Türkler(Kendimizi tartışmamızın zamanı geldi)

[Jiraiya-Sama]

Mimar Sinan ermeni ve piri reis o kadar abartılacak birisi değil telefondayım daha sonra detaylıca yazarım.

[JiraiyaFlash]

Hacı böyle gitmeyecek idalaşarak bir yere varamayacağız. Ben bir millet söyleyeceğim sen şu şu var diyeceksin veya diyemeyeceksin. Veya konu başka yerlere gidecek. O yüzden sana anlatmak istediğimi güzel dile açıklıyorum(Ayrıca Love Science sayfasını bilen ve zamanında çevirilere ilk yorumu atan da bendim, ülkenin şu anki durumun gayat iyi biliyorum mnakyım, sanki söylediğin şeyleri karşındaki bilmiyormuş gibi söylemen delendiriyor he tabi birde gülüm vs bunları yüzyüze yapsak sinirli halime denk gelsem kavga çıkardı);
Japonya mesela bağımsızlığından vaz geçtiğinde ve bugün ki halini bildiğimiz bir ülke.
Türkiye ise bağımsızlık için mücadele vermiş, kendi ayakalrı üzerinde durması için uğraşılan bir ülke. Peki doğru olan hangisi oluyor? Madem türk halkının diğer milletlerden şu an için bir farkı yoktu, neden bağımsızlığımıza bu kadar takmıştık? Veya küba gibi bir ülke olmamız daha mı doğru olurdu(Konumumz gereği zor olurdu orası ayrı konu)

Zamanında 7 asır bütün dünyada tıp alanında okuturulan tıpın temelerini atan, büyük insanlara ilham veren ibni sina. Şu zamanda bile nasıl yapıldığı ve nasıl bir algoritmaya sahip olduğuna şaşkınlıkla bakılan, matematik ve mimari de örnek insan mimar sinan. Veya abdyi ilk keşif eden ve şu zamanda bahriye kitabı gibi haritası eserleri batıda kaynak olarak gösterilen ve araştırmaya konuşan bir piri reis.

Küba fakir bir ülke olsa da, dünyanın en mutlu ülkelerinden bunun nedeni bilim mi peki? sürekli bilimde genişlemek ve çağ atlamak doğru şey mi? Japonya aynı zamanda sapık ve kompleksli bir halk,ruh haleri bozuk bir halk. Kapitalist düzenin babalarından abdnin halkının büyük bir kesmi ne olup bitiğinden habersiz okuma oranı düşük, teknoloji kurbanı insanlar. Einstein da bunu öngörmüştü yani ilerlemek bilimin gelişmesi iyi bir şey olduğu kadar kötü sonuçlara da sebep olur.

Tamam bilim önemlidir ve bizat ne kadar önemli olduğunu her fırsata vurgularım, Atatürkte vurgulamıştır ama önemli oaln şey bu değil bunu anlatmaya çalışıyorum. Biz ilginç bir milletiz, savaşçıyız neşeliyiz aynı zamanda vurdum duymaz bir milletiz. Ama bu özeliklerinin başkalaşım geçirdiği ve yok olduğu bir dönemde bağımsız olmamız gerçekten doğru şey miydi?

Yine tam olarak açıklayamasamda derin bir konu olduğunu düşünüyorum o yüzden daha da uzun uzadıya yazmak istemiyorum.

İbni Sina türk değildir 1 2. si ne anlatmak istedin konu ta türkler de iyidir canım yapmayın şimdiden nereye geldi
Biz türk değiliz artık arabız çoğunluk olarak.

Bir de batılı toplumlar bizim toplumumuzun hiç şahit olmadığı ama bu gidişle şahit olacağı berbat bir karanlık çağ yakaladı. Doğu toplumları (Hindistan, Çin, Japon, Rus, Asur, Sümer, Mısır vs vs Türk değil yani) bolluk içinde iken..
Adamlar -300 puandan +500 önümüze geçtier gibi bir şey

Bir de Osmanlı kominal bir topluluktur oradan çıkan bireylerin başarılarını çatırt ahanda türkler şöyle diye gösteremezsin canım kardeşim.. İbni Sina, Mimar Sinan, Kemalettin Efendi, İbni Haydun vs vs bunlar biz geldiğimizde buradalardı zaten (köken, öğreti olarak)
Kazma, Kürek, Sulama tarımcılık, ayakkabı, kıyafet nasıl yapılır türkler ermeniler ve rumlardan öğrendi yani bilimi geç yüksek teknoloji ya da sansasyonel isimleri geç oraya gelene kadar daha pek çok şey var.

Demek istediğini anlıyorum 1900'lü yılların başında bu coğrafya üzerine reset atıldı Atatürk ile beraber dha 80 küsürlük taze bir devletiz ve her konuda da dünyaya adapte olduk çok da kötü değiliz diyorsun...Haklısın ama bu geri düşmemede ki pay bizim meraklılığımız, tuttuğumuzu koparmamız ya da çalışkanlığımızdan değil çok hızlı ve sabit tüketici olmamızdan kaynaklı... karıştırmamalısın... Ve bu holiganca tavrı sürdürerek memleketimizi koruyamayız sevemeyiz...

[Akai sora]

İnsanın ne yaptığından çok ne olduğunu önemseyen zihniyete gülücüklerim girsin
İnsanları da böyle düşünmeye teşvik etmeyin

[Concord]

@jiraiya
Peki bağımsızlığımız kazanmamız sence doğru olan mıydı? Veya japonya gibi bağımsızlığımızdan vaz geçmemiz. Veya inönünün isteği gibi sosyalist düzene geçmemiz. Atatürk doğru olarak bunu düşünmüş ama anlam veremiyorum. Irksal bir özeliğimizn olmadığını hepinizle beraber bende biliyorum. Babamdan dolayı ırkçılığa benden daha soğuk baktığınızı düşünmüyorum bile(Bu konuda idaalıyım)

Ama aklıma takılan kısmı bu madem ırki bir özeliğimiz yok veya diğer insanlardan farkımız yok(Ki zencilerin kasları daha çabuk gerilir ama en aptal ırk olduğu da söylenir geçmişte yaşadıklarına göre bir ırk şu an ki haline geliyor görüşümce. Rusların daha dayanıklı olması uzun boylu olmaları gibi) neden bu millet için bu kadar çaba gösterildi ki? Ben şu an kendi kendini yönetme kapasitesi olmayan bir halk görüyorum ama Atatürk bu kapasiteyi görmüş bizim halkta. Bağımsız olmamıuz gerektiğini düşünmüş. Nedir bunun nedeni

[Jiraiya-Sama]

Atatürkte biliyor milletin salak olduğunu. Sadece milleti gazladı. Cumhuriyette halkın desteği yoktu. Bilakis senin temsilcilerin Sivasta manda himayeyi kabul ettiler.

Bak şöyle bir kıyaslama yap. Japonya'nın Meiji restorasyonundan sonra gelişmesine bak birde Türkiye'nin cumhuriyetten sonraki gelişmesini kıyasla. Arada dağlar kadar fark var. Eğitilmemiş bir halk, sefalet içinde yıllarca savaşmış dayak yemiş. Her önüne gelene boyun eğmiş. Atatürk Anadolu'ya geldiğinde milli mücadeleyi başlatamıyordu millet Amerikan mandasını kabul etmeye razıydı. Halkta istek yoktu. Yani yok bağımsızlığımıza düşkünüz olayı geçerliliğini yitirmiş.

Birde ırksal özelliklerin çoğu kaybedildi temelleri dışında. Artık kültürel özellikler var. Senin dediğin olay 1000 yıl önce olurdu. Anadolu'ya geldikden sonra buradaki medeniyetlerle kaynaştın gen haritasına bakabilirsin. Şuan Türkler azınlık burada. Kültür olarakta Orta Asya'dan çok Arap kültürüne yakınız.

''Peki bağımsızlığımız kazanmamız sence doğru olan mıydı? Peki bağımsızlığımız kazanmamız sence doğru olan mıydı? Veya japonya gibi bağımsızlığımızdan vaz geçmemiz. Veya inönünün isteği gibi sosyalist düzene geçmemiz. Atatürk doğru olarak bunu düşünmüş ama anlam veremiyorum.''
Buna cevap veremem. Hangisinin daha iyi koşul yaratacağını kestiremem. Çin Hindistan Brezilya yıllarca sömürgeydi şimdi hepsi dünyada ilk 10 da olan ülkeler. Hepsi kendi içinden liderlerini çıkarmış desteklerini almışlar. Devrimi tamamlamışlar. Bizde Cumhuriyet devrimleri tam anlamıyla oturmadı. Bugün halkın en az %30 bilinçli olarak cumhuriyet ve Atatürk düşmanı.


''Ama aklıma takılan kısmı bu madem ırki bir özeliğimiz yok veya diğer insanlardan farkımız yok''
Her ırkın bir takım özellikleri mevcuttu. Yaşadığı koşullardan ötürü bir takım kazanımlar elde ettiler. Bizimkiside askeri ve yönetim alanında idi. Bu sanayi devrimine kadar sürdü. Sanayi devriminden sonra insan gücü eskisi kadar önemli değildi. Yönetim sistem anlamındada çarklar çökmeye başladı.(Osmanlıyı baz alarak konuşuyorum) Batıya ayak uyduramadı. Toprak sistemini değiştirmeye başladı. Tımar topraklarını iltizama çevirmek zorunda kaldı. Bu sayede hem hazine gelirleri hemde askeri gücünden feragat etti.

Daha yazacağımda pc de oturtmuyorlar daha sonra devam ederim. Yarım kaldı amk.

Edit: Neyse devam edeyim.

Göçebe olan toplumlar kendilerini sürekli savunmak zorunda olduğu için askeri alanda bir takım çalışmalara itti. Sürülerini otlatmak için astronomiyi öğrendiler ve birazda matematik bu burada kaldı. Ama tarım toplumları tam teşekkül geçti. Genellikle medeniyetler hep büyük nehirlerin kıyısında. Nil, Dicle, Fırat, Sarı Nehir, İndus vb. gibi. Tarımı yaptılar baktılar nehirler taşıyor, bunun ne zaman taşacağını matematik ve astronomi bilimiyle aştılar. Ne zaman kuraklık ne zaman bol verim olacağını klimatolojinin ilkel haliyle çözdüler. Üretim fazlası oldu bunu depolamak için mimari mühendisliten faydanlandılar. Artık nüfus arttı şehirler büyüdü bürokrasiye ihtiyaç duydular. Anayasa ihtiyacı hissettiler. Devletlerin temellerini attılar. Coğrafi koşulları toplumları şekillendirdi. Türkler yaşadığı koşullar içindede kendince şekillendi. Askeri alanda güçlendin bunları tokatladın tokatladın ama bir yere kadar. Osmanlı Avrupada küçük milletleri döve döve gitti ne yaptı Viyana'da tıkandı. Viyana'yı aşsa başka Viyanalar vardı. Yani saf askeri gücün yeterli olmadığını anlamaları 19. yüzyılı buldu. Bu sırada batı çoktan sanayi devrimini tamamladı sömürgecilik yarışına başladı.

Toplumlar belirli dönemleri yaşarlar. Şuan İslam ve Türk medeniyeti ne reformu ne rönesansı tamamlayabildi. Bugün senin başbakanın heykelleri ucube diye yıktırıyor. Her yerde şeyhler ortaya çıkıp milleti kandırıyor. Atatürk bunları önlemek amaçlı önlemler aldı gayette güzel bir sistem düşündü topluma uygundu. Ama toplum buna hazır değildi. Sınıf ayrımı yaşamamış ömrü hayatı boyunca köyünden ayrılmamış yozlaşmış bir dinle avutulmuş bir avuç millet vardı elinde. Yapılabilecek en doğru çözümü uygulandı bence. Ama zaman önemli bir kavram her şey süreç içindedir. Toplumun bazı şeyleri kanıksaması gerekir. Tepeden inme bir şekilde yapılamıyor reformlar. Toplumun o süreçleri yaşaması lazım.

[Uchiha-Madara]

Bir ülke de laiklik yoksa, olan laiklik tehlike altındaysa, bir Başbakan Allah diyerek oy topluyorsa, ODTÜ gibi dünya çapında hatırı sayılır üniversitelerde yetişen bilim adamlarını polise dövdürüyorsa bu insanlar, eğitim ile dini ayrı tutamıyorlarsa, ülke de ateist bunlar deyip bilim adamları taşlanıyorsa, var olan bilim adamları, sanatçılara yapılan yardımın 500 katını Diyanet İşlerine yapıyorsa ülke ilerlemez. Geriler. Ülkemizin hali de budur. 50 yıl sonra tekrar Milli Mücadelemizi vereceğiz.

[oZzIiI]

Göçebe yaşayn barbar bir ırktık. Selçuklu, Osmanlı arada bir kaç beylik olana kadar sürekli fetihler yaparak insanların karılarını kzılarını kerdeşlerini çocuklarını analarını babalarını katlettik.
Sonra Osmanlı olarak 600 küsür yıl mezopotamyada hüküm sürdük.
600 yılın 300 yılı yine başka topraklara giderek oradaki insanların amına koyduk.
Edebiyet dışında hiç bir sanat anlayışımız veya sanata katkımız yok.
Son 300 yıl boyunca da ruslardan dayak yiyip iranla iyi geçinmeye çalıştık.

1.dünya savaşından sonra yaklaşık bir 30-40 yıl bir şeyler yapmaya çalıştık.
Sonra Demokrat Partiyi başımıza getirdik. 1950 yılından beri sürekli mühafazar iktidarlar seçiyoruz.

Ha bir de bu süreçte Yoğurt'u bulduk. Dünya'ya kattığımız en büyük şey Yoğurt.

İslamiyeti kabul edene kadar ki Türk irkına bir sempati besleyebiliyorum. Savaşçı toplum işte amk en azından bu işi çok iyi yapıyoruz. Ama sonrasında sadece yoğurt

[Tae-Seo]

Okuduğum iki-üç yorum içimi karatmaya yetti : ))
Arkadas eskiden savascıymışız, ara ara, zaman zaman Dünya'ya bazı alanlarda damgayı basmış, gücümüzle tirtermişiz.
Pekii bu gün neyiz? Atını siken kovboy misali kendimizi sikiyoruz. Dün Dünyayı sikerken, bu gün birbirimizi, evet : ))
Temennim yarın yine düşmanlarımızın amına koymamız yönünde.
Bunun yolu da evvela birbirimize tecavüzü bırakmamızdan geçiyor. İnsanlar sanıyor ki sikiştikmi iyi bi sonuc, tam kafama göre bi mahsul ortaya çıkacak. Nasıl bi hayaller alemiyse amk.

[Sae]

Göçebe yaşayn barbar bir ırktık. Selçuklu, Osmanlı arada bir kaç beylik olana kadar sürekli fetihler yaparak insanların karılarını kzılarını kerdeşlerini çocuklarını analarını babalarını katlettik.
Sonra Osmanlı olarak 600 küsür yıl mezopotamyada hüküm sürdük.
600 yılın 300 yılı yine başka topraklara giderek oradaki insanların amına koyduk.
Edebiyet dışında hiç bir sanat anlayışımız veya sanata katkımız yok.
Son 300 yıl boyunca da ruslardan dayak yiyip iranla iyi geçinmeye çalıştık.

1.dünya savaşından sonra yaklaşık bir 30-40 yıl bir şeyler yapmaya çalıştık.
Sonra Demokrat Partiyi başımıza getirdik. 1950 yılından beri sürekli mühafazar iktidarlar seçiyoruz.

Ha bir de bu süreçte Yoğurt'u bulduk. Dünya'ya kattığımız en büyük şey Yoğurt.

İslamiyeti kabul edene kadar ki Türk irkına bir sempati besleyebiliyorum. Savaşçı toplum işte amk en azından bu işi çok iyi yapıyoruz. Ama sonrasında sadece yoğurt

Oha amk

- Barbarlık sadece belli medeniyetlerin kendi kültür sahaları dışındakileri ayırmak için kullandıkları terimdir. Çinliler Kore ve Tibetlileri; Yunanlar tüm Anadolu halklarını, Kartaca ve Perslileri, Fenikelileri barbar olarak isimlendirdiler. Romalılar bile barbar olarak görülürken Yunanlaştıktan sonra bunu Roma-Yunan kültür sahası dışındakiler için ''barbar''demeye başladılar. Bir zamandan sonra bu şehirleşmemiş halklar için kullanıldı. Barbar = Kötü adam anlamına gelmiyor. Bilakis medeni kavimlerin yediği haltlarla göçebelerden Cengiz Han dışında kimse baş edemez(aşağıda birazcığından bahsediyorum).

- Osmanlı hiç bir zaman İspanyolların Amerika'da yaptıklarını, Roma'nın Kartaca'ya yaptığını, Rusların bozkırlarda ki Türklere yaptıklarını, Japonların Kore istilasında yaptıklarını, Hitlerin Yahudi soykırımını, Amerika'nın kızıl derililere yaptıklarını... Yapmadı. Bu neyin kafasıdır hiç bir zaman anlamam. Amk. siz herhangi bir devletin nasıl genişlediğini sanıyorsunuz etrafa çiçek böcek saçarak mı? Medeni dediğiniz devletler öyle mi büyüdü. Dünyanın yarısını öyle mi köleleri yaptılar? Bir kaç kanıtlanmamış iddia var ki onlarında boyutları saydıklarımla ölçüşemez.

- Bok yok edebiyattan başka sanat anlayışımız ve sanata katkımız. Burada uzun uzadıya yazmıyacağım, tüm alanın uzmanı tarihçilerin övdüğü İskitlerin de paylaştığı çok ince metal işlemeciliğine ve kuyumculuğu barındıran ''bozkır hayvan üslubu'' ve Avrupayı bile etkilemiş pek çok şey mevcut. Sanırım Nurhan Atasoy'un bununla ilgili çalışması varmış, gerçi araştırıp konuşan biri bu lafları edemez ama neyse...

Dünyaya katkılar kısmını da uzun uzadıya yazmayacağım, Yiğit bir kaçını belirtmiş zaten. Evvet byoğurttan başka katkımız yok dünyaya Türkleri çek tarihten sadece yoğurt eksilir di mi?

[Diabolus Ipsum Amans]

Ben hiç bi ıngilizin yunanin kendi ırkına böyle ahmakça saldırdığını görmedim.
Tarih dediğimiz bilimde bile çok büyük bi yerimiz var.

Beyler sanata da katkımız var dünyaya da her şeye.