu ve bacağında ağır yanıklar oluşmuştu. Bunları gördüğünde çok sinirlendi ve Naruto’ya dönerek;
-İlk sen öleceksin!!!
Naruto, Sasuke’ye baktığında Sasuke ne yapacağını biliyordu.Sasuke gözlerini Mizukage’ye diktiğinde, Mizukage çoktan bağırarak Naruto’ya doğru saldırıya geçmişti. Fakat ani bir karar değiştirerek hızlıca el mühürleri yapıp yere doğru vurdu.
-Doton: Tsuchi Kairō
Sasuke’nin durduğu yerin altında bir göçük oluşmuştu ve Sasuke aşağıya doğru düşüşe geçmişti. Sasuke yere düştükten sonra, göçüğü aynen kapatmıştı Mizukage ve Naruto’ya doğru başka el mühürleri yapıp tekrar saldırmıştı.
-Suiton: Ja no Kuchi
Sudan oluşturduğu yılan ile birlikte Naruto’yu tam gövdesinden yakalıp duvara fırlatmıştı. Ardından Naruto’yu başından yakalayıp kafasını çok sert bir şekilde duvara vurmuştu.
-Şimdi işkence zamanı!!! Genjutsum altına girmeye hazırlan hahaha!!!
Naruto’nun yüzünde hafif bir gülümseme vardı.
-O kadar emin olma. Sen zaten genjutsudasın. Yoksa bana vurabileceğini mi sanıyordun.
-Ne demek istiyorsun sen!!
-Ölmeye hazırlan Mizukage. Seninle işimiz bitti.
-Kapa çeneni seni gerizekalı.
Mizukage eline kunaisini almış tam Naruto’ya saplayacaktı ki, başında çok şiddetli bir ağrı oluştu ve öylece kaldı. Başını ellerinin arasına aldı, çığlık atar derecede inliyordu. Gözlerini tekrar açtığında, Naruto ve Sasuke karşısında duruyordu. Az önce yaptığı tekniklerin etrafa verdiği zararlardan hiçbiri yoktu.
-Bu da neyin nesi ? Ne yaptınız bana!!
-Mangekyou Sharinganın genjutsunu duymuş olman gerekirdi. Bize saldırıya geçtiğinden itibaren Sasuke’nin genjutsuna yakalandın. Artık ayağa kalkamazsın felç geçirmiş olmalısın.
Sasuke ağır ağır Mizukage’nin yanına geldi.
-Yaptığın onca işkencelerden sonra kolay kolay ölmeyi bekleme. Tsukuyomi’nin müthiş acısını tatmaya hazırlan…Tsukuyomi!!!
--------------------
Sasuke, Mizukage’nin cansız bedenini yere bırakmıştı. Naruto elinde parşömen ile Sasuke’ye dönerek;
-Parşömeni aldım. Planımızda ki gibi Mizukage’ye uyguladın mı?
-Merak etme her şeyi uyguladım.
-O halde 2. Parşömeni almaya gidiyoruz …
-Gamatsuchi, sen artık gidebilirsin. Görevini başarıyla yerine getirdin.
-Naruto-kun. Kendine dikkat et. Ardından puf sesi ile kurbağa ortadan kayboldu.
-Sasuke dediğim şeyi iki ninjayada uyguladın mı?
-Evet onlar tamamdır.
Ardından göz göze geldiler, Sasuke elini katanasına götürdü. Başlarının tek bir hamlesiyle kapıyı kırarak içeri daldılar. İçeri dalmalarıyla Mizukage’nin o şeytani gülümsemesini fark etmeleri bir oldu.
-Boommm!!!
Büyük bir patlama ile kage odasının içi toz duman olmuştu. Mizukage kahkasını atarak;
-Yine mi genjutsudan kurtulan aptallar…Peh peh peh sizi fark etmeyeceğimi mi sandınız…
Siyah duman dağıldığında patlayan kunailerin yerinde devasa kemikler Sasuke ve Naruto’yu koruyordu. Mizukage’nin gözleri bu sefer fal taşı gibi açılmıştı.
-Susano’o..Buna inanamıyorum.. Siz ölmüş olmalıydınız!!!
-Çene çalmaya vaktimiz yok.
Naruto çoktan rasenganı ile Mizukage’nin arkasında belirmişti. Rasengan ile Mizukage’ye vurdu ama Mizukage’nin bedeni su gibi dağıldı. Naruto bunun bir su klonu olduğunu anlamıştı.
-Arkanda Naruto!
-Biliyorum biliyorum…
Mizukage, Naruto’nun arkasında çoktan el mühürlerini yapmıştı.
-Suiton: Mizurappa
Mizukage, Naruto’ya doğru büyük bir su kütlesi yollamıştı. Naruto su kütlesine karşı koyamadı ve duvara çok sert bir şekilde çarpmıştı. Sasuke, Susanooyla birlikte Mizukage’ye saldırdı. Susano’nun yumruğu Mizukage’ye vurduğunda yine su gibi dağılmıştı. Mizukage birden Naruto’nun önündeki su birikintisinden oluştu ve şeytani sırıtmasıyla birlikte elini silah şekline getirmişti ve Naruto’ya bakıyordu.
-Suiton: Mizudeppō no Jutsu!
Su mermisi Naruto’nun kalbini delip geçmişti. Mizukage kahkaha atarak Sasuke’ye döndü “ Biri gitti.” dedi fakat arkasında Naruto puff diye kayboldu. Mizukage bunun ne olduğunu anlamıştı. Sasuke bu fırsatta el mühürlerini tamamlamıştı. Mizukage geçte olsa bunu fark ettiğinde hemen savunmaya geçmeye çalıştı.
-Katon: Gōkakyū no Jutsu!!
-Suiton: Suijinheki!!
Ateş topunu, su duvarı ile karşılamayı başarmıştı lakin hesaba katmadığı başka bir şey daha vardı. Naruto el mühürleri yaparak Mizukage’ye dönmüştü.
-Fūton: Reppūshō!!
Ateşe çarpan kuvvetli rüzgar, ateşi daha da kuvvetlendirmişti. Mizukage’nin su duvarını buharlaştırarak doğruca mizukage’nin üstüne giden dev ateş topu Mizukage ile birlikte kage odasının duvarını yıkıp geçmişti…
--------------------
Madara, birden bir hareketlilik olduğunu anlamıştı. Tobi’ye dönerek;
-Zetsu’yu Kirigakure’ye yolla.. Kontrol etsin..
-Tamamdır.
--------------------
Mizukage’nin kolu ve bacağında ağır yanıklar oluşmuştu. Bunları gördüğünde çok sinirlendi ve Naruto’ya dönerek;
-İlk sen öleceksin!!!
Naruto, Sasuke’ye baktığında Sasuke ne yapacağını biliyordu.Sasuke gözlerini Mizukage’ye diktiğinde, Mizukage çoktan bağırarak Naruto’ya doğru saldırıya geçmişti. Fakat ani bir karar değiştirerek hızlıca el mühürleri yapıp yere doğru vurdu.
-Doton: Tsuchi Kairō
Sasuke’nin durduğu yerin altında bir göçük oluşmuştu ve Sasuke aşağıya doğru düşüşe geçmişti. Sasuke yere düştükten sonra, göçüğü aynen kapatmıştı Mizukage ve Naruto’ya doğru başka el mühürleri yapıp tekrar saldırmıştı.
-Suiton: Ja no Kuchi
Sudan oluşturduğu yılan ile birlikte Naruto’yu tam gövdesinden yakalıp duvara fırlatmıştı. Ardından Naruto’yu başından yakalayıp kafasını çok sert bir şekilde duvara vurmuştu.
-Şimdi işkence zamanı!!! Genjutsum altına girmeye hazırlan hahaha!!!
Naruto’nun yüzünde hafif bir gülümseme vardı.
-O kadar emin olma. Sen zaten genjutsudasın. Yoksa bana vurabileceğini mi sanıyordun.
-Ne demek istiyorsun sen!!
-Ölmeye hazırlan Mizukage. Seninle işimiz bitti.
-Kapa çeneni seni gerizekalı.
Mizukage eline kunaisini almış tam Naruto’ya saplayacaktı ki, başında çok şiddetli bir ağrı oluştu ve öylece kaldı. Başını ellerinin arasına aldı, çığlık atar derecede inliyordu. Gözlerini tekrar açtığında, Naruto ve Sasuke karşısında duruyordu. Az önce yaptığı tekniklerin etrafa verdiği zararlardan hiçbiri yoktu.
-Bu da neyin nesi ? Ne yaptınız bana!!
-Mangekyou Sharinganın genjutsunu duymuş olman gerekirdi. Bize saldırıya geçtiğinden itibaren Sasuke’nin genjutsuna yakalandın. Artık ayağa kalkamazsın felç geçirmiş olmalısın.
Sasuke ağır ağır Mizukage’nin yanına geldi.
-Yaptığın onca işkencelerden sonra kolay kolay ölmeyi bekleme. Tsukuyomi’nin müthiş acısını tatmaya hazırlan…Tsukuyomi!!!
--------------------
Sasuke, Mizukage’nin cansız bedenini yere bırakmıştı. Naruto elinde parşömen ile Sasuke’ye dönerek;
-Parşömeni aldım. Planımızda ki gibi Mizukage’ye uyguladın mı?
-Merak etme her şeyi uyguladım.
-O halde 2. Parşömeni almaya gidiyoruz …
► Spoiler Göster
Tobi, Madara’nın emriyle Zetsu’yu Kirigakure’ye yollamıştı ve Zetsu geri döndüğünde Madara kulaklarına inanamayacağı şeyler duymuştu. Madara, Zetsu’ya dönerek; “ Zetsu neler olduğunu anlat hemen. ” diye sert ve sabırsız bir şekilde sormuştu. “ Mizukage öldürülmüş... ” dedi her zamanki tavrıyla Zetsu. Madara ve Tobi şaşırmış gözlerle Zetsu’ya bakıyordu. Madara geç de olsa konuşabilmişti. “ Mizukage öldürüldü mü!!! Bunu kim yapabilir!!! ” diye bağırdığında Madara’nın öfkesini hissetmemek imkansızdı. Daha sonra Tobi’ye dönerek hızlıca emrini vermişti. “ Tobi!! hemen git ve bunu kimin yaptığını öğren!! ”. Tobi olayı anlamlandırmak istiyordu ama o da bunu başaramıyordu. "Genjutsudan kurtulan birisi bu kadar güçlü olabilse bile Mizukageyi öldürmesi neredeyse imkansız.” Madara, Tobi’ye kızgın gözlerle bakarak tekrar bağırdı “ Git ve çabuk öğren dedim sana!!! ” Tobi, uzay-zaman jutsusunun oluşturduğu spirallerle yavaş yavaş ortadan kaybolmuştu. Madara ise içten içe düşüncelere dalmaya engel olamıyordu. “Bunu kim yapmış olabilir! Kim! Kimmm!!!”
-------------------
Naruto ve Sasuke 2. hedefleri için planlarını yapıyorlardı. Sasuke, Naruto’ya dönerek “ Naruto umarım planın bizi fark etmelerini engeller. Planın başında fark edilmek bizim için pek iyi olmaz.” dedi hafif endişeli bir tavırla. “Planımı senin göz güçlerine güvenerek yaptım. Gözlerine güvenmiyorsan...” imalı sözünü tamamlamadan Sasuke sözünü kesmişti. “Kapa çeneni Naruto. Şimdi sırada ne var?” Az önceki olay nedeniyle yüzünde sinsi bir gülümseme belirmişti Naruto’nun fakat daha sonra sıradaki hedeflerini açıklamaya koyuldu. “Tsuchikage'nin gizli köyüne gidiyoruz. Sen çok fazla chakra harcadın. Bu sefer sıra bende. Tsuchikage'yi ben alacağım.” diye söylediğinde yüzünde ki kararlı bakışlar kalbindeki kararlılığı da anlatıyordu. “Kıçını kollamak zorunda bırakma beni.” demişti Sasuke az önceki imalı sözün öcünü almak için. “Sen ne dedin…” Naruto bi an da parlayarak yumruğunu Sasuke’ye göstermişti. Sasuke vurdumduymaz tavırla uzatmamayı düşünüyordu. “Hiçbirşey, hiçbirşey. Dediğin gibi olsun. Canım sıkılmaz umarım.” İkili yola çıkmaya hazırdı artık. Hedef Iwagakure idi.
---------------------
Tobi, Mizukage'nin cansız bedenini Madara'nın yanına getirmişti. Sharinganı ile birlikte mizukage'nin son anılarını inceleyip bunu kimin yaptığını öğrenmeyi planlıyordu. Sharinganı ile olanları öğrendikten sonra Madara’ya dönüp; “Madara-sama.. Mizukage'yi orada ölü bulunan bir ninja öldürmüş, aynı zamanda kendi de ölmüş. Genjutsudan kaçtığı için yakalanmıştı. Mizukage'de onu öldürmek için odasına getirtmiş.” diyerek anlattı gördüklerini. “Peki ya kapıda bulunduğunu söylediğin korumalar??” Madara, aklındaki şüphelere cevap veremeyerek tekrar soruyordu Tobi’ye. “Onları da o ninja öldürmüş.” dedi Tobi. Madara, Tobi’nin düşüncelerini öğrenmek için tekrar sordu. “Sence de bunda bir gariplik yok mu obito?”. “Bunun altından başka bir şeylerin çıkabileceğini benim gibi hissettiğinizi düşünüyorum.” dedi Madara’nın içindeki şüphelere katılarak. “Evet. Bunun için bekleyip göreceğiz. Şimdilik harekete geçmiyoruz.” dedi kesin ve net tavırlarıyla. Fakat ilerde başka şeylerin gerçekleşeceğini hissedebiliyordu.
---------------------
Naruto ve Sasuke gizlice köye girmişlerdi. Sasuke; “Öncelikle Tsuchikage'nin yerini bulmamız gerek. Parşömenin yerini ondan başka kimseden öğrenemeyiz.” dediğinde Naruto ne yapacağını biliyordu. “Bunun için kyuubi modu kullanacağım.” der demez sarı pelerinli Kyuubi moda girmişti ve odaklanarak Tsuchikage’nin yerini bulmaya çalışıyordu. Naruto gözlerini açmıştı. “Tamamdır buldum. Yerin altında gizli bir yerde duruyor. Oraya girmek biraz zor olacak.” Sasuke’ye doğru düşünceli bir şekilde dönerek. “Şehir de karışıklık çıkarmamız gerek ama o şekilde de Madara bir şeylerden şüphelenebilir.” dedi Sasuke. Naruto, “ Bu riski almalıyız başka yol yok gibi gözüküyor.” der demez ikisi de birbirlerine kafa sallayarak harekete geçmişlerdi. Sasuke el mühürleri yaparak ardı ardına küçük yılanlar çağırmıştı. Hepsinde de patlayıcı kağıtlar vardı. Plan basitti. Şehirde patlamalar yaparak karışıklık çıkarmak. Yılanlar hızlıca harekete geçtiğinde Naruto ve Sasuke de çoktan hazırdı.
--------------------
“Kim beni rahatsız ederek bu kadar gürültüye sebebiyet veriyorsa bulun ve öldürün…” dışarıdaki patlamaları duyan Tsuchikage, hiç rahatını bozmayarak korumalarına emrini vermişti. Kendisi ise başını taştan masasına koyup tembellik yapmaya devam ediyordu. Korumalar çoktan ortadan kaybolmuştu. Ardından bir ses ortamdaki sessizliği tekrar bozmuştu. “Gürültüyü biz çıkardık.” cümlesini duyduğunda Tsuchikage, yavaşça başını kaldırarak “O zaman sizi öldürmem gerekecek.” dedi üzerindeki uyuşuklukla. Sonra biraz daha dikkatlice baktığında karşısındaki 2 ninjayı da tanıması güç olmadı. “Sizi ölü olarak biliyordum. Her neyse bugünden sonra yine öyle bilineceksiniz…” Sasuke elini katanasına götürmüştü ki Naruto ona dönerek “Sasuke unuttun sanıyorum. Sen dışarıda gelip giden olursa onlarla ilgilen. Tsuchikage ile bizzat ben ilgilenirim.” dedi ve ellerini birleştirerek Kyuubi moda geçmişti. Sasuke “ Sen de söylediğimi unutma. Kıçını korumak zorunda bırakma beni.” dedikten sonra istemsiz tavırlarla dışarı çıkmıştı.
“Sarı ışığın gözlerimi kamaştırıyor” demişti Tsuchikage elleriyle uykulu gözlerine perde yaparak. Ellerini indirdiğinde birden ciddileşerek yüzündeki ifade sertleşmişti. “Kendine bu kadar güveniyorsun demek. Hadi görelim o zaman!” dediğinde çoktan harekete geçmişti. “Doton Kage Bunshin” Tsuchikage ellerini birleştirdiğinde Tsuchikage’nin taştan klonları Naruto’nun etrafında oluşmuştu. Naruto “Tsuchikage benim kim olduğumu unuttun sanırım.” demişti ve yüzünde hafif bir gülümseme ile ellerini artı işareti yapmıştı “Kage Bunshin no Jutsu”. Tsuchikage elleriyle başını tutarak “ Doğru ya ortalarda olmayınca unutmuşum seni. Bide uyku sersemliği olunca unutmuşum klon tekniklerinde ne kadar iyi olduğunu.” Diye dedi. Naruto “ O zaman hatırlatma zamanı!” diyerek kaşlarını çatmıştı.
------------------------
Sasuke taştan bir kayaya oturarak halinden memnun olmayan bir şekilde bekliyordu gelecek olan Ninjaları. Halinde memnun değildi çünkü içerdeki asıl eğlenceyi kaçırdığını düşünüyordu. Fakat birkaç dakika sonra gelen Tsuchikage’nin korumaları onun da oturarak boş durmayacağını gösteriyordu. Korumalar Sasuke’yi görünce hemen saldırı pozisyonuna geçmişti. “Sen de kimsin! Ne işin var burada!” demişti ninjalardan biri. Sasuke sharinganını aktif ettiğinde karşısında ki Ninjalar onun kim olduğunu hemen anlamıştı ve korkmaktan kendilerini alamamışlardı. Ninjaların komutanı “Bu Uchiha. Siz ikiniz hemen gidip yardım çağırın!” demişti Ninjalara dönerek. Arkadaki 2 ninja çabucak harekete geçeceklerdi ki arkalarını döndüğünde göğüslerinde dayanılmaz bir acı hissetmişlerdi ve daha sonrasında ölümün soğuk nefesini. Sasuke 2 elindeki chidorisi ile Ninjaların ikisinin de kalbini tek hamle ile bulmuştu ve gözleriyle diğerlerine çok sert bakıyordu. “Yardım çağırmak yok ve buradan canlı çıkmak da yok. 2 si gitti geri kaldı 3.”
Ninjalar geri çekilmişti. Çıkış kapılarının önünde Sasuke duruyordu ve eğer buradan çıkmak istiyorlarsa onu öldürmekten başka yolları yoktu. “Saldırın ve gebertin şu Uchiha’yı”. Önde bulunan 2 kişi saldırıya geçmişlerdi Sasuke’ye doğru. Shurikenlerini Sasuke’ye doğru savurduklarında, Sasuke hepsini katanası ile çok rahat karşılamıştı ve “Şimdi benim sıram” diyerek hareketi geçmişti. Bileklerinden çıkardığı 4-5 adet shurikeni Ninjalara doğru atmıştı. Ninjalar shurikenleri karşılayacakken birden doğrultuları değişen shurikenlere anlam verememişlerdi. Anlam verdiklerinde ise artık çok geçti. Shurikenlerden çıkan ince metal ip onları sarıp sarmalamıştı. Sasuke, “ Katon-Ryuka no Jutsu!” diyerek ağzıyla tuttuğu iplerle birlikte bağırmıştı. Alevler ejderha şeklinde doğruca Ninjalara ilerleyerek anında onları kül etmişti. Ninjalar yanarken, Sasuke o soğuk bakışları ile Ninja komutanına bakıyordu. “ Geriye kaldı sadece 1.” Ninja komutanı, daha az önce gözlerinin önünde öldürülen 4 ninjanın şokundaydı. Harekete geçecekti fakat dizleri titriyordu. Hareket edemiyordu. Karşısında nasıl bir güç vardı böyle daha 1-2 dakika bile olmadan 4 ninjayı öldürmüştü. Elini kunaisine götürmüş harekete geçmeye karar vermişti ki artık onun için de çok geçti. Sasuke anında arkasında belirmiş ve katanasını boğazına dayamıştı. “Arkadaşlarının yanına gitme vakti!” diyerek yine o soğuk bakışları ile katanasının tek bir hamlesi ile ninjayı öldürmüştü.
------------------------
Naruto, Tsuchikage’nin tüm klonlarını yok etmişti. Kendi klonlarını da kaybederek artık Tsuchikage ile teke tek kalmıştı. Tsuchikage, “ Seni hafife aldım sanırım.” dedi yüzünden akan terleri silerek. Naruto, yüzündeki kararlı gülümseme ile saldırıya geçmeye hazırlanıyordu. “Fūton: Shinkūha” diyerek naruto güçlü ve keskin rüzgar demetini Tsuckikage’ye doğru yollamıştı. Tsuchikage hemen el mühürleri yapıp kendini korumak için harekete geçmişti:“Doton: Doryūheki”. Önünde büyük bir set duvar oluşturarak kendini kesici rüzgardan korumak istemişti Tsuchikage. Rüzgar duvarı yıkamamıştı ama oldukça ağır hasar vermişti. Tsuchikage saldırıyı savuşturduğu için bir oh çekecekti fakat Naruto’nun hızını unutmuştu. Naruto’yu arkasında hissettiğinde ise artık çok geçti. Naruto, Tsuchikage’nin arkasında belirdiğinde “Wakusei Rasengan” diyerek rasenganları tsuchikage’nin arkasına yapıştırmıştı. Tsuchikage, rasenganları yediğinde kendi yaptığı duvarı parçalayıp geçerek ancak odanın duvarına vurarak durabilmişti. Ancak rasenganların gücü o kadar çoktu ki duvarı yıkıp geçmişti. Tsuchikage hareket etmiyordu ve Naruto bittiğini düşünüyordu ama yanılmıştı.
---------------------
“Tobi!! Hemen Iwagakure’ye git!!!” Madara yine aynı şeyleri hissediyordu. Bu sefer ordaydılar. Tobi spirallerle birlikte hemen ortadan kaybolmuştu.
----------------------
Naruto, Tsuchikage’nin hareketsiz bedenine doğru ilerlerken Kyuubi modundan da çıkmıştı. Tsuchikage’nin öldüğünü tam olarak anlamak için eğilip kontrol etmek istedi. Daha sonra Sasuke’yi çağırıp genjutsu ile parşömenin yerini öğrenebilirlerdi. Fakat tam eğildiğinde hiç de hesaba katmadığı şey gerçekleşmişti. Tsuchikage, Naruto’nun ona rasengan vurduğu yerden topraktan diriliyordu adeta. Naruto ona doğru döndüğünde, Tsuchikage tekniği aktif etmişti çoktan. “Bunshin Daibakuha” dediğinde yerde hareketsiz yatan klon büyük bir gürültüyle patlamıştı.
----------------------
Tobi, Tsuchikage’nin odasında belirmişti. Sonunda geçen seferki olaylara yönelik olan şüphelerine dair bir şey bulabilecekti. Fakat odada kimse yoktu. Duyduğu patlamanın ardından Tsuchikage’nin yerini bulmak için araştırmaya başlamıştı bile.
---------------------
Naruto, patlamanın etkisiyle savrulmuştu. Kendi kendine “Kyuubi modda bunu nasıl fark edemedim! Lanet olsun! ” diye söylenmişti. Sasuke patlamanın ardından içeri dalmıştı. Naruto’nun savrulmuş bedenini görünce, gözleriyle Tsuchikage’yi aramıştı hemen. Tsuchikage’yi gördüğünde ise sinsi gülümsemeyi de görmüştü. Tsuchikage’nin taştan eli koparak bir roket gibi doğruca Sasuke’ye giderek onu boğazından yakalamıştı. Sasuke bu kadar hızlı bir saldırı beklemiyordu. Bir küfür savurdu ve taştan el boğazını sıkmaya çoktan başlamıştı. Tsuchikage, Naruto’ya doğru ilerleyerek “ 2 çok güçlü düşmanı yakalamak ne kadar da güzel bir duygu. Madara-sama bana güzel bir hediyeyi layık görecektir sanırım. Fakat benim istediğim tek hediye güzel bir uyku.” diyordu esneyerek. Sasuke dizlerinin üstüne çökmüştü bir şey yapamıyordu. Nefes alamadığı için sağlıklı düşünemiyordu.
Naruto güçlükle ayağa kalkıp ağzından gelen kanı temizledi ve “Beni kötü kızdırdın Tsuchikage!” dedi sert bakışlarla ve kyuubi moda girdi hemen. Kyuubi mod ile birlikte süper hızının da etkisiyle Sasuke’nin boğazını sıkan taştan eli tek bir dokunuşuyla parçalayarak kırmıştı. Tsuchikage, Naruto’ya doğru harekete geçecekken, Sasuke’nin bir anda aktif ettiği Susanoo’nun güçlü kemikten kolları tarafından yakalanmıştı. Ardından Naruto, büyük devasa rasenganı ile Tsuchikage’yi hedef almıştı:“Odaama Rasengan” diye bağırarak rasenganı ile odanın ortasında büyük bir delik oluşturmuştu. Tsuchikage’nin bedeni ise Sasuke’nin susanoo’sunun elinde duruyordu. Susanoo’nun kemikleri rasenganın da etkisiyle çatırdıyordu. Sasuke, Tsuchikage’yi kendine doğru çekerek parşömenin yerini öğrenmek için genjutsu yapmaya hazırdı.
------------------------
Tobi yeri geç de olsa bulmuştu ve spirallerle birlikte hemen ortadan kaybolmuştu.
-------------------------
Naruto, parşömenin yerini odada bulduktan sonra alarak Sasuke’ye doğru ağır adımlarla ilerliyordu. Sasuke, gözlerinden gelen kanı temizledikten sonra Tsuchikage’nin bedenini tam yere fırlatacakken, Naruto ile birlikte karşıda gördükleri spiraller hiç de yabancı gelmiyordu. Tobi belirdiğinde ve karşısında Sasuke ve Naruto’yu gördüğünde inanası gelmiyordu. Naruto vs Sasuke’nin de planlarında bu yoktu. Sasuke, Tsuchikage'nin bedenini Tobi'ye doğru fırlatmıştı. Beden, Tobi'nin içinden geçerken Naruto elini Sasuke'nin omzuna koymuştu ve sakin bir şekilde " Tekrar görüşeceğiz." deyip aniden ortadan kaybolmuştu. Tobi içinden “ Babasının tekniğini öğrenmiş demek.” diye düşünerek hemen Madara’ya haber vermesi gerektiğini biliyordu.
-------------------
Naruto ve Sasuke 2. hedefleri için planlarını yapıyorlardı. Sasuke, Naruto’ya dönerek “ Naruto umarım planın bizi fark etmelerini engeller. Planın başında fark edilmek bizim için pek iyi olmaz.” dedi hafif endişeli bir tavırla. “Planımı senin göz güçlerine güvenerek yaptım. Gözlerine güvenmiyorsan...” imalı sözünü tamamlamadan Sasuke sözünü kesmişti. “Kapa çeneni Naruto. Şimdi sırada ne var?” Az önceki olay nedeniyle yüzünde sinsi bir gülümseme belirmişti Naruto’nun fakat daha sonra sıradaki hedeflerini açıklamaya koyuldu. “Tsuchikage'nin gizli köyüne gidiyoruz. Sen çok fazla chakra harcadın. Bu sefer sıra bende. Tsuchikage'yi ben alacağım.” diye söylediğinde yüzünde ki kararlı bakışlar kalbindeki kararlılığı da anlatıyordu. “Kıçını kollamak zorunda bırakma beni.” demişti Sasuke az önceki imalı sözün öcünü almak için. “Sen ne dedin…” Naruto bi an da parlayarak yumruğunu Sasuke’ye göstermişti. Sasuke vurdumduymaz tavırla uzatmamayı düşünüyordu. “Hiçbirşey, hiçbirşey. Dediğin gibi olsun. Canım sıkılmaz umarım.” İkili yola çıkmaya hazırdı artık. Hedef Iwagakure idi.
---------------------
Tobi, Mizukage'nin cansız bedenini Madara'nın yanına getirmişti. Sharinganı ile birlikte mizukage'nin son anılarını inceleyip bunu kimin yaptığını öğrenmeyi planlıyordu. Sharinganı ile olanları öğrendikten sonra Madara’ya dönüp; “Madara-sama.. Mizukage'yi orada ölü bulunan bir ninja öldürmüş, aynı zamanda kendi de ölmüş. Genjutsudan kaçtığı için yakalanmıştı. Mizukage'de onu öldürmek için odasına getirtmiş.” diyerek anlattı gördüklerini. “Peki ya kapıda bulunduğunu söylediğin korumalar??” Madara, aklındaki şüphelere cevap veremeyerek tekrar soruyordu Tobi’ye. “Onları da o ninja öldürmüş.” dedi Tobi. Madara, Tobi’nin düşüncelerini öğrenmek için tekrar sordu. “Sence de bunda bir gariplik yok mu obito?”. “Bunun altından başka bir şeylerin çıkabileceğini benim gibi hissettiğinizi düşünüyorum.” dedi Madara’nın içindeki şüphelere katılarak. “Evet. Bunun için bekleyip göreceğiz. Şimdilik harekete geçmiyoruz.” dedi kesin ve net tavırlarıyla. Fakat ilerde başka şeylerin gerçekleşeceğini hissedebiliyordu.
---------------------
Naruto ve Sasuke gizlice köye girmişlerdi. Sasuke; “Öncelikle Tsuchikage'nin yerini bulmamız gerek. Parşömenin yerini ondan başka kimseden öğrenemeyiz.” dediğinde Naruto ne yapacağını biliyordu. “Bunun için kyuubi modu kullanacağım.” der demez sarı pelerinli Kyuubi moda girmişti ve odaklanarak Tsuchikage’nin yerini bulmaya çalışıyordu. Naruto gözlerini açmıştı. “Tamamdır buldum. Yerin altında gizli bir yerde duruyor. Oraya girmek biraz zor olacak.” Sasuke’ye doğru düşünceli bir şekilde dönerek. “Şehir de karışıklık çıkarmamız gerek ama o şekilde de Madara bir şeylerden şüphelenebilir.” dedi Sasuke. Naruto, “ Bu riski almalıyız başka yol yok gibi gözüküyor.” der demez ikisi de birbirlerine kafa sallayarak harekete geçmişlerdi. Sasuke el mühürleri yaparak ardı ardına küçük yılanlar çağırmıştı. Hepsinde de patlayıcı kağıtlar vardı. Plan basitti. Şehirde patlamalar yaparak karışıklık çıkarmak. Yılanlar hızlıca harekete geçtiğinde Naruto ve Sasuke de çoktan hazırdı.
--------------------
“Kim beni rahatsız ederek bu kadar gürültüye sebebiyet veriyorsa bulun ve öldürün…” dışarıdaki patlamaları duyan Tsuchikage, hiç rahatını bozmayarak korumalarına emrini vermişti. Kendisi ise başını taştan masasına koyup tembellik yapmaya devam ediyordu. Korumalar çoktan ortadan kaybolmuştu. Ardından bir ses ortamdaki sessizliği tekrar bozmuştu. “Gürültüyü biz çıkardık.” cümlesini duyduğunda Tsuchikage, yavaşça başını kaldırarak “O zaman sizi öldürmem gerekecek.” dedi üzerindeki uyuşuklukla. Sonra biraz daha dikkatlice baktığında karşısındaki 2 ninjayı da tanıması güç olmadı. “Sizi ölü olarak biliyordum. Her neyse bugünden sonra yine öyle bilineceksiniz…” Sasuke elini katanasına götürmüştü ki Naruto ona dönerek “Sasuke unuttun sanıyorum. Sen dışarıda gelip giden olursa onlarla ilgilen. Tsuchikage ile bizzat ben ilgilenirim.” dedi ve ellerini birleştirerek Kyuubi moda geçmişti. Sasuke “ Sen de söylediğimi unutma. Kıçını korumak zorunda bırakma beni.” dedikten sonra istemsiz tavırlarla dışarı çıkmıştı.
“Sarı ışığın gözlerimi kamaştırıyor” demişti Tsuchikage elleriyle uykulu gözlerine perde yaparak. Ellerini indirdiğinde birden ciddileşerek yüzündeki ifade sertleşmişti. “Kendine bu kadar güveniyorsun demek. Hadi görelim o zaman!” dediğinde çoktan harekete geçmişti. “Doton Kage Bunshin” Tsuchikage ellerini birleştirdiğinde Tsuchikage’nin taştan klonları Naruto’nun etrafında oluşmuştu. Naruto “Tsuchikage benim kim olduğumu unuttun sanırım.” demişti ve yüzünde hafif bir gülümseme ile ellerini artı işareti yapmıştı “Kage Bunshin no Jutsu”. Tsuchikage elleriyle başını tutarak “ Doğru ya ortalarda olmayınca unutmuşum seni. Bide uyku sersemliği olunca unutmuşum klon tekniklerinde ne kadar iyi olduğunu.” Diye dedi. Naruto “ O zaman hatırlatma zamanı!” diyerek kaşlarını çatmıştı.
------------------------
Sasuke taştan bir kayaya oturarak halinden memnun olmayan bir şekilde bekliyordu gelecek olan Ninjaları. Halinde memnun değildi çünkü içerdeki asıl eğlenceyi kaçırdığını düşünüyordu. Fakat birkaç dakika sonra gelen Tsuchikage’nin korumaları onun da oturarak boş durmayacağını gösteriyordu. Korumalar Sasuke’yi görünce hemen saldırı pozisyonuna geçmişti. “Sen de kimsin! Ne işin var burada!” demişti ninjalardan biri. Sasuke sharinganını aktif ettiğinde karşısında ki Ninjalar onun kim olduğunu hemen anlamıştı ve korkmaktan kendilerini alamamışlardı. Ninjaların komutanı “Bu Uchiha. Siz ikiniz hemen gidip yardım çağırın!” demişti Ninjalara dönerek. Arkadaki 2 ninja çabucak harekete geçeceklerdi ki arkalarını döndüğünde göğüslerinde dayanılmaz bir acı hissetmişlerdi ve daha sonrasında ölümün soğuk nefesini. Sasuke 2 elindeki chidorisi ile Ninjaların ikisinin de kalbini tek hamle ile bulmuştu ve gözleriyle diğerlerine çok sert bakıyordu. “Yardım çağırmak yok ve buradan canlı çıkmak da yok. 2 si gitti geri kaldı 3.”
Ninjalar geri çekilmişti. Çıkış kapılarının önünde Sasuke duruyordu ve eğer buradan çıkmak istiyorlarsa onu öldürmekten başka yolları yoktu. “Saldırın ve gebertin şu Uchiha’yı”. Önde bulunan 2 kişi saldırıya geçmişlerdi Sasuke’ye doğru. Shurikenlerini Sasuke’ye doğru savurduklarında, Sasuke hepsini katanası ile çok rahat karşılamıştı ve “Şimdi benim sıram” diyerek hareketi geçmişti. Bileklerinden çıkardığı 4-5 adet shurikeni Ninjalara doğru atmıştı. Ninjalar shurikenleri karşılayacakken birden doğrultuları değişen shurikenlere anlam verememişlerdi. Anlam verdiklerinde ise artık çok geçti. Shurikenlerden çıkan ince metal ip onları sarıp sarmalamıştı. Sasuke, “ Katon-Ryuka no Jutsu!” diyerek ağzıyla tuttuğu iplerle birlikte bağırmıştı. Alevler ejderha şeklinde doğruca Ninjalara ilerleyerek anında onları kül etmişti. Ninjalar yanarken, Sasuke o soğuk bakışları ile Ninja komutanına bakıyordu. “ Geriye kaldı sadece 1.” Ninja komutanı, daha az önce gözlerinin önünde öldürülen 4 ninjanın şokundaydı. Harekete geçecekti fakat dizleri titriyordu. Hareket edemiyordu. Karşısında nasıl bir güç vardı böyle daha 1-2 dakika bile olmadan 4 ninjayı öldürmüştü. Elini kunaisine götürmüş harekete geçmeye karar vermişti ki artık onun için de çok geçti. Sasuke anında arkasında belirmiş ve katanasını boğazına dayamıştı. “Arkadaşlarının yanına gitme vakti!” diyerek yine o soğuk bakışları ile katanasının tek bir hamlesi ile ninjayı öldürmüştü.
------------------------
Naruto, Tsuchikage’nin tüm klonlarını yok etmişti. Kendi klonlarını da kaybederek artık Tsuchikage ile teke tek kalmıştı. Tsuchikage, “ Seni hafife aldım sanırım.” dedi yüzünden akan terleri silerek. Naruto, yüzündeki kararlı gülümseme ile saldırıya geçmeye hazırlanıyordu. “Fūton: Shinkūha” diyerek naruto güçlü ve keskin rüzgar demetini Tsuckikage’ye doğru yollamıştı. Tsuchikage hemen el mühürleri yapıp kendini korumak için harekete geçmişti:“Doton: Doryūheki”. Önünde büyük bir set duvar oluşturarak kendini kesici rüzgardan korumak istemişti Tsuchikage. Rüzgar duvarı yıkamamıştı ama oldukça ağır hasar vermişti. Tsuchikage saldırıyı savuşturduğu için bir oh çekecekti fakat Naruto’nun hızını unutmuştu. Naruto’yu arkasında hissettiğinde ise artık çok geçti. Naruto, Tsuchikage’nin arkasında belirdiğinde “Wakusei Rasengan” diyerek rasenganları tsuchikage’nin arkasına yapıştırmıştı. Tsuchikage, rasenganları yediğinde kendi yaptığı duvarı parçalayıp geçerek ancak odanın duvarına vurarak durabilmişti. Ancak rasenganların gücü o kadar çoktu ki duvarı yıkıp geçmişti. Tsuchikage hareket etmiyordu ve Naruto bittiğini düşünüyordu ama yanılmıştı.
---------------------
“Tobi!! Hemen Iwagakure’ye git!!!” Madara yine aynı şeyleri hissediyordu. Bu sefer ordaydılar. Tobi spirallerle birlikte hemen ortadan kaybolmuştu.
----------------------
Naruto, Tsuchikage’nin hareketsiz bedenine doğru ilerlerken Kyuubi modundan da çıkmıştı. Tsuchikage’nin öldüğünü tam olarak anlamak için eğilip kontrol etmek istedi. Daha sonra Sasuke’yi çağırıp genjutsu ile parşömenin yerini öğrenebilirlerdi. Fakat tam eğildiğinde hiç de hesaba katmadığı şey gerçekleşmişti. Tsuchikage, Naruto’nun ona rasengan vurduğu yerden topraktan diriliyordu adeta. Naruto ona doğru döndüğünde, Tsuchikage tekniği aktif etmişti çoktan. “Bunshin Daibakuha” dediğinde yerde hareketsiz yatan klon büyük bir gürültüyle patlamıştı.
----------------------
Tobi, Tsuchikage’nin odasında belirmişti. Sonunda geçen seferki olaylara yönelik olan şüphelerine dair bir şey bulabilecekti. Fakat odada kimse yoktu. Duyduğu patlamanın ardından Tsuchikage’nin yerini bulmak için araştırmaya başlamıştı bile.
---------------------
Naruto, patlamanın etkisiyle savrulmuştu. Kendi kendine “Kyuubi modda bunu nasıl fark edemedim! Lanet olsun! ” diye söylenmişti. Sasuke patlamanın ardından içeri dalmıştı. Naruto’nun savrulmuş bedenini görünce, gözleriyle Tsuchikage’yi aramıştı hemen. Tsuchikage’yi gördüğünde ise sinsi gülümsemeyi de görmüştü. Tsuchikage’nin taştan eli koparak bir roket gibi doğruca Sasuke’ye giderek onu boğazından yakalamıştı. Sasuke bu kadar hızlı bir saldırı beklemiyordu. Bir küfür savurdu ve taştan el boğazını sıkmaya çoktan başlamıştı. Tsuchikage, Naruto’ya doğru ilerleyerek “ 2 çok güçlü düşmanı yakalamak ne kadar da güzel bir duygu. Madara-sama bana güzel bir hediyeyi layık görecektir sanırım. Fakat benim istediğim tek hediye güzel bir uyku.” diyordu esneyerek. Sasuke dizlerinin üstüne çökmüştü bir şey yapamıyordu. Nefes alamadığı için sağlıklı düşünemiyordu.
Naruto güçlükle ayağa kalkıp ağzından gelen kanı temizledi ve “Beni kötü kızdırdın Tsuchikage!” dedi sert bakışlarla ve kyuubi moda girdi hemen. Kyuubi mod ile birlikte süper hızının da etkisiyle Sasuke’nin boğazını sıkan taştan eli tek bir dokunuşuyla parçalayarak kırmıştı. Tsuchikage, Naruto’ya doğru harekete geçecekken, Sasuke’nin bir anda aktif ettiği Susanoo’nun güçlü kemikten kolları tarafından yakalanmıştı. Ardından Naruto, büyük devasa rasenganı ile Tsuchikage’yi hedef almıştı:“Odaama Rasengan” diye bağırarak rasenganı ile odanın ortasında büyük bir delik oluşturmuştu. Tsuchikage’nin bedeni ise Sasuke’nin susanoo’sunun elinde duruyordu. Susanoo’nun kemikleri rasenganın da etkisiyle çatırdıyordu. Sasuke, Tsuchikage’yi kendine doğru çekerek parşömenin yerini öğrenmek için genjutsu yapmaya hazırdı.
------------------------
Tobi yeri geç de olsa bulmuştu ve spirallerle birlikte hemen ortadan kaybolmuştu.
-------------------------
Naruto, parşömenin yerini odada bulduktan sonra alarak Sasuke’ye doğru ağır adımlarla ilerliyordu. Sasuke, gözlerinden gelen kanı temizledikten sonra Tsuchikage’nin bedenini tam yere fırlatacakken, Naruto ile birlikte karşıda gördükleri spiraller hiç de yabancı gelmiyordu. Tobi belirdiğinde ve karşısında Sasuke ve Naruto’yu gördüğünde inanası gelmiyordu. Naruto vs Sasuke’nin de planlarında bu yoktu. Sasuke, Tsuchikage'nin bedenini Tobi'ye doğru fırlatmıştı. Beden, Tobi'nin içinden geçerken Naruto elini Sasuke'nin omzuna koymuştu ve sakin bir şekilde " Tekrar görüşeceğiz." deyip aniden ortadan kaybolmuştu. Tobi içinden “ Babasının tekniğini öğrenmiş demek.” diye düşünerek hemen Madara’ya haber vermesi gerektiğini biliyordu.
► Spoiler Göster
Naruto ve Sasuke, Tsuchikage’yi öldürdükten sonra parşömeni alıp oradan uzaklaşacakları sırada Tobi onları görmüştü. Artık ikisinin de ölmediği biliniyordu. Naruto, babasının tekniği “Hiraishin no jutsu” ile birlikte kendilerinin bariyer ile korunaklı gizli yerlerine anında gelmişlerdi. Yorgunluktan dizlerinin üstünde duramayacak durumdaydı Naruto ve bir köşeye çökmüştü. Aynı şekilde Sasuke de. Birbirlerine baktıklarında artık planların değişeceğini biliyorlardı.
------------------
Tobi gördüklerinden sonra Madara’nın yanında almıştı soluğu. Söyleyeceklerinin Madara’nın hiç hoşuna gitmeyeceğini bilse de önlem almak için harekete geçmek gerektiğini biliyordu. Madara ise olanları öğrenmek için Tobi’yi sabırsızca beklemişti. Tobi, “ Tsuchikage öldürüldü Madara-sama. Mizukage ile birlikte Tsuchikage’nin de kimin tarafından öldürüldüğü biliyorum.” Dedi normal ses tonu ile. Madara merak içinde “ Söyle hemen kim bunlar?!” dedi. Tobi, “Naruto ve Sasuke. Yaşıyorlar ve bunları onlar yaptı.” Diye dediğinde Madara önce kulaklarına inanamamıştı. Hissettiği öfke her şeyi yok etmek istiyor gibiydi. Madara, yüzündeki kızgın bakışlarla birlikte Tobi’ye dönüp “ Ne yapmak istediklerini anlıyorum. Sıradaki hedefleri diğer kageler olacaktır. Pekala, öyleyse onlara birer sürpriz yapalım!”
--------------------
Naruto ve Sasuke biraz dinlendikten sonra planları nasıl değiştireceklerini düşünüyorlardı. “Bundan sonra rahat hareket edemeyeceğiz ve karşımızda artık bir ordu ile bekleyecekler.” Dedi Naruto. Sasuke de “ Ne oldu korktun mu yoksa ?” diye dediğinde Naruto’yu kızdıracağını biliyordu. Naruto yumruğunu gösterip “ Sen kime korkak dediğinin farkında mısın” dedi gözleri pörtlemiş bir şekilde. “ Eğer birlikte hareket edersek yapmak istediğimiz şey daha çok zaman alacaktır.” Dedi Sasuke az önce ki atışmayı umarsamaz gibi. Naruto da aynı şekilde “Haklısın.” Dedi ve ekledi. “ Ayrılmak en doğrusu gibi gözüküyor. Aynı anda 2 köye gidip parşömenleri ele geçirmemiz her ne kadar zor olacaksa da planımızı daha hızlı gerçekleştirmek için başka çaremiz yok gibi.”
-------------------
Madara etrafa emirler yağdırıyordu. “Tobi, zetsuları bu iş için kullanma. Kolaylıkla alt edilebilirler. Kazakage ve Raikage’ye haber ver. Hazırlıklı olsunlar. Köye giden yollara adamları yerleştir.” Sesindeki soğuk ve kararlı tonuyla. Tobi bütüün emirleri almıştı ve tam harekete geçecekken, Madara son emrini vermişti. “Orochimaru’ya da bilgi ver! Geldiklerinde güzel bir karşılama yapsın.”
---------------------
Naruto ve Sasuke hazırlıklarını yapmıştı ve yola çıkmaya hazırlardı. “Sunagakure’ye ben gidiyorum Sasuke.” Dedi Naruto. “Kumogakure de benim o zaman.” Dedi Sasuke. İkisi de en sona Konohagakure’yi bırakmışlardı. Altında yatan güzel bir sebepleri vardı. Göz göze gelip başlarıyla birbirleriyle onayladıktan sonra ters yönde koşmaya başlayıp aniden ortadan kayboldular.
----------------------- ( Yola çıktıktan bayağı bir süre sonra)
Naruto, Kum köyünün çölünde köye doğru yavaş adımlarla ilerliyordu. Kum fırtınasında ilerlemekte zorlanıyordu. Köye doğru giderken eski anıları aklına geliyordu. Çok geçmeden anılardan kurtulup hedefini nasıl bulacağını düşünmeye başlamıştı. Düşüncelerin biri gidip diğeri gelirken kum fırtınası birden durmuştu. Naruto şimdi daha hızlı ilerleyebileceğini düşünüp kukuletasını başından çıkarmıştı. Fakat tuhaf bir şeyler hissediyordu ama bir türlü anlamlandıramamıştı. Tam bu sırada hissettiği şeyler olmaya başlamıştı. Kumlar harekete geçmişti ve Naruto’nun önünde birleşmeye başlamıştı ve şekle bürünüyordu. Naruto karşısında oluşan şeklin kendisinin kum hali olduğunu görmüştü. Kumdan naruto elini bir tabanca şekline getirdiğinde kum mermilerini Naruto’ya seri bir şekilde atmaya başlamıştı. Naruto hemen Kyuubi moda geçmiş ve mermilerden hızı sayesinde kurtulup karşı atağa geçmişti. Kumdan Naruto’nun önünde belirip sert bir tekme ile kumu dağıtmıştı.
Etraf sakinleştikten sonra Naruto bunun düşmanın bir bubi tuzağı olabileceğini düşünüp yola devam edecekti ki yanılmıştı. Kumlar bu sefer çok fazla ve çok hızlı bir şekilde birleşmiş devasa bir el haline gelmişti. Naruto, devasa kumdan ele baktığında nasıl kaçabilirim diye düşünmektense direk atağa geçmişti ve oluşturduğu bijuu dama ile birlikte kumdan ele atılmıştı. “Kurama Mod- Bijuu Dama” diyerek kumdan ele vurduğunda büyük bir patlama ile yine kum dağılmıştı ama patlamanın etkisiyle oluşan fırtına ile birlikte kum Naruto’nun görüş mesafesini neredeyse sıfırlamıştı. Kum hareketleri durduğunda Narutoi kyuubi modundan çıkıp artık ilerleyebileceğini düşünmüştü. Adım atmaya çalıştığında bir güç onu durdurmuştu. Ayaklarına eğilip baktığında kumdan eller bu sefer onu ayaklarından yakalamıştı. Naruto tam bu sırada bir küfür savuracakken, kumdan eller onu ani bir hareketle çölün içine çekmişti ve ortadan kaybolmuştu. Naruto artık yoktu ve tamamen çölün içindeydi.
-------------------(Naruto ile aynı anda)
Sasuke, yıldırım köyüne doğru ilerlerken, tuzaklardan gözleri sayesinde fark edilmeden geçiyordu. Artık ölmedikleri bilindiği için önceden buraya gelebileceklerinden haberdarlardı ve önlem için çeşit çeşit tuzak kuracaklarını Sasuke önceden kestirebilmişti. Hızlı bir şekilde yol alırken, birden onlarca kunainin kendisine doğru fırlatıldığını gördü ve hemen ani bir sıçrama hareketiyle onlardan kurtulmuştu. Yere indiğinde hızlı bir hareketle hemen katanasını çekmiş düşmanlarını bulmaya çalışmıştı. Onları gördüğünde ise zaten onlarda harekete geçip Sasuke’nin üzerine zıplamışlardı. Sasuke el mühürlerini kullanmadan hemen tekniğini yapmıştı “Chidori-Nagashi”. Etrafını yıldırım ile koruyan Sasuke aynı zamanda düşmanlarını da püskürtmüştü. Yere kontrolsüz bir şekilde düşen Ninjalara doğru harekete geçen Sasuke katanasını yıldırım ile kaplamış ve yere düşen Ninjalara öldürücü darbeyi vurmaya doğru harekete geçmişti. Tam bu sırada kukuletalı bir adam çok hızlı bir hareketle yere düşen Ninjaları, daha düşmeden öldürmüştü.
Ninjalar yere düştüklerinde kanlar etrafa dağılmıştı. Sasuke tedbiri elden bırakmamak için katanasını hala bekletiyordu. Kukuletalı Ninja ile Sasuke karşı karşıyaydı.
---------------------------
Sunagakure çölünde bir grup Ninja bekleyişteydi. “Naruto’yu az önce sezebiliyordum ama birden yok oldu.” Dedi biri. “Dikkatli olun!” diye uyardı komutan. “Bu bir tuzak olabilir.” Diye ekledi.
--------------------------
- Beni öldürmek mi istiyorsun Sasuke?
- Seni öldürüp saçma sapan fikirlerinden kurtulmak istiyorum. Hepsi bu Naruto.
- O halde hadi öldürmeni bekliyorum. Tabi yapabilirsen.
- Narutoooooooo.
- Sasukeeeeeeee. (İkisi de birbirlerine doğru koşar.)
- Rasengan !!!
- Chidoriiiii !!!
Naruto rüyadan birden kendini atmıştı. Sasuke ile olan son dövüşlerini görüyordu ki birden uyanıvermişti. Nerdeydi? Düşman tarafından ele mi geçirilmişti? Diye düşünüp dururken karşı tarafta gölgeden biri yavaşça çıkıyordu. Naruto, yeşil gözleri ve kızıl saçları gördüğünde donakalmıştı. “GAARA!”
----------------------(Yine Naruto ile aynı anda)
Kukuletalı Ninja, Sasuke’nin karşısında duruyordu. “Bu dünyada artık savaş istemiyorum Sasuke-kun.” Dedi kukuletasını başından çıkarırken. Sasuke sesinden tanımıştı zaten karşısındakini kim olduğunu ve yüzünü görünce de çok şaşırmıştı çünkü onu, kendine yardım ederken düşünemiyordu. “Kabuto senin ne işin var burada?”
GELECEK BÖLÜM - Bölüm 6 : Savaş Başlıyor.
------------------
Tobi gördüklerinden sonra Madara’nın yanında almıştı soluğu. Söyleyeceklerinin Madara’nın hiç hoşuna gitmeyeceğini bilse de önlem almak için harekete geçmek gerektiğini biliyordu. Madara ise olanları öğrenmek için Tobi’yi sabırsızca beklemişti. Tobi, “ Tsuchikage öldürüldü Madara-sama. Mizukage ile birlikte Tsuchikage’nin de kimin tarafından öldürüldüğü biliyorum.” Dedi normal ses tonu ile. Madara merak içinde “ Söyle hemen kim bunlar?!” dedi. Tobi, “Naruto ve Sasuke. Yaşıyorlar ve bunları onlar yaptı.” Diye dediğinde Madara önce kulaklarına inanamamıştı. Hissettiği öfke her şeyi yok etmek istiyor gibiydi. Madara, yüzündeki kızgın bakışlarla birlikte Tobi’ye dönüp “ Ne yapmak istediklerini anlıyorum. Sıradaki hedefleri diğer kageler olacaktır. Pekala, öyleyse onlara birer sürpriz yapalım!”
--------------------
Naruto ve Sasuke biraz dinlendikten sonra planları nasıl değiştireceklerini düşünüyorlardı. “Bundan sonra rahat hareket edemeyeceğiz ve karşımızda artık bir ordu ile bekleyecekler.” Dedi Naruto. Sasuke de “ Ne oldu korktun mu yoksa ?” diye dediğinde Naruto’yu kızdıracağını biliyordu. Naruto yumruğunu gösterip “ Sen kime korkak dediğinin farkında mısın” dedi gözleri pörtlemiş bir şekilde. “ Eğer birlikte hareket edersek yapmak istediğimiz şey daha çok zaman alacaktır.” Dedi Sasuke az önce ki atışmayı umarsamaz gibi. Naruto da aynı şekilde “Haklısın.” Dedi ve ekledi. “ Ayrılmak en doğrusu gibi gözüküyor. Aynı anda 2 köye gidip parşömenleri ele geçirmemiz her ne kadar zor olacaksa da planımızı daha hızlı gerçekleştirmek için başka çaremiz yok gibi.”
-------------------
Madara etrafa emirler yağdırıyordu. “Tobi, zetsuları bu iş için kullanma. Kolaylıkla alt edilebilirler. Kazakage ve Raikage’ye haber ver. Hazırlıklı olsunlar. Köye giden yollara adamları yerleştir.” Sesindeki soğuk ve kararlı tonuyla. Tobi bütüün emirleri almıştı ve tam harekete geçecekken, Madara son emrini vermişti. “Orochimaru’ya da bilgi ver! Geldiklerinde güzel bir karşılama yapsın.”
---------------------
Naruto ve Sasuke hazırlıklarını yapmıştı ve yola çıkmaya hazırlardı. “Sunagakure’ye ben gidiyorum Sasuke.” Dedi Naruto. “Kumogakure de benim o zaman.” Dedi Sasuke. İkisi de en sona Konohagakure’yi bırakmışlardı. Altında yatan güzel bir sebepleri vardı. Göz göze gelip başlarıyla birbirleriyle onayladıktan sonra ters yönde koşmaya başlayıp aniden ortadan kayboldular.
----------------------- ( Yola çıktıktan bayağı bir süre sonra)
Naruto, Kum köyünün çölünde köye doğru yavaş adımlarla ilerliyordu. Kum fırtınasında ilerlemekte zorlanıyordu. Köye doğru giderken eski anıları aklına geliyordu. Çok geçmeden anılardan kurtulup hedefini nasıl bulacağını düşünmeye başlamıştı. Düşüncelerin biri gidip diğeri gelirken kum fırtınası birden durmuştu. Naruto şimdi daha hızlı ilerleyebileceğini düşünüp kukuletasını başından çıkarmıştı. Fakat tuhaf bir şeyler hissediyordu ama bir türlü anlamlandıramamıştı. Tam bu sırada hissettiği şeyler olmaya başlamıştı. Kumlar harekete geçmişti ve Naruto’nun önünde birleşmeye başlamıştı ve şekle bürünüyordu. Naruto karşısında oluşan şeklin kendisinin kum hali olduğunu görmüştü. Kumdan naruto elini bir tabanca şekline getirdiğinde kum mermilerini Naruto’ya seri bir şekilde atmaya başlamıştı. Naruto hemen Kyuubi moda geçmiş ve mermilerden hızı sayesinde kurtulup karşı atağa geçmişti. Kumdan Naruto’nun önünde belirip sert bir tekme ile kumu dağıtmıştı.
Etraf sakinleştikten sonra Naruto bunun düşmanın bir bubi tuzağı olabileceğini düşünüp yola devam edecekti ki yanılmıştı. Kumlar bu sefer çok fazla ve çok hızlı bir şekilde birleşmiş devasa bir el haline gelmişti. Naruto, devasa kumdan ele baktığında nasıl kaçabilirim diye düşünmektense direk atağa geçmişti ve oluşturduğu bijuu dama ile birlikte kumdan ele atılmıştı. “Kurama Mod- Bijuu Dama” diyerek kumdan ele vurduğunda büyük bir patlama ile yine kum dağılmıştı ama patlamanın etkisiyle oluşan fırtına ile birlikte kum Naruto’nun görüş mesafesini neredeyse sıfırlamıştı. Kum hareketleri durduğunda Narutoi kyuubi modundan çıkıp artık ilerleyebileceğini düşünmüştü. Adım atmaya çalıştığında bir güç onu durdurmuştu. Ayaklarına eğilip baktığında kumdan eller bu sefer onu ayaklarından yakalamıştı. Naruto tam bu sırada bir küfür savuracakken, kumdan eller onu ani bir hareketle çölün içine çekmişti ve ortadan kaybolmuştu. Naruto artık yoktu ve tamamen çölün içindeydi.
-------------------(Naruto ile aynı anda)
Sasuke, yıldırım köyüne doğru ilerlerken, tuzaklardan gözleri sayesinde fark edilmeden geçiyordu. Artık ölmedikleri bilindiği için önceden buraya gelebileceklerinden haberdarlardı ve önlem için çeşit çeşit tuzak kuracaklarını Sasuke önceden kestirebilmişti. Hızlı bir şekilde yol alırken, birden onlarca kunainin kendisine doğru fırlatıldığını gördü ve hemen ani bir sıçrama hareketiyle onlardan kurtulmuştu. Yere indiğinde hızlı bir hareketle hemen katanasını çekmiş düşmanlarını bulmaya çalışmıştı. Onları gördüğünde ise zaten onlarda harekete geçip Sasuke’nin üzerine zıplamışlardı. Sasuke el mühürlerini kullanmadan hemen tekniğini yapmıştı “Chidori-Nagashi”. Etrafını yıldırım ile koruyan Sasuke aynı zamanda düşmanlarını da püskürtmüştü. Yere kontrolsüz bir şekilde düşen Ninjalara doğru harekete geçen Sasuke katanasını yıldırım ile kaplamış ve yere düşen Ninjalara öldürücü darbeyi vurmaya doğru harekete geçmişti. Tam bu sırada kukuletalı bir adam çok hızlı bir hareketle yere düşen Ninjaları, daha düşmeden öldürmüştü.
Ninjalar yere düştüklerinde kanlar etrafa dağılmıştı. Sasuke tedbiri elden bırakmamak için katanasını hala bekletiyordu. Kukuletalı Ninja ile Sasuke karşı karşıyaydı.
---------------------------
Sunagakure çölünde bir grup Ninja bekleyişteydi. “Naruto’yu az önce sezebiliyordum ama birden yok oldu.” Dedi biri. “Dikkatli olun!” diye uyardı komutan. “Bu bir tuzak olabilir.” Diye ekledi.
--------------------------
- Beni öldürmek mi istiyorsun Sasuke?
- Seni öldürüp saçma sapan fikirlerinden kurtulmak istiyorum. Hepsi bu Naruto.
- O halde hadi öldürmeni bekliyorum. Tabi yapabilirsen.
- Narutoooooooo.
- Sasukeeeeeeee. (İkisi de birbirlerine doğru koşar.)
- Rasengan !!!
- Chidoriiiii !!!
Naruto rüyadan birden kendini atmıştı. Sasuke ile olan son dövüşlerini görüyordu ki birden uyanıvermişti. Nerdeydi? Düşman tarafından ele mi geçirilmişti? Diye düşünüp dururken karşı tarafta gölgeden biri yavaşça çıkıyordu. Naruto, yeşil gözleri ve kızıl saçları gördüğünde donakalmıştı. “GAARA!”
----------------------(Yine Naruto ile aynı anda)
Kukuletalı Ninja, Sasuke’nin karşısında duruyordu. “Bu dünyada artık savaş istemiyorum Sasuke-kun.” Dedi kukuletasını başından çıkarırken. Sasuke sesinden tanımıştı zaten karşısındakini kim olduğunu ve yüzünü görünce de çok şaşırmıştı çünkü onu, kendine yardım ederken düşünemiyordu. “Kabuto senin ne işin var burada?”
GELECEK BÖLÜM - Bölüm 6 : Savaş Başlıyor.
► Spoiler Göster
Bölüm 6 : Savaş Başlıyor – Kumogakure
Sasuke ve Kabuto karşı karşıya durumda birbirlerine bakıyorlardı. Sasuke, Kabuto’yu gördüğünde şaşırmış ve merak ederek sormuştu “Kabuto senin ne işin var burada ?”. Kabuto iç çekerek Sasuke’ye doğru ilerlemeye başlamıştı ki Sasuke elini katanasına doğru ilerlettiğinde O da durmuştu. “Sakin ol Sasuke-kun. Sana dediğim gibi bu dünyada artık savaş istemiyorum. Size yardım etmek istiyorum planlarınızı gerçekleştirmek için.” Sasuke, soğuk bakışlarıyla birlikte Kabuto’ya “Sana güvenmemi mi bekliyorsun!” demişti. Kabuto gülümseyerek, “Sanırım unuttun Sasuke-kun en son beni abin ile birlikte ne şekilde bıraktığını. İzanami’nin sonsuz döngüsünde sizinle savaştım durdum. Her başa döndüğümde asıl benliğime bir adım daha yaklaştım. İtachi beni kurtarmak için bunu yaptı bir anlamda bunun farkına vardım ve benliğimi bularak jutsudan çıktım. Tek istediğim eski halime dönüp güzel bir yaşam yaşamak artık. Lakin savaştan sonra artık hiçbirşey eskisi gibi değil bunu biliyorum. Benim de istediğim tek şey her şeyi eski haline çevirmek. Tıpkı senin yaptığın gibi hatalarımı telafi etmek istiyorum.” Dedi. Sasuke içinden “ Kabuto’ya ne kadar güvenebilirim?” diye düşünmeden geçemiyordu fakat şu an yardım edecek biri amacına ulaşmasını kolaylaştıracaktı. “Pekala bana yardım etmene izin veriyorum. Umarım bana ihanet etmezsin yoksa….” Diye cümlesini tamamlamadan kabuto araya girerek “tamam biliyorum merak etme eskisi gibi ajanlık için yalan söylemiyorum. Bana güvenebilirsin” diye tamamlamıştı. Sasuke yine de tebriri elden bırakmak istemiyordu ve “ Bunu göreceğim.” Diyerek harekete geçmek için işaretini vermişti. İkisi birden ortadan kaybolmuştu.
-------------------------
“Raikage-sama, pusu birliklerimizle iletişimimiz kesildi.” Demişti Ninja komutanı. Raikage dev cüsseli, siyah uzun saçlı, yüzünde çokça yara olan bir adamdı ve dev cüssesi ile ayağa kalkıp elini masaya vurduğunda masayı paramparça etmişti. “Aptallar!!! Bir ninjanın üstesinden gelemiyorsunuz!!” dedi hiddetle. Ninja komutanı sesi titreyerek konuştuğunda bunun son konuşması olacağını bilmiyordu. “Efendim ama o sasuke uchiha…” diye dediğinde raikage’nin gözü onun üzerinde takılı kalmıştı. Ninja korkuyordu çünkü raikage ağır adımlarla üstüne doğru yürüyordu. Raikage ninjanın yanına geldiğinde cüssesinin önünde Ninja ufacık bir insan gibi duruyordu. Raikage elini ninjanın omzuna koymuştu. Ninjanın biraz olsun korkusu dinecekti bu hareketten sonra fakat birden omzunde çok şiddetli bir acı hissetmişti ve çığlık atarak inliyordu. Omzundan kanlar akıyordu çünkü Raikage ninjanın kolunu tek bir hamle ile koparıp almıştı. “Emrimde böyle korkak insanlarla işim yok.” Diyerek yerde kıvranan ninjanın dibine gelmişti. Ayağını kaldırıp ninjanın başına koyduğunda bağırma sesi kesilmişti çünkü ninjanın kafası parçalanmıştı.
-------------------------
Sasuke ve Kabuto, kumagakure’nin sınırlarına gelmişti. Kabuto, Sasuke’ye doğru dönerek “Gizli bir geçit biliyorum raikage’nin odasına giden fakat onun orada olduğundan emin olmamız lazım.” Dedi. Sasuke hemen el mühürleri yaparak “Kuchiyose no Jutsu” diyerek bir şahin summonlamıştı. Şahin koluna konduğunda Sasuke gözlerini Mangekyo yaparak şahinin gözlerininde mangekyou olmasını sağlamıştı. Daha sonra hiç konuşmadan şahin havalanıp uzağa doğru uçmuştu.
------------------------
Raikage, bütün adamlarını Sasuke’yi yakalamaları için emirler yağdırarak 4 bir yana salmıştı. Kendisi dev koltuğuna oturmuş Sasuke’yi yakalamayı ve Madara’dan alacağı ödülü düşünüyordu. Tam bu sırada arkasından gelen bir ses onu bu düşünceden uyandırmıştı. “ Ödülünü almak için önce beni yakalaman gerekiyor!”
------------------------
Spiraller belirmeye başladığında, orochimaru kimin geldiğini biliyordu. Tobi, odada belirdiğinde sözü fazla uzatmayarak direk Orochimaru’ya gerekli emri verdi. “Sasuke ve Naruto en son buraya gelecek. Madara-sama onlara güzel bir karşılama yapmanı istiyor.” Orochimaru o bilindik gülüşüyle “Pekala onlarla ilgilenmeyi dört gözle bekliyordum. Sasuke’nin bedenini ele geçirmek için bundan uygun fırsat olamazdı.” Söylendi ve gülmeye devam etti. Tobi diğer iletmesi gereken şeyi de Orochimaru’ya ileterek ortadan kaybolmaya başlamıştı. “Madara’nın sen istediği bir dna var. Onun sadece sen de olduğunu biliyor. Senden onu istiyor, planları varmış onunla.”. “hehehe Madara çok akıllı gerçekten. Tamam en kısa zamanda ona iletirim.”
-------------------------
Raikage önünde Sasuke ve Kabuto’yu görünce yüzünde bir gülümseme belirmişti. Raikage cübbesini çıkarıp atmıştı. “Sasuke Uchiha. Demek buraya kadar geldin kimseye fark ettirmeden. Yanındaki kim bilmiyorum ama onun da sana yardım ettiği aşikar. Lakin ikinizin de sonu burası olacak.” Kabuto, Sasuke’ye yaklaşıp “Hayvani bir gücü var. Sana dokunmasına izin vermemeye çalış yoksa sonucu senin açından kötü olabililr.” Dedi ama sasuke de soğuklukla cevap verdi.” Sen kendine koru beni düşünmene gerek yok!” diyerek saldırıya geçti anında. Katanasını çekip Raikage’ye saldırmaya başladı. Raikage basit hamlelerle katanadan kaçıyor ve ani ataklarla Sasuke’yi savuşturmaya çalışıyordu. Sasuke, Raikage’nin boşluğunu yakaladığı anda Raikage’nin yüzünde tekmeyi savurmuştu ve geri doğru zıplamıştı. Raikage 1-2 adım geri sendelemişti ve durmuştu. Yüzünü Sasuke’ye doğru çevirdiğinde yaralarla kaplı yüzü birden sertleşmeye başlamıştı. Sertleştikçe yüzü çatırtıyordu. Sertleşme durduğunda Raikage el mühürleri yapmak için ellerini birleştirmişti. “Şu an bir çelikten daha sertim. Bana yapacağın hiçbir saldırı işe yaramayacaktır ve bu jutsu ile işinizi anında bitireceğimden hiçbir şüpheniz olmasın.” “Raiton: Bakurai” odayı birden şimşekler kaplamıştı yoğun bir akım oluşturuyordu Raikage. Şimşekler o kadar yoğundu ki Raikage parlıyordu artık ve Sasuke ile Kabuto gözlerini kısmak zorunda kalıyordu. Raikage tüm akımı topladığında artık jutsuyu yapmak için hazırdı. “Haaaaa” diye bağırarak bütün binayı patlatmıştı.
-----------------------
Orochimaru gizli odasından çıkardığı özel dna koleksiyonundan Madara’nın istediğini almıştı. “ O kadar yıl sonra Madara’nın seninle ilgili güzel planları olsa gerek. Hehehe bekleyip izlemeyi tercih ederim.”
----------------------
Raikage’nin binası patlamadan sonra yerle bir olmuştu ve Sasuke-Kabuto ikilisi savrulmuşlardı dışarı doğru. Sasuke o kadar yükseklikten aşağı düşerken birden uyanıvermiş Susanoo’yu kullanarak kabuto’yu ve kendisinin sertçe yere düşmesini engellemişti zorda olsa. Raikage, toz duman arasında onlara doğru yürüyordu. Binlerce Ninja da bu patlamayı duyduktan sonra oraya doğru akın etmişlerdi. Kabuto ayıldığında Ninjaların üstlerine doğru geldiğini görmüştü ama hareket edecek kadar vakti yoktu. Tam bu sırada Sasuke, susanoo’yu tamemen açarak kendisine doğru gelen bütün Ninjaları, susanoo’nun tek bir kol darbesiyle savuruyordu. Raikage durup bekliyordu çünkü ona göre şu an Sasuke’ye saldıran ninjlar aptaldı ve ölmeyi hak ediyorlardı. Sasuke neredeyse tüm Ninjaları püskürttükten sonra Susanoo’nun oku ile Raikage’yi hedef almış ve çok hızlı bir şekilde oku fırlatmıştı. Raikage oktan kaçmayarak gayet sakin bir tavırla kolunu kaldırdı ve oku tuttuğunda büyük bir patlama meydana gelmişti. Ortalık tekrar toz duman olmuştu. Duman ortadan kalktığında Raikage oku yakalamıştı ama elinden kanlar akıyordu. Sasuke hafif bir gülümseme ile ona zarar verebileceğini hissettirmişti Raikage’ye. Raikage çok sinirlenmişti bu durum karşısında. Sasuke’ye karşı atağa geçtiğinde, Sasuke Susanoo’nun ameterasusu ile etrafı kara alevlerle kaplamıştı. Hem Raikage’ye buradan çıkamayacaksın mesajı vermeye çalışıyordu hem de diğer Ninjaların problem çıkartmamasını sağlamaya çalışıyordu. Tam bu sırada kabuto el mühürlerini tamamlamıştı. “Kuchiyose Edo Tensei!!”
-------------------------
Zetsu, Madara’nın odasının altından yüzünü göstermişti. “Madara-sama …” diyerek başlarken Madara onu sus işareti ile durdurmuştu. “Biliyorum neler olduğunu. Birazdan hepsinin işini bitireceğim. Biraz daha oyalanmaları onların işini bitirecek.” Dedikten sonra ellerini birleştirmişti.
----------------------------
Kabuto, 4 tane tabut çıkarmıştı yerden. Tabutlar açıldığında, tanıdık 4 ninja çıkmıştı içlerinden. Ses 4’lüsü. Kabuto hemen kontrollerini alarak onların 4 bir köşeye geçmesini sağlamıştı. “Shishienjin” tekniği ile oluşturduğu bariyer ile artık Raikage’nin kaçması tamamen imkansızdı. Sasuke ile Kabuto göz göze geldiğinde ikiside aynı anda harekete geçmişti. Lakin Kabuto bi anda durup ortadan kaybolmuştu. Raikage buna anlam verememişti fakat bu sırada Sasuke’nin saldırısı gelince onunla ilgilenmek zorunda kalmıştı. Raikage saldırılardan kaçıp Sasuke’nin açığından sert bir yumruk geçirmişti. Normalde bu yumruğu ile onu öldürebilirdi fakat Sasuke’nin susanoo’nun kemikleri buna engel olmuştu. Kemikler saldırıyı yavaşlatmıştı fakat kırılmaya başlamıştı. Sasuke yumruğun ne kadar güçlü olduğunu bir daha fark etmişti darbelerden kaçmak için uzak mesafeden saldırması daha mantıklı idi. El mühürleri yapıp derin nefesle Raikage’ye doğru saldırmıştı “Katon: Gōryūka no Jutsu” diye bağırarak ard arda 3 tane dev ateşten ejderha yollamıştı Raikage’nin üzerine. Raikage ejderhalardan kurtulmuştu fakat ejderhalar kendisine güdümlü bir şekilde tekrar ona doğru harekete geçmişti. Raikage başka yolu olmadığını anlayınca ellerinde şimşekleri toplayarak ejderhalar havaya doğru savurmuştu. Ejderhalar gökyüzüne ulaştığında hava birden kararmıştı. Raikage bu kara bulutlardaki şimşek enerjisini kullanabileceğini düşünürken Sasuke’nin chidorisi ile beklediğini görmüştü. Sasuke çoktan tekniğini aktif etmişti. “Kirin” diye bağırarak devasa ejder yıldırımı Raikage’nin üzerine indirmişti ve büyük bir patlama yaşanmıştı. Patlamadan sonra etraf durulmuştu ve Raikage dimdik ayakta duruyordu. “Aptal !! Bu dev yıldırım beni öldüremez beni ancak çok güçlü yapar!! Hahaha şimdi öleceksin işte !!! “ diye bağırdığında göğsünde soğuk bir acı hissetmişti sanki ruhu çekiliyor gibiydi. Hareket edemiyordu ne bir adım ileriye ne bir adım geriye. Hiçbir kuvveti yokmuş gibiydi. Duman dağıldıgında Sasuke’nin susano’sundan çıkan totsuka kılcı Raikage’yi mühürlemeye başlamıştı bile. Sasuke o soğuk gülümsemesi ile “ Dikkatini dağıtmak çok kolaymış gerçekten. Neyse asıl sen şimdi öleceksin!!” dediğinde Raikage’nin ruhu çoktan mühürlenmişti. Tam bu sırada Kabuto tekrar orada belirmiş ve elinde parşömen ile sasuke’ye aldığını göstermişti. Tam bu sırada gökyüzünde oluşan dev dolunay hiç de normale benzemiyordu.”
------------------------
Madara jutsuyu tamamlamıştı. “Şimdi tam zamanı. Geberin!!!”
-----------------------
Dolunay oluştuğunda bütün herkes ona doğru yönelmişti az önce Sasuke- Kabuto ikilisinin Raikage’yi öldürmelerine aldırış etmeyerek. Dolunay kırmızılaşıyordu ve halkalar oluşmaya başlıyordu. Halkaların oluşması çok ani bir şekilde bitmişti ve birden juubi’nin başı dolunaydan dışarı doğru çıkmıştı. Sasuke bunun ne olduğunu anlamıştı. Kabuto’ya dönerek “Köyü bizimle birlikte yok edecek hemen buradan kaçmamız lazım!!” dediğinde sesindeki paniği seziyordu Kabuto fakat kaçmalarının imkanı yok gibiydi.
Juubi’nin başı oluştuğunda dev bir enerji topu oluşturmuştu dolunaydan daha da büyük. Madara “ Haaaaa” diye bağırdığında dev enerji topu büyük bir patlama ile tüm köyü yerle bir etmişti…
GELECEK BÖLÜM - Bölüm 7 : Savaş Başlıyor - Sunagakure
Sasuke ve Kabuto karşı karşıya durumda birbirlerine bakıyorlardı. Sasuke, Kabuto’yu gördüğünde şaşırmış ve merak ederek sormuştu “Kabuto senin ne işin var burada ?”. Kabuto iç çekerek Sasuke’ye doğru ilerlemeye başlamıştı ki Sasuke elini katanasına doğru ilerlettiğinde O da durmuştu. “Sakin ol Sasuke-kun. Sana dediğim gibi bu dünyada artık savaş istemiyorum. Size yardım etmek istiyorum planlarınızı gerçekleştirmek için.” Sasuke, soğuk bakışlarıyla birlikte Kabuto’ya “Sana güvenmemi mi bekliyorsun!” demişti. Kabuto gülümseyerek, “Sanırım unuttun Sasuke-kun en son beni abin ile birlikte ne şekilde bıraktığını. İzanami’nin sonsuz döngüsünde sizinle savaştım durdum. Her başa döndüğümde asıl benliğime bir adım daha yaklaştım. İtachi beni kurtarmak için bunu yaptı bir anlamda bunun farkına vardım ve benliğimi bularak jutsudan çıktım. Tek istediğim eski halime dönüp güzel bir yaşam yaşamak artık. Lakin savaştan sonra artık hiçbirşey eskisi gibi değil bunu biliyorum. Benim de istediğim tek şey her şeyi eski haline çevirmek. Tıpkı senin yaptığın gibi hatalarımı telafi etmek istiyorum.” Dedi. Sasuke içinden “ Kabuto’ya ne kadar güvenebilirim?” diye düşünmeden geçemiyordu fakat şu an yardım edecek biri amacına ulaşmasını kolaylaştıracaktı. “Pekala bana yardım etmene izin veriyorum. Umarım bana ihanet etmezsin yoksa….” Diye cümlesini tamamlamadan kabuto araya girerek “tamam biliyorum merak etme eskisi gibi ajanlık için yalan söylemiyorum. Bana güvenebilirsin” diye tamamlamıştı. Sasuke yine de tebriri elden bırakmak istemiyordu ve “ Bunu göreceğim.” Diyerek harekete geçmek için işaretini vermişti. İkisi birden ortadan kaybolmuştu.
-------------------------
“Raikage-sama, pusu birliklerimizle iletişimimiz kesildi.” Demişti Ninja komutanı. Raikage dev cüsseli, siyah uzun saçlı, yüzünde çokça yara olan bir adamdı ve dev cüssesi ile ayağa kalkıp elini masaya vurduğunda masayı paramparça etmişti. “Aptallar!!! Bir ninjanın üstesinden gelemiyorsunuz!!” dedi hiddetle. Ninja komutanı sesi titreyerek konuştuğunda bunun son konuşması olacağını bilmiyordu. “Efendim ama o sasuke uchiha…” diye dediğinde raikage’nin gözü onun üzerinde takılı kalmıştı. Ninja korkuyordu çünkü raikage ağır adımlarla üstüne doğru yürüyordu. Raikage ninjanın yanına geldiğinde cüssesinin önünde Ninja ufacık bir insan gibi duruyordu. Raikage elini ninjanın omzuna koymuştu. Ninjanın biraz olsun korkusu dinecekti bu hareketten sonra fakat birden omzunde çok şiddetli bir acı hissetmişti ve çığlık atarak inliyordu. Omzundan kanlar akıyordu çünkü Raikage ninjanın kolunu tek bir hamle ile koparıp almıştı. “Emrimde böyle korkak insanlarla işim yok.” Diyerek yerde kıvranan ninjanın dibine gelmişti. Ayağını kaldırıp ninjanın başına koyduğunda bağırma sesi kesilmişti çünkü ninjanın kafası parçalanmıştı.
-------------------------
Sasuke ve Kabuto, kumagakure’nin sınırlarına gelmişti. Kabuto, Sasuke’ye doğru dönerek “Gizli bir geçit biliyorum raikage’nin odasına giden fakat onun orada olduğundan emin olmamız lazım.” Dedi. Sasuke hemen el mühürleri yaparak “Kuchiyose no Jutsu” diyerek bir şahin summonlamıştı. Şahin koluna konduğunda Sasuke gözlerini Mangekyo yaparak şahinin gözlerininde mangekyou olmasını sağlamıştı. Daha sonra hiç konuşmadan şahin havalanıp uzağa doğru uçmuştu.
------------------------
Raikage, bütün adamlarını Sasuke’yi yakalamaları için emirler yağdırarak 4 bir yana salmıştı. Kendisi dev koltuğuna oturmuş Sasuke’yi yakalamayı ve Madara’dan alacağı ödülü düşünüyordu. Tam bu sırada arkasından gelen bir ses onu bu düşünceden uyandırmıştı. “ Ödülünü almak için önce beni yakalaman gerekiyor!”
------------------------
Spiraller belirmeye başladığında, orochimaru kimin geldiğini biliyordu. Tobi, odada belirdiğinde sözü fazla uzatmayarak direk Orochimaru’ya gerekli emri verdi. “Sasuke ve Naruto en son buraya gelecek. Madara-sama onlara güzel bir karşılama yapmanı istiyor.” Orochimaru o bilindik gülüşüyle “Pekala onlarla ilgilenmeyi dört gözle bekliyordum. Sasuke’nin bedenini ele geçirmek için bundan uygun fırsat olamazdı.” Söylendi ve gülmeye devam etti. Tobi diğer iletmesi gereken şeyi de Orochimaru’ya ileterek ortadan kaybolmaya başlamıştı. “Madara’nın sen istediği bir dna var. Onun sadece sen de olduğunu biliyor. Senden onu istiyor, planları varmış onunla.”. “hehehe Madara çok akıllı gerçekten. Tamam en kısa zamanda ona iletirim.”
-------------------------
Raikage önünde Sasuke ve Kabuto’yu görünce yüzünde bir gülümseme belirmişti. Raikage cübbesini çıkarıp atmıştı. “Sasuke Uchiha. Demek buraya kadar geldin kimseye fark ettirmeden. Yanındaki kim bilmiyorum ama onun da sana yardım ettiği aşikar. Lakin ikinizin de sonu burası olacak.” Kabuto, Sasuke’ye yaklaşıp “Hayvani bir gücü var. Sana dokunmasına izin vermemeye çalış yoksa sonucu senin açından kötü olabililr.” Dedi ama sasuke de soğuklukla cevap verdi.” Sen kendine koru beni düşünmene gerek yok!” diyerek saldırıya geçti anında. Katanasını çekip Raikage’ye saldırmaya başladı. Raikage basit hamlelerle katanadan kaçıyor ve ani ataklarla Sasuke’yi savuşturmaya çalışıyordu. Sasuke, Raikage’nin boşluğunu yakaladığı anda Raikage’nin yüzünde tekmeyi savurmuştu ve geri doğru zıplamıştı. Raikage 1-2 adım geri sendelemişti ve durmuştu. Yüzünü Sasuke’ye doğru çevirdiğinde yaralarla kaplı yüzü birden sertleşmeye başlamıştı. Sertleştikçe yüzü çatırtıyordu. Sertleşme durduğunda Raikage el mühürleri yapmak için ellerini birleştirmişti. “Şu an bir çelikten daha sertim. Bana yapacağın hiçbir saldırı işe yaramayacaktır ve bu jutsu ile işinizi anında bitireceğimden hiçbir şüpheniz olmasın.” “Raiton: Bakurai” odayı birden şimşekler kaplamıştı yoğun bir akım oluşturuyordu Raikage. Şimşekler o kadar yoğundu ki Raikage parlıyordu artık ve Sasuke ile Kabuto gözlerini kısmak zorunda kalıyordu. Raikage tüm akımı topladığında artık jutsuyu yapmak için hazırdı. “Haaaaa” diye bağırarak bütün binayı patlatmıştı.
-----------------------
Orochimaru gizli odasından çıkardığı özel dna koleksiyonundan Madara’nın istediğini almıştı. “ O kadar yıl sonra Madara’nın seninle ilgili güzel planları olsa gerek. Hehehe bekleyip izlemeyi tercih ederim.”
----------------------
Raikage’nin binası patlamadan sonra yerle bir olmuştu ve Sasuke-Kabuto ikilisi savrulmuşlardı dışarı doğru. Sasuke o kadar yükseklikten aşağı düşerken birden uyanıvermiş Susanoo’yu kullanarak kabuto’yu ve kendisinin sertçe yere düşmesini engellemişti zorda olsa. Raikage, toz duman arasında onlara doğru yürüyordu. Binlerce Ninja da bu patlamayı duyduktan sonra oraya doğru akın etmişlerdi. Kabuto ayıldığında Ninjaların üstlerine doğru geldiğini görmüştü ama hareket edecek kadar vakti yoktu. Tam bu sırada Sasuke, susanoo’yu tamemen açarak kendisine doğru gelen bütün Ninjaları, susanoo’nun tek bir kol darbesiyle savuruyordu. Raikage durup bekliyordu çünkü ona göre şu an Sasuke’ye saldıran ninjlar aptaldı ve ölmeyi hak ediyorlardı. Sasuke neredeyse tüm Ninjaları püskürttükten sonra Susanoo’nun oku ile Raikage’yi hedef almış ve çok hızlı bir şekilde oku fırlatmıştı. Raikage oktan kaçmayarak gayet sakin bir tavırla kolunu kaldırdı ve oku tuttuğunda büyük bir patlama meydana gelmişti. Ortalık tekrar toz duman olmuştu. Duman ortadan kalktığında Raikage oku yakalamıştı ama elinden kanlar akıyordu. Sasuke hafif bir gülümseme ile ona zarar verebileceğini hissettirmişti Raikage’ye. Raikage çok sinirlenmişti bu durum karşısında. Sasuke’ye karşı atağa geçtiğinde, Sasuke Susanoo’nun ameterasusu ile etrafı kara alevlerle kaplamıştı. Hem Raikage’ye buradan çıkamayacaksın mesajı vermeye çalışıyordu hem de diğer Ninjaların problem çıkartmamasını sağlamaya çalışıyordu. Tam bu sırada kabuto el mühürlerini tamamlamıştı. “Kuchiyose Edo Tensei!!”
-------------------------
Zetsu, Madara’nın odasının altından yüzünü göstermişti. “Madara-sama …” diyerek başlarken Madara onu sus işareti ile durdurmuştu. “Biliyorum neler olduğunu. Birazdan hepsinin işini bitireceğim. Biraz daha oyalanmaları onların işini bitirecek.” Dedikten sonra ellerini birleştirmişti.
----------------------------
Kabuto, 4 tane tabut çıkarmıştı yerden. Tabutlar açıldığında, tanıdık 4 ninja çıkmıştı içlerinden. Ses 4’lüsü. Kabuto hemen kontrollerini alarak onların 4 bir köşeye geçmesini sağlamıştı. “Shishienjin” tekniği ile oluşturduğu bariyer ile artık Raikage’nin kaçması tamamen imkansızdı. Sasuke ile Kabuto göz göze geldiğinde ikiside aynı anda harekete geçmişti. Lakin Kabuto bi anda durup ortadan kaybolmuştu. Raikage buna anlam verememişti fakat bu sırada Sasuke’nin saldırısı gelince onunla ilgilenmek zorunda kalmıştı. Raikage saldırılardan kaçıp Sasuke’nin açığından sert bir yumruk geçirmişti. Normalde bu yumruğu ile onu öldürebilirdi fakat Sasuke’nin susanoo’nun kemikleri buna engel olmuştu. Kemikler saldırıyı yavaşlatmıştı fakat kırılmaya başlamıştı. Sasuke yumruğun ne kadar güçlü olduğunu bir daha fark etmişti darbelerden kaçmak için uzak mesafeden saldırması daha mantıklı idi. El mühürleri yapıp derin nefesle Raikage’ye doğru saldırmıştı “Katon: Gōryūka no Jutsu” diye bağırarak ard arda 3 tane dev ateşten ejderha yollamıştı Raikage’nin üzerine. Raikage ejderhalardan kurtulmuştu fakat ejderhalar kendisine güdümlü bir şekilde tekrar ona doğru harekete geçmişti. Raikage başka yolu olmadığını anlayınca ellerinde şimşekleri toplayarak ejderhalar havaya doğru savurmuştu. Ejderhalar gökyüzüne ulaştığında hava birden kararmıştı. Raikage bu kara bulutlardaki şimşek enerjisini kullanabileceğini düşünürken Sasuke’nin chidorisi ile beklediğini görmüştü. Sasuke çoktan tekniğini aktif etmişti. “Kirin” diye bağırarak devasa ejder yıldırımı Raikage’nin üzerine indirmişti ve büyük bir patlama yaşanmıştı. Patlamadan sonra etraf durulmuştu ve Raikage dimdik ayakta duruyordu. “Aptal !! Bu dev yıldırım beni öldüremez beni ancak çok güçlü yapar!! Hahaha şimdi öleceksin işte !!! “ diye bağırdığında göğsünde soğuk bir acı hissetmişti sanki ruhu çekiliyor gibiydi. Hareket edemiyordu ne bir adım ileriye ne bir adım geriye. Hiçbir kuvveti yokmuş gibiydi. Duman dağıldıgında Sasuke’nin susano’sundan çıkan totsuka kılcı Raikage’yi mühürlemeye başlamıştı bile. Sasuke o soğuk gülümsemesi ile “ Dikkatini dağıtmak çok kolaymış gerçekten. Neyse asıl sen şimdi öleceksin!!” dediğinde Raikage’nin ruhu çoktan mühürlenmişti. Tam bu sırada Kabuto tekrar orada belirmiş ve elinde parşömen ile sasuke’ye aldığını göstermişti. Tam bu sırada gökyüzünde oluşan dev dolunay hiç de normale benzemiyordu.”
------------------------
Madara jutsuyu tamamlamıştı. “Şimdi tam zamanı. Geberin!!!”
-----------------------
Dolunay oluştuğunda bütün herkes ona doğru yönelmişti az önce Sasuke- Kabuto ikilisinin Raikage’yi öldürmelerine aldırış etmeyerek. Dolunay kırmızılaşıyordu ve halkalar oluşmaya başlıyordu. Halkaların oluşması çok ani bir şekilde bitmişti ve birden juubi’nin başı dolunaydan dışarı doğru çıkmıştı. Sasuke bunun ne olduğunu anlamıştı. Kabuto’ya dönerek “Köyü bizimle birlikte yok edecek hemen buradan kaçmamız lazım!!” dediğinde sesindeki paniği seziyordu Kabuto fakat kaçmalarının imkanı yok gibiydi.
Juubi’nin başı oluştuğunda dev bir enerji topu oluşturmuştu dolunaydan daha da büyük. Madara “ Haaaaa” diye bağırdığında dev enerji topu büyük bir patlama ile tüm köyü yerle bir etmişti…
GELECEK BÖLÜM - Bölüm 7 : Savaş Başlıyor - Sunagakure
► Spoiler Göster
Bölüm 7 : Savaş Başlıyor- Sunagakure
(Bu bölümde gerçekleşen bütün olaylar, 6. Bölüm ile eş zamanlıdır.)
Naruto, Gaara’yı gördüğünde çok şaşırmıştı ama bir o kadar da sevinmişti. “Gaara buna inanamıyorum.. Seninle burada karşılacağımı hiç ummuyordum...” Gaara , Naruto’ya karşı ilerlemeyi sürdürüyordu. Naruto’nun yanına geldiğinde elini uzatıp onu yerden kaldırdı. “Buraya geleceğini tahmin ediyordum. Sana yardım etmek istedim Naruto.” Naruto üstünü silkeleyip Gaara’ya döndüğünde aklındaki soru işaretlerini iletti. “Öldüğünü sanıyordum senin. Nasıl kurtuldun?”, “Tsunade-sama sayesinde hayatta kalmayı başardım.” Bulundukları karargahı göstererek, “ve daha sonra buraya kadar gelebildim. Burada planlar yaptım durdum. Senin de öldüğünü düşünüyordum fakat son zamanlarda gelişen olaylarla birlikte yaşadığına umudum arttı. Buraya geleceğini düşünerek sana tepki verecek bir jutsu yaptım ve şimdi seni kanlı canlı görüyor olmak beni çok sevindirdi. Peki sen nasıl hayatta kaldın??” Naruto, “Daha geniş bir zamanda anlatırım Gaara. Şimdi asıl meseleye dönelim. Madara’nın kazakage’ye verdiği parşömeni almam gerekiyor…” Gaara kararlı gözlerle Naruto’nun gözlerine bakarak “Merak etme bir planım var…”
---------------------------
“Kazakage-sama, sezgi tipi ninjalarımız artık Naruto’yu sezemiyor. Bunun bir tuzak olabileceğini rapor ettiler.” dedi Kazakage’nin baş danışmanı. Kazakage, oturduğu koltuğundan yavaş yavaş kalktığında heybetli, güçlü vücudu daha da belirginleşiyordu. Gerildi ve “ Savaş hazırlarını tamamlayın. Çetin bir mücadele olacağa benziyor” dedi ve pencereden köye doğru bakmaya başladı.
------------------------------
“Kumda hareketlilik görünüyor” dedi gözcü ninjalardan biri. Komutan surlardan baktığında bir fırtına gibi gözüküyordu ama hızlıca kendilerine yaklaşan bir fırtına idi. “Rüzgar elementini kullanan Ninjalar, hemen şu fırtınayı dağıtın yoksa perişan olabilir!!” diye bağırarak emrini verdi. Rüzgar kullanıcıları biraya gelerek aynı el mühürlerini yapmaya başladılar ve hep bir ağızdan bağırarak jutsuyu yaptılar. “Fūton: Renkūdan” onlarca basınçla sıkıştırılmış rüzgar topu, doğruca kum fırtınası vurarak bir anda fırtınayı dağıttı. Kum taneleri dağılarak yere düşerken birden tekrar hareketlenerek bu sefer çok hızlı bir şekilde surlara ilerlemeye başladı. Ninjalar afallayıp kalmıştı hiçbiri hareket edemiyor gibiydi çünkü kum fırtınasının boyutu surları bile aşıyordu. Kum fırtınası tam surlara vurup dağıtacaktı ki birden durmuş ve öylece kalmıştı. Ninjalar tekrar harekete geçebilecek fırsatı bulduklarını düşünüyorlardı ki kum fırtınası kendi kendine birden patlayarak dağılıvermişti. Ninjalar buna anlam verememişti ki içlerinden biri yere düşen bir kunai gördü. Bu kunaiden sonra kum tanelerinden kunailer yağmaya devam etti ama hiçbiri fırlatılmış gibi değildi sadece havadan yere düşüyorlar gibiydi. Kimisi boş kalan yerlere kimisi surlardaki Ninjaların yanına düşmüştü. Komutan yere eğilip kunailerden birini aldı ve incelemeye koyuldu. Kunailer, bilindik kunailerden farklıydı ve üzerinde bir çeşit mühür vardı. Komutan mührü gördüğünde gözleri öyle bir açılmıştı ki her şeyin farkına vardığını anlamamak elde değildi. Ninjalara hızlı bir şekilde emirlerini verecekti ki tam karşısında bir ninja belirdi. Sarı saçlı ninjayı gördüğünde Ninja komutanının az önce yerinden çıkacak olan gözleri şimdi daha da büyümüştü.
---------------------------
“Kazakage-sama, raporlara göre surlarda büyük bir hareketlilik var. Anlamlandırılamayan bir tür fırtına savunmamıza karşı harekete geçmiş ve sonrada aniden durup patlamış” dedi kazakagenin baş danışmanı. “ Saldırıya geçtiler demek, Surlara git Kitatsu.” Dedi Kazakage. Kitatsu, siyah saçlı, vücudu oldukça güçlü, analiz yetenekleri çok güçlü aynı zamanda yetenek bakımından da diğerlerinden farklı olduğu için Kazakage onu hep yanında tutuyordu. Madara’ya burada olabilecek olaylarda yardıma ihtiyacı olmadığını ve diğer köylere odaklanabileceğini söylemişti. Madara da bunu kabul etmişti. Kazakage herhangi bir başarısızlığı kabul edemezdi o yüzden en iyi adamını saldırının ana noktasına göndermen mantıklı görünüyordu ve aynı zamanda Surlardaki saldırıyı da durdurabileceğini düşünüyordu Kitatsu’nun. Kitatsu, emri alır almaz hemen ortadan kaybolmuştu. Kazakage’nin odasında kendisi ve 2 tane koruması kalmıştı artık. 2 koruyucu yerde hareket eden kum taneleri fark etmişti birden. Kum taneleri yavaş yavaş hızlanarak koruyucuların ayaklarında birikmişti. Kazakage fark ettiğinde ise koruyucular kendilerini saran kumdan hapishaneden kaçmak için çabalıyorlardı ama gereksiz bir çabaydı çünkü kurtulamayacaklardı. Herşey aniden olup bitmişti ve koruyucu Ninjalar tepki bile verememişti. Kumdan hapishanenin içinde olan koruyucuların vücudu hem havaya kalkıyor hem de vücutlarını bir yılan gibi sarıyordu kumlar. En son yüzleri kalmıştı açıkta olan ve büyümüş göz bebekleriyle kazakage’den kendilerini kurtarmalarını istiyorlardı ama kazakage öylece kalmış bakıyordu sadece. Tam bu sırada 2 koruyucunun da boyunlarının kırılma sesi bütün odanın içinde yankılanmıştı. Hareketsiz bedenler kumun dağılması ile yere düşmüştü. Ardından odanın kapısı yavaş yavaş açılmış ve içeriye gölgelerden yeşil gözlü biri girmek için yürüyordu.
-----------------------------
Naruto, mühürlü kunailerine ışınlanmıştı ve komutanın önünde belirdiğinde komutanın da şaşkınlığından yararlanarak hızlı bir şekilde rasengan oluşturup komutana vurmuş ve komutanı orada hemen öldürmüştü. Yere düştüğünde tüm herkes ona odaklanmıştı ve büyük bir öfkeyle kendisine kunailerinin fırlatıldığını görmüştü. Kunailer tam isabet edecekken ortadan kaybolmuştu Naruto. Bütün Ninjalar nerede olduğunu araştırırken Naruto kunailere ışınlanıp tek tek Ninjaları avlıyordu. Her şey o kadar hızlı oluyordu ki kısa sürede Naruto bütün surları temizlemişti. Son kalan ninjayı da sert bir tekmeyle duvara yapıştırmıştı. İçinden Gaara’ya yardıma gidebilirim artık dediğinde Siyah saçlı bir Ninjanın kendisine doğru çok hızlı bir biçimde hareket ettiğini fark etti Naruto. Kitatsu, önündeki ninjanın herkesi öldürdüğünü gördüğünde hızlı bir hareketle kendisine saldırmıştı. El mühürlerini yapıp bağırarak saldırdı. “Fūton: Atsugai” O kadar kuvvetli bir rüzgar göndermişti ki Kitatsu, bütün surun ve Naruto’nun içinde kaldığı bu şiddetli basınçtan kaçamayacağını düşünmüştü. Işınlanacağı kunailerde nasıl olsa bu alanda olduğu için bütün alanı bu tür şiddetli saldırıya maruz bırakmak en doğru karardı. Saldırıdan sonra Kitatsu, Naruto’nun yara almış olabileceğini düşünüyordu çünkü kaçabileceği kunailerde hedef olmuştu. O sırada naruto surların girişinde ki bölümde gelmeden hemen önce yerleştirdiği kunaiye ışınlanmıştı. “Bunu buraya koymam iyi olmuş yoksa yaralanabilirdim” dedi yine içinde Naruto. Karşısındaki rakibin diğerlerinden daha farklı olduğunu anlamıştı fakat kaybedecek vakti de yoktu.
------------------------
Kazakage’nin odasından içeri yavaş yavaş giren Gaara, Kazakageden de gözünü ayırmıyordu. Kapının önünde durup, oturan kazakageyle belirli bir mesafe bırakarak odaya bir göz attı.” Buraya gelmeyeli bayağı oldu ve oldukça değişmiş” dedi Gaara tekrar Kazakage ile göz göze gelerek. Kazakage ayağa kalktı ve “ O zaman son kez tekrar bak!!!” diye bağırarak önündeki kocaman masayı tek bir hamleyle Gaara’ya doğru fırlattı. Gaara hiç paniklemeden “Kaze no Yaiba” diyerek masayı paramparça etmişti ve aynı anda Kazakage’ye doğru da yollamıştı. Kazakage yine eliyle tek bir hamlede kendisine doğru gelen parçaları bir kenara savurmuştu. Ortalık sakinleşince Kazakage üzerindeki kage elbisesini bir kenara attı ve başlığıda çıkarmıştı. Elbise ve başlığı attıktan sonra bandanalı saçları, topsakalı ve heybetli vücudu ile kazakage daha bir güçlü görünüyordu. Kazakage ard arda el mühürleri yapıp aniden saldırıya geçmişti. “Doton: Doryūdan” yer, jutsu ile birlikte çamura dönüşmüştü ve Gaara dengesini kaybedip çamura düşmüştü ve çamurla birlikte hızlıca sürüklenmeye başlamıştı. Kazakage çamuru kontrol edip Gaara’yı odanın kapısından çıkarıp koridorun sonundaki çıkmaz duvara vurarak yapıştırmıştı. Kazakage de odadan çıkıp kapının önünden koridorun sonundaki hareket edemeyen Gaara’ya bakıyordu. Tekrar el mühürleri yaparak bağırdı. “Katon: Karyūdan” çamur alevlenmiş ve Gaara’ya hızlı bir şekilde ilerliyordu. Alevler Gaara’ya ulaştığında acıyla bir çığlık yükselmişti. Kazakage bu çığlıkla beraber kahkahalarla gülmeye başlamıştı. Alevler söndüğünde koridorun sonuna Gaara’nın hareketsiz bedenine doğru ilerlemeye başlamıştı. Gaara’nın yanına vardığında gülmesi devam ediyordu. Gaara’nın yüzü kum gibi dökülüyordu hızlı bir şekilde. Kazakage onun işini hızlıca bitirmek için kocaman yumruğunu kaldırıp tam indirecekken arkasından bir ses yükseldi. “Bunshin Daibakuha” Kazakage’nin önünde durduğu kumdan klon büyük bir gürültüyle patlayıp Kazakage’yi Gaara’ya doğru uçurmuştu. Kazakage bilinçsiz bir biçimde Gaara’ya doğru uçarken Gaara tekrar el mühürleri yapıp kazakage’yi kumuyla birlikte yakalamış ve sarmıştı. Kazakage gözlerini açtığında hareket edemediğini fark etti ve acıyla adeta kıvranıyordu. Klon patlamasıyla kötü yakalanmıştı. Gaara şimdi tam önünde duruyordu. “Kazakage tam tahmin ettiğim gibisin. Saf gücün her şeyi halledeceğini sanıyorsun ama gördüğün gibi yanıldın. Analizci danışmanın olmayınca işin çabuk bitmişe benziyor. Acılarına çabuk son vermemi istiyorsan bana söyleceğin son bir şey kaldı.” Diyerek kumuyla kazakageyi sıkmaya başlamıştı. Şimdi kazakagenin çığlıkları koridoru inletiyordu.
------------------------------------
Naruto, kyuubi moda geçerek Kitatsu’ya saldırmaya karar verdi. Kyubi moda geçtiğinde pelerininin kollarını kullanarak doğrudan Kitatsu’nun arkasına çıkmıştı. Kitatsu hazırlıklıydı. “Fūton: Kami Oroshi” yine bir fırtına göndermişti Naruto’ya doğru güçlü bir şekilde. Naruto “yine mi rüzgar? Sıkıldım bu jutsulardan ben bile rüzgar kullanmıyorum artık” diye yakındı. Kendisini gelen fırtına da yine pelerinin kolları sayesinde kurtulmuştu. Ellerini birleştirerek sage modu da kyuubi moda eklemişti. Ardından bağırarak “Kuchiyose : Nidaisengama” diyerek çağırma tekniğini tamamladıktan sonra etrafı büyük bir sis kaplamıştı. Kitatsu sisin içinde Naruto’yu bulmaya çalışıyordu. Naruto sisin içinden pelerinin üstünde iki kurbağa ile belirmişti. Fukasaku ve Shima. “Hey Naruto, bizi niçin bunun için rahatsız ediyorsun” dedi Fukasaku yakınma ses tonu ile. “Kusura bakmayın Fukasaku-sama ama kaybedecek vaktimiz yok.Hemen işimizi halletmemiz gerekiyor” dedi ve ardından “Fukasaku sızlanmayı kes de çocuğa yardım edelim”dedi Shima. Naruto çoktan jutsusunu hazırlamıştı.” Fukasaku-sama, Shima-sama hazır olun. Hey sen! Bir de bu rüzgar tipi jutsuyu dene! Fuuton-Rasenshuriken!” Rasenshuriken büyük bir hızla Kitatsu’ya doğru ilerlerken Kitatsu el mühürleri yapıp kurtulmaya çalıştı. “Doton: Doryūheki” Yerden yükselen devasa duvarın işini göreceğini düşündü. Rasenshuriken duvara çarptığında büyük bir patlama ile duvarı yerle bir etti ve Kitatsu da savrularak surlara doğru çarptı. İçinden ne güçlü bir rüzgar jutsusu idi bu böyle dedi. Daha tam doğrulamamışken Naruto önünde belirdi. Kurbağalarla birlikte çoktan jutsuyu aktif etmişlerdi bile. “Senpō: Goemon” Su, yağ ve ateş birleşmiş doğruca kitatsu’yu hedef almıştı. Kitatsu bunun sonu olduğunu anlamıştı o yüzden hiç hareket etmemişti ve ölümü öylece soğukkanlılıkla karşılamıştı.
----------------------------------
Gaara, kazakage’nin bedenini bir köşeye fırlatmıştı. Parşömeni saklanılan yerden alıp arkasını dönmüştü ki Naruto aniden ortaya çıktı. “Buldun demek.” Dedi Naruto sevinerek. Gaara başını salladı. Tam bu sırada Naruto bir şey hissetti. Gaara’ya korku dolu gözlerle bakarak “Hemen gitmem gerekiyor! Sana dediğim sığınağımız git orda buluşuruz!” deyip birden ortadan kaybolmuştu. Gaara, acaba ne oldu diye düşünerek yola koyulması gerektiğini düşündü. Kum gibi dağılarak odadan uçarak kayboldu.
---------------------------------
Naruto ışınlandığı sırada Dolunay çoktan kırmızı olmuştu ve Juubi’nin başı ortaya çıkıyordu. Sasuke’nin hemen yanında belirdiğinde Sasuke ve Kabuto aniden ona dönmüştü. Çok fazla vakitleri yoktu. Naruto, Sasuke’ye dokunduğunda ışınlanacaklarını anladı ve naruto’ya dönerek “Kabuto’yu da alıyoruz” dedi ve o da Kabuto’ya dokundu. Juubi köyü havaya uçurmadan bir saniye önce ortadan kaybolarak bu büyük yıkımdan kurtulmuşlardı.
(Bu bölümde gerçekleşen bütün olaylar, 6. Bölüm ile eş zamanlıdır.)
Naruto, Gaara’yı gördüğünde çok şaşırmıştı ama bir o kadar da sevinmişti. “Gaara buna inanamıyorum.. Seninle burada karşılacağımı hiç ummuyordum...” Gaara , Naruto’ya karşı ilerlemeyi sürdürüyordu. Naruto’nun yanına geldiğinde elini uzatıp onu yerden kaldırdı. “Buraya geleceğini tahmin ediyordum. Sana yardım etmek istedim Naruto.” Naruto üstünü silkeleyip Gaara’ya döndüğünde aklındaki soru işaretlerini iletti. “Öldüğünü sanıyordum senin. Nasıl kurtuldun?”, “Tsunade-sama sayesinde hayatta kalmayı başardım.” Bulundukları karargahı göstererek, “ve daha sonra buraya kadar gelebildim. Burada planlar yaptım durdum. Senin de öldüğünü düşünüyordum fakat son zamanlarda gelişen olaylarla birlikte yaşadığına umudum arttı. Buraya geleceğini düşünerek sana tepki verecek bir jutsu yaptım ve şimdi seni kanlı canlı görüyor olmak beni çok sevindirdi. Peki sen nasıl hayatta kaldın??” Naruto, “Daha geniş bir zamanda anlatırım Gaara. Şimdi asıl meseleye dönelim. Madara’nın kazakage’ye verdiği parşömeni almam gerekiyor…” Gaara kararlı gözlerle Naruto’nun gözlerine bakarak “Merak etme bir planım var…”
---------------------------
“Kazakage-sama, sezgi tipi ninjalarımız artık Naruto’yu sezemiyor. Bunun bir tuzak olabileceğini rapor ettiler.” dedi Kazakage’nin baş danışmanı. Kazakage, oturduğu koltuğundan yavaş yavaş kalktığında heybetli, güçlü vücudu daha da belirginleşiyordu. Gerildi ve “ Savaş hazırlarını tamamlayın. Çetin bir mücadele olacağa benziyor” dedi ve pencereden köye doğru bakmaya başladı.
------------------------------
“Kumda hareketlilik görünüyor” dedi gözcü ninjalardan biri. Komutan surlardan baktığında bir fırtına gibi gözüküyordu ama hızlıca kendilerine yaklaşan bir fırtına idi. “Rüzgar elementini kullanan Ninjalar, hemen şu fırtınayı dağıtın yoksa perişan olabilir!!” diye bağırarak emrini verdi. Rüzgar kullanıcıları biraya gelerek aynı el mühürlerini yapmaya başladılar ve hep bir ağızdan bağırarak jutsuyu yaptılar. “Fūton: Renkūdan” onlarca basınçla sıkıştırılmış rüzgar topu, doğruca kum fırtınası vurarak bir anda fırtınayı dağıttı. Kum taneleri dağılarak yere düşerken birden tekrar hareketlenerek bu sefer çok hızlı bir şekilde surlara ilerlemeye başladı. Ninjalar afallayıp kalmıştı hiçbiri hareket edemiyor gibiydi çünkü kum fırtınasının boyutu surları bile aşıyordu. Kum fırtınası tam surlara vurup dağıtacaktı ki birden durmuş ve öylece kalmıştı. Ninjalar tekrar harekete geçebilecek fırsatı bulduklarını düşünüyorlardı ki kum fırtınası kendi kendine birden patlayarak dağılıvermişti. Ninjalar buna anlam verememişti ki içlerinden biri yere düşen bir kunai gördü. Bu kunaiden sonra kum tanelerinden kunailer yağmaya devam etti ama hiçbiri fırlatılmış gibi değildi sadece havadan yere düşüyorlar gibiydi. Kimisi boş kalan yerlere kimisi surlardaki Ninjaların yanına düşmüştü. Komutan yere eğilip kunailerden birini aldı ve incelemeye koyuldu. Kunailer, bilindik kunailerden farklıydı ve üzerinde bir çeşit mühür vardı. Komutan mührü gördüğünde gözleri öyle bir açılmıştı ki her şeyin farkına vardığını anlamamak elde değildi. Ninjalara hızlı bir şekilde emirlerini verecekti ki tam karşısında bir ninja belirdi. Sarı saçlı ninjayı gördüğünde Ninja komutanının az önce yerinden çıkacak olan gözleri şimdi daha da büyümüştü.
---------------------------
“Kazakage-sama, raporlara göre surlarda büyük bir hareketlilik var. Anlamlandırılamayan bir tür fırtına savunmamıza karşı harekete geçmiş ve sonrada aniden durup patlamış” dedi kazakagenin baş danışmanı. “ Saldırıya geçtiler demek, Surlara git Kitatsu.” Dedi Kazakage. Kitatsu, siyah saçlı, vücudu oldukça güçlü, analiz yetenekleri çok güçlü aynı zamanda yetenek bakımından da diğerlerinden farklı olduğu için Kazakage onu hep yanında tutuyordu. Madara’ya burada olabilecek olaylarda yardıma ihtiyacı olmadığını ve diğer köylere odaklanabileceğini söylemişti. Madara da bunu kabul etmişti. Kazakage herhangi bir başarısızlığı kabul edemezdi o yüzden en iyi adamını saldırının ana noktasına göndermen mantıklı görünüyordu ve aynı zamanda Surlardaki saldırıyı da durdurabileceğini düşünüyordu Kitatsu’nun. Kitatsu, emri alır almaz hemen ortadan kaybolmuştu. Kazakage’nin odasında kendisi ve 2 tane koruması kalmıştı artık. 2 koruyucu yerde hareket eden kum taneleri fark etmişti birden. Kum taneleri yavaş yavaş hızlanarak koruyucuların ayaklarında birikmişti. Kazakage fark ettiğinde ise koruyucular kendilerini saran kumdan hapishaneden kaçmak için çabalıyorlardı ama gereksiz bir çabaydı çünkü kurtulamayacaklardı. Herşey aniden olup bitmişti ve koruyucu Ninjalar tepki bile verememişti. Kumdan hapishanenin içinde olan koruyucuların vücudu hem havaya kalkıyor hem de vücutlarını bir yılan gibi sarıyordu kumlar. En son yüzleri kalmıştı açıkta olan ve büyümüş göz bebekleriyle kazakage’den kendilerini kurtarmalarını istiyorlardı ama kazakage öylece kalmış bakıyordu sadece. Tam bu sırada 2 koruyucunun da boyunlarının kırılma sesi bütün odanın içinde yankılanmıştı. Hareketsiz bedenler kumun dağılması ile yere düşmüştü. Ardından odanın kapısı yavaş yavaş açılmış ve içeriye gölgelerden yeşil gözlü biri girmek için yürüyordu.
-----------------------------
Naruto, mühürlü kunailerine ışınlanmıştı ve komutanın önünde belirdiğinde komutanın da şaşkınlığından yararlanarak hızlı bir şekilde rasengan oluşturup komutana vurmuş ve komutanı orada hemen öldürmüştü. Yere düştüğünde tüm herkes ona odaklanmıştı ve büyük bir öfkeyle kendisine kunailerinin fırlatıldığını görmüştü. Kunailer tam isabet edecekken ortadan kaybolmuştu Naruto. Bütün Ninjalar nerede olduğunu araştırırken Naruto kunailere ışınlanıp tek tek Ninjaları avlıyordu. Her şey o kadar hızlı oluyordu ki kısa sürede Naruto bütün surları temizlemişti. Son kalan ninjayı da sert bir tekmeyle duvara yapıştırmıştı. İçinden Gaara’ya yardıma gidebilirim artık dediğinde Siyah saçlı bir Ninjanın kendisine doğru çok hızlı bir biçimde hareket ettiğini fark etti Naruto. Kitatsu, önündeki ninjanın herkesi öldürdüğünü gördüğünde hızlı bir hareketle kendisine saldırmıştı. El mühürlerini yapıp bağırarak saldırdı. “Fūton: Atsugai” O kadar kuvvetli bir rüzgar göndermişti ki Kitatsu, bütün surun ve Naruto’nun içinde kaldığı bu şiddetli basınçtan kaçamayacağını düşünmüştü. Işınlanacağı kunailerde nasıl olsa bu alanda olduğu için bütün alanı bu tür şiddetli saldırıya maruz bırakmak en doğru karardı. Saldırıdan sonra Kitatsu, Naruto’nun yara almış olabileceğini düşünüyordu çünkü kaçabileceği kunailerde hedef olmuştu. O sırada naruto surların girişinde ki bölümde gelmeden hemen önce yerleştirdiği kunaiye ışınlanmıştı. “Bunu buraya koymam iyi olmuş yoksa yaralanabilirdim” dedi yine içinde Naruto. Karşısındaki rakibin diğerlerinden daha farklı olduğunu anlamıştı fakat kaybedecek vakti de yoktu.
------------------------
Kazakage’nin odasından içeri yavaş yavaş giren Gaara, Kazakageden de gözünü ayırmıyordu. Kapının önünde durup, oturan kazakageyle belirli bir mesafe bırakarak odaya bir göz attı.” Buraya gelmeyeli bayağı oldu ve oldukça değişmiş” dedi Gaara tekrar Kazakage ile göz göze gelerek. Kazakage ayağa kalktı ve “ O zaman son kez tekrar bak!!!” diye bağırarak önündeki kocaman masayı tek bir hamleyle Gaara’ya doğru fırlattı. Gaara hiç paniklemeden “Kaze no Yaiba” diyerek masayı paramparça etmişti ve aynı anda Kazakage’ye doğru da yollamıştı. Kazakage yine eliyle tek bir hamlede kendisine doğru gelen parçaları bir kenara savurmuştu. Ortalık sakinleşince Kazakage üzerindeki kage elbisesini bir kenara attı ve başlığıda çıkarmıştı. Elbise ve başlığı attıktan sonra bandanalı saçları, topsakalı ve heybetli vücudu ile kazakage daha bir güçlü görünüyordu. Kazakage ard arda el mühürleri yapıp aniden saldırıya geçmişti. “Doton: Doryūdan” yer, jutsu ile birlikte çamura dönüşmüştü ve Gaara dengesini kaybedip çamura düşmüştü ve çamurla birlikte hızlıca sürüklenmeye başlamıştı. Kazakage çamuru kontrol edip Gaara’yı odanın kapısından çıkarıp koridorun sonundaki çıkmaz duvara vurarak yapıştırmıştı. Kazakage de odadan çıkıp kapının önünden koridorun sonundaki hareket edemeyen Gaara’ya bakıyordu. Tekrar el mühürleri yaparak bağırdı. “Katon: Karyūdan” çamur alevlenmiş ve Gaara’ya hızlı bir şekilde ilerliyordu. Alevler Gaara’ya ulaştığında acıyla bir çığlık yükselmişti. Kazakage bu çığlıkla beraber kahkahalarla gülmeye başlamıştı. Alevler söndüğünde koridorun sonuna Gaara’nın hareketsiz bedenine doğru ilerlemeye başlamıştı. Gaara’nın yanına vardığında gülmesi devam ediyordu. Gaara’nın yüzü kum gibi dökülüyordu hızlı bir şekilde. Kazakage onun işini hızlıca bitirmek için kocaman yumruğunu kaldırıp tam indirecekken arkasından bir ses yükseldi. “Bunshin Daibakuha” Kazakage’nin önünde durduğu kumdan klon büyük bir gürültüyle patlayıp Kazakage’yi Gaara’ya doğru uçurmuştu. Kazakage bilinçsiz bir biçimde Gaara’ya doğru uçarken Gaara tekrar el mühürleri yapıp kazakage’yi kumuyla birlikte yakalamış ve sarmıştı. Kazakage gözlerini açtığında hareket edemediğini fark etti ve acıyla adeta kıvranıyordu. Klon patlamasıyla kötü yakalanmıştı. Gaara şimdi tam önünde duruyordu. “Kazakage tam tahmin ettiğim gibisin. Saf gücün her şeyi halledeceğini sanıyorsun ama gördüğün gibi yanıldın. Analizci danışmanın olmayınca işin çabuk bitmişe benziyor. Acılarına çabuk son vermemi istiyorsan bana söyleceğin son bir şey kaldı.” Diyerek kumuyla kazakageyi sıkmaya başlamıştı. Şimdi kazakagenin çığlıkları koridoru inletiyordu.
------------------------------------
Naruto, kyuubi moda geçerek Kitatsu’ya saldırmaya karar verdi. Kyubi moda geçtiğinde pelerininin kollarını kullanarak doğrudan Kitatsu’nun arkasına çıkmıştı. Kitatsu hazırlıklıydı. “Fūton: Kami Oroshi” yine bir fırtına göndermişti Naruto’ya doğru güçlü bir şekilde. Naruto “yine mi rüzgar? Sıkıldım bu jutsulardan ben bile rüzgar kullanmıyorum artık” diye yakındı. Kendisini gelen fırtına da yine pelerinin kolları sayesinde kurtulmuştu. Ellerini birleştirerek sage modu da kyuubi moda eklemişti. Ardından bağırarak “Kuchiyose : Nidaisengama” diyerek çağırma tekniğini tamamladıktan sonra etrafı büyük bir sis kaplamıştı. Kitatsu sisin içinde Naruto’yu bulmaya çalışıyordu. Naruto sisin içinden pelerinin üstünde iki kurbağa ile belirmişti. Fukasaku ve Shima. “Hey Naruto, bizi niçin bunun için rahatsız ediyorsun” dedi Fukasaku yakınma ses tonu ile. “Kusura bakmayın Fukasaku-sama ama kaybedecek vaktimiz yok.Hemen işimizi halletmemiz gerekiyor” dedi ve ardından “Fukasaku sızlanmayı kes de çocuğa yardım edelim”dedi Shima. Naruto çoktan jutsusunu hazırlamıştı.” Fukasaku-sama, Shima-sama hazır olun. Hey sen! Bir de bu rüzgar tipi jutsuyu dene! Fuuton-Rasenshuriken!” Rasenshuriken büyük bir hızla Kitatsu’ya doğru ilerlerken Kitatsu el mühürleri yapıp kurtulmaya çalıştı. “Doton: Doryūheki” Yerden yükselen devasa duvarın işini göreceğini düşündü. Rasenshuriken duvara çarptığında büyük bir patlama ile duvarı yerle bir etti ve Kitatsu da savrularak surlara doğru çarptı. İçinden ne güçlü bir rüzgar jutsusu idi bu böyle dedi. Daha tam doğrulamamışken Naruto önünde belirdi. Kurbağalarla birlikte çoktan jutsuyu aktif etmişlerdi bile. “Senpō: Goemon” Su, yağ ve ateş birleşmiş doğruca kitatsu’yu hedef almıştı. Kitatsu bunun sonu olduğunu anlamıştı o yüzden hiç hareket etmemişti ve ölümü öylece soğukkanlılıkla karşılamıştı.
----------------------------------
Gaara, kazakage’nin bedenini bir köşeye fırlatmıştı. Parşömeni saklanılan yerden alıp arkasını dönmüştü ki Naruto aniden ortaya çıktı. “Buldun demek.” Dedi Naruto sevinerek. Gaara başını salladı. Tam bu sırada Naruto bir şey hissetti. Gaara’ya korku dolu gözlerle bakarak “Hemen gitmem gerekiyor! Sana dediğim sığınağımız git orda buluşuruz!” deyip birden ortadan kaybolmuştu. Gaara, acaba ne oldu diye düşünerek yola koyulması gerektiğini düşündü. Kum gibi dağılarak odadan uçarak kayboldu.
---------------------------------
Naruto ışınlandığı sırada Dolunay çoktan kırmızı olmuştu ve Juubi’nin başı ortaya çıkıyordu. Sasuke’nin hemen yanında belirdiğinde Sasuke ve Kabuto aniden ona dönmüştü. Çok fazla vakitleri yoktu. Naruto, Sasuke’ye dokunduğunda ışınlanacaklarını anladı ve naruto’ya dönerek “Kabuto’yu da alıyoruz” dedi ve o da Kabuto’ya dokundu. Juubi köyü havaya uçurmadan bir saniye önce ortadan kaybolarak bu büyük yıkımdan kurtulmuşlardı.
Uzun bir aradan sonra yine uzun bir bölüm ile karşınızdayım. Evet farkındayım çok uzun bir ara oldu ama bahane üretmeye gerek yok. Yeni bölüm karşınızda, umarım beğenirsiniz