Değerli arkadaşlar sitemizi ziyaret ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Forumu güncel tutmaya ve olabildiğince ilgilenmeye çalışıyoruz. Sitemize girince üye olup ilgilendiğiniz manga konularına mesaj atarsanız seviniriz.

Tales Of Berseria Tanıtım/İnceleme

Pc, Ps3 , Nintendo Hangisinde Hangi Oyunu Seviyorsanız Gelin Paylaşın Kaynaşın.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
_[Emre]_
Mesajlar: 3403
Kayıt: 29 Mar 2013 12:21
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Bleach
Favori Anime: Medaka Box

Resim
HİKAYE
Bir gece gökte kırmızı bir ay belirir ve bugünden itibaren bazı insanlar daemon(şeytan) adı verilen varlıklara dönüşmeye başlar. Küçük bir köyde yaşayan kızımız Velvet bu saldırıda ablasını ve ablasının karnındaki yeğenini kaybeder. (Ve bu arada evet ana karakterimiz bir kadın.) Bundan sonra Velvet'in tek dayanağı küçük kardeşi Laphicet ve onları saldırıdan kurtaran eniştesi olur. Aradan 10 yıl geçer. Şeytanları öldürebilen özel güçlere sahip bazı insanlar (Exorcist) ortaya çıkmaya başlar. Bunlardan biriside Velvet'in eniştesi Arthur'dur. Velvet'in zamanı vücudu bir hastalıktan dolayı zayıf düşmüş kardeşine bakmakla ve bir yandanda eniştesi Artur'dan dövüş eğitimleri almakla geçmektedir. (Ancak Velvet Exorcist güçlerine sahip değil.) Velvet bir gün kardeşinin yatağında olmadığını farkeder ve dışarıya onu aramaya çıkar. Onu bulmayı başardıktan bir süre sonra bir şeytanla karşılaşırlar. Velvet karşı koymaya çalışsada onun dengi değildir. Bayılmadan önce son gördüğü şey Arthur'un olay yerine geldiğidir. Bilinci yerine geldiğinde kendini evindeki yatakta yatarken bulur. Ancak ne Arthur ne de kardeşi evde değildir. Camdan dışarı baktığında ise ayın kırmızı renkte olduğunu farkeder ve koşa koşa dışarı çıkar. Bütün kasaba halkı şeytana dönüşmüş durumdadır. Velvet çaresizce kardeşiyle şeytanın saldırısına uğradıkları yer altı dünyasına açıldığına inanılan koca bir çukurun bulunduğu yere gider ve eniştesiyle kardeşini bulur. Tam yanlarına doğru gidiyorken Arthur Velvet’i yere sabitleyen bir büyü yapar ve Laphicet'in karnına kılıcı saplar ! Ve çukura doğru atar. (Yurt dışına satılan versiyonlarda Arthur büyü kullanarak Laphicet’i aşağı atıyor. Orjinali budur.) Velvet'te kendisini yere sabitleyen büyünün etkisinden kurtulup peşinden atlar ve kolundan yakalar Laphicet’i. Ancak Arthur Velvet’in zemine tutunduğu kolunu kılıcıyla keser. Velvet ve Laphicet çukurdan aşağı düşerken çukurun dibindeki bir yaratık Laphicet'i kelimenin tam anlamıyla yutar ve Velvet'ide dışarı fırlatır. Velvet çukurdan çıktığında kesilen kolunun yerine bir şeytanın kolunun geldiğini görüyoruz.(Allen Walker'a selamlar) Velvet elde ettiği bu yeni güçle Arthur'a karşı koymaya çalışıyor ancak başarısız oluyor ve hapishaneyi boyluyor. Ana hikayemiz bu yaşananlardan 3 yıl sonrasını anlatıyor.

Not: Farkettiyseniz bazı yerlerden çok yüzeysel bahsettim. Buradaki maksat oyunun başını bile oynarken süprizlere açık olmanız. :)

Şimdi işin birazda grafik kısmına bakalım.



Resim
GRAFİKLER
Doğal olarak oyun bir J-RPG olduğu için bize grafiksel manada çok büyük şeyler vaat etmiyor. Ancak bu türe alışık olanların son derece hoşuna gideceğine eminim. Atacağım bir kaç fotoğraf durumu kavramanıza yardımcı olucaktır.
► Spoiler Göster
► Spoiler Göster
► Spoiler Göster
Resim
AÇIK DÜNYA VE OYUNA GENEL BAKIŞ
Oyun bir açık dünya oyunu evet. Oyunda ziyaret edebileceğimiz pek çok bölge var. Elimizde bulunduğumuz yerin tam haritası birde dünya haritası var. Oyunda gidebileğimiz çok fazla nokta var ancak bölgeler pek geniş değil. Yani açık dünya dediysek bir GTA beklemeyin. Drakensang Online veya Pokemon serisini oynayanlar ne demek istediğimi anlamıştır diye tahmin ediyorum. Oyunda ilerlerken şehirdeki insanlarla (Üzerinde ünlem işareti olanlar başta olmak üzere) muhabbet edebilme imkanımız var. Bu konuşmalar oldukça eğlenceli anlara sahne olabilirken bazende hikayenin gidişatı hakkında önemli ipuçları almamızıda sağlıyor. Bunun dışında haritanın her yerine gizlenmiş hazine sandıkları var. Bu sandıklardan yeni kıyafetler, bir çok pot, silahlarımızı geliştirmemiz için gereken itemler,yemek malzemeleri ve tecrübe puanı çıkabiliyor. En basit sandıklardan genellikle can veren potlardan çıkarken gümüş rengindeki veya süslü sandıklardan güzel şeyler elde edebiliyoruz. Özellikle sadece bütün bölgelerde bulunan gümüş rengindeki enerji toplarını(daha iyi bir isim bulabilen yazsın :D) toplayarak açabildiğimiz kasalardan çok güzel şeyler çıkabiliyor. Bu kasaları açabilmek için istenilen miktar her seferinde değişiyor. Genellikle ne kadar çok isterse o kadar iyi eşya veriyor. Ama ben 400 topluk kasadan baş çıktığınıda gördüm. :D Onun dışında bizi açık dünyada çeşitli mini oyunlar,yan görevler,karakterlerimizi dinlendirebileceğimiz hanlar, belli bölgelere dağıtılmış ve öldürünce görevli NPC’den para ödülü aldığınız mini bosslar ve tabikide alış veriş yapıp itemlerimizi geliştirebileceğimiz bir mağaza bulunuyor. Ayrıca şehir ve köyleri saymazsak heryer şeytanlarla kaynıyor. Bunlar size bir açık dünya için az geldiyse gelmesin. Zira ana hikayeyi bitirmek bile yaklaşık bir 45 saatinizi alacak. :lol: Birde son olarak oyunun orta kısımlarında bize verilecek olan daha hızlı seyahat etmemizi sağlayacak sörf tahtası benzeri bir eşya var. Özellikle oyunun sonlarına doğru canavarlarla vakit kaybetmeyip hızlı bir şekilde ilerlemek için ideal. Resmini grafikler kısmında görebilirsiniz. Bu elde ettiğimiz tahtayı daha sonra kıyafetlerimiz gibi değiştirebilme imkanımızda var. Zaten oyunda karakterlerin saçlarından tutun taktığı aksesuara kadar değiştirebiliyoruz. İsterseniz Velvet'i etrafta hizmetçi kıyafetiyle felan dolaştırın yani. :lol:
Bahsettiğim gümüş renkli topları toplayarak açtığımız kasalar ve bölge haritası için;
► Spoiler Göster

Resim
OYNANIŞ VE MEKANİKLER
Tales of Berseria'da karakterimizi Third Person olarak yönlendiriyoruz. Oyunun genelinde 4-6 kişilik gruplar halinde hareket etsekde oyun boyunca grubumuza önderlik edecek bir kişi seçiyoruz ve açık dünyada gezerken onu kontrol ediyoruz. Aynı şey dışarda gezen şeytanlar içinde geçerli. Şeytanlarda 3-4 kişilik gruplar halinde gezmesine rağmen biz açık dünyada sadece 1'ni görürüz. Şeytanlarla savaşmak için yanlarına yaklaşmamız yeterli. Onların yakınından geçersek bizi kovalamaya başlıyorlar zaten. Araya giren küçük bir sahneden sonrada kendimizi savaş alanında buluyoruz. Savaş alanı belli bir alan içerisine sıkıştırılmış durumda. Bu alanın dışında çıkmaya çalıştığımızda Escape yapmış yani savaştan kaçmış oluyoruz. Mount and Blade benziyor burda biraz. Savaşlarda şeytanların tarafında 3 ila 5 kişi oluyor. Biz ise 4+2 oynuyoruz. Yani 4 kişi savaşıyor 2 kişi yedekte bekliyor. Bu savaşacak 4 kişiyide kendimiz belirliyoruz tabiki. Bu 4 kişiden birini biz 3’nüde bilgisayar kontrol ediyor olacak. Bu arada sahip olduğumuz 6 karakterin hepsiyle oynuyabiliyoruz. Hangisini sizin kontrol edeceğiniz tamamen keyfinize kalmış. Savaş sırasında da bu karakterler arasında belli bir bedel karşılığında değişim yapmamız mümkün bundan daha sonra bahsedeceğim. Oyunumuzun bir hack and slash olduğunuda belirteyim yeri gelmişken. Cidden J-RPG ve hack and slashi yan yana görmek öyle çok kolay değildir. İlk önce karakterlerimizi sınıflara ayırmak gerekirse Velvet dövüşçü, Roguro kılıç ustası, Eizen Korucu,(hem yumruklarını hem büyüsünü konuşturabiliyor.) Magilou,Laphicet,(ölen kardeşi değil.) ve Eleanor büyücü sınıfına girerdi sanırım. Oyunda hangi karakteri oynarsanız oynayın iyi dövüşmenin anahtarı uyumlu kombolardan geçer. Karakter yetenek ekranına girdiğinize şöyle bir tablo gelecek karşınıza;

Resim

Burdan savaş sırasında kullanacağımız skilleri seçiyoruz. Karakterimiz level atladıkça yeni skiller açıyoruz. Ard ardına birbiriyle uyumlu skilleri kullanarak kombo yapmak bize rakibi sersemletme şansı ve fazladan hasar olarak geri dönüyor. Ayrıca her canavar türünün karşısında zayıf olduğu skiller var. Bunları kullanmak gene ekstra hasar olarak bize geri dönüyor. Bazı skillerin direkt olarak uyumlu olduğu bir hareket yoktur ancak hızlı bir vuruş için iyidirler. Bu resimde gördüğünüz Tearing Thorn gibi. Bu arada resimdeki control mode semi auto yazan yer dikkatinizi çekmiştir. Yani savaş sırasında kontrol modunuz yarı-otomatik olursa karakteriniz önündeki bir düşmana kitlenir ve o ölene veya siz hedefini değiştirene kadar yaptığınız saldırılar onun bulunduğu bölgeye doğru olur. Eğer Manuel yaparsanız karakterinizin kontrolü ve saldırılarınızın yönü tamamen size geçer. Son olarak auto yaparsanızda karakterinizin kontrolü bilgisayara geçer ve siz sadece savaşı izlersiniz. :) Ben boss savaşlarında yarı otomatiği normal savaşlarda ise manueli kullanıyordum.

Resim

Bu ekranda itemlerimizi, sahip olduğumuz itemlerin bize sağladığı ekstra özellikleri, HP'mizi saldırı gücümüzü vs görüyoruz. Tahmin edebileceğiniz gibi saldırı gücümüzü arttırdıkça yakın dövüşte verdiğimiz hasar artarken. Büyü gücümüzü arttırdıkça büyülerden verdiğimiz hasar artıyor. Focusu arttırdıkça büyülerin bekleme süresi azalıyor. Geri kalan 2'si ise defans(yakın dövüş için) ve büyü defansı zaten.
Sağ üstte BG 2/5 ve sağ altta bir yıldızın yanında da 3/5 yazdığını görüyoruz peki bunlar nedir ? Savaş sırasında alttaki karakter profillerinin yanında büyük bir daire ve içindede bir rakam görüceksiniz. Bu rakam savaş sırasında artacaktır. 1 BG karşılığında o an savaşan karakterinizi yedekteki biriyle değiştirebiliyorsunuz. 3 BG karşılığında ise özel hareket yapabiliyorsunuz. Her karakterin yapabileceğiniz bir çok farklı özel hareketi bulunuyor. Takım halinde (2 kişi) yapılabilen özel hareketlerde var baya hoş. Merak edenler için Velvet'in bir hareketini koyalım.

https://www.youtube.com/watch?v=aIBYhhamhK0

Şimdi gelelim şu yıldız muhabbetine. Bu yıldızları savaş sırasında gene karakter profilinizde görüyorsunuz. Bunlara soul deniliyor. Siz savaştıkça bu soulların azaldığını görüceksiniz. Tamamen bitince saldırılarınız yavaşlar, hasarınız azalır ve düşmanların bloklaması kolaylaşır. Tekrar dolması için 5-10 saniyeliğine savaştan uzak durmanız ve kaçmanız gerekiyor. Ayrıca özel hareketlerinizi kullanabilmeniz için ilk önce 3 yıldıza sahip olmanız gerekiyor. Bu sayıya ulaştığınızda isteğe bağlı olarak bir rage moduna giriyorsunuz. Bu moda girmeden özel hareket kullanamazsınız. Bu modun olayı ise her karakter için farklı mesela Velvet'te bir süreliğine saldırı gücünüz artıyor ancak bu canınızdanda götürüyor. Yaptığınız komboya göre kullanıcağınız özel hamle değişiyor. Eğer özel hamlenizi kullanmazsanız komboyu bitirdikten sonra Velvet kendine has BG karşılığında kullandığınız özel hareket kadar etkili olmasada hasarı güzel olan bir hamleyle bu moddan çıkar. Ancak her rage moduna girdiğinizde sahip olduğunuz soul sayısından savaş sırasında kalıcı olarak 1 adet eksilir. Bunu geri kazanmak için rakibi sersemletmeniz veya düşmanlardan birini öldürmeniz gerekmekte. Son çare ise çantanızdaki soul veren potlardan birini içmek. :)

Savaş kısmını burda bitirip define arama ve yemek yapmaktan kısaca bir bahsetmek istiyorum. Define arama muhabbeti oyunun ortalarında açılan birşey. Assassin's Creed oyunlarından tanıdık olduğumuz bir muhabbet. Geminizi 30 dakikalığına bir bölgeye gönderiyorsunuz oda size çeşitli tarihi eserler, yemek tarifleri vs buluyor. Çokda önemli bir şey değil yani. Yemek yapma muhabbetide basit ama etkili. Oyunda bir sürü değişik yemek çeşidi var. Bu yemekler takımınızın eksik canını tamlarken, her yemeğin saldırı gücünü, defansı, büyü gücünü arttırmak gibi farklı etkileri var. Ayrıca yemeği takımınızda bulunan karakterlerden birine yaptırmanız lazım. Seçtiğiniz karaktere yemek yaptırdıkça aşçılıği iyileşiyor ve yemeğin verdiği özellikler artıyor.



Resim
DEĞERLENDİRME

Karakter Tasarımları: 10/10
Hikaye: 9/10
Oynanış: 8/10
Grafikler: 7/10
Açık Dünya: 6/10
Ufo Table'nin anime versiyonuyla koyduğu ara sahneler ve intro kalitesi: Paha biçilemez.

Açık dünyaya 6/10 vermemin sebebi mini boss öldürme görevleri hariç açık dünyada bulunan diğer yan görevlerin oldukça sıkıcı olması. Ancak ana hikaye tek başına 45 saate yakın sürdüğü için pek sırıtmıyor. :D

Resim
SON SÖZ
Tales of Berseria hikayesi, birbirinden harika karakterleri ve bu 2'sinin yanında hiç sırıtmayan hızlı savaş mekanikleri ile sizi kesinlikle hayal kırıklığına uğratmayacak, özellikle J-RPG türünden uzak olan kişiler için yepyeni bir oyun deneyimi.
En son _[Emre]_ tarafından 16 Nis 2020 10:26 tarihinde düzenlendi, toplamda 5 kere düzenlendi.
Kullanıcı avatarı
_[Emre]_
Mesajlar: 3403
Kayıt: 29 Mar 2013 12:21
Cinsiyet: Erkek
Favori Manga: Bleach
Favori Anime: Medaka Box

Benden başka Türkiye'de oturup J-RPG oyunu için sayfa sayfa yazı yazacak başka manyak var mıdır lan acaba? :D Neyse pişman değilim. Velvet benim için hala gelmiş geçmiş en kusursuz oyun karakteri. Vicdansız Ufotable sikindirik Zestiria'ya anime adaptasyonu yapacağına buna yapsaydı keşke. Duyduğuma göre Berseria özellikle Japonya'da çok büyük bir patlama yapmış. Büyük ihtimalle tam da bu yüzden adaptasyon gelmiyor. Zira oyunlar için yapılan anime adaptasyonlarının ana amacı reklamdır. Ve Berseria'nın en başından beri buna ihtiyacı olmadı.
Cevapla

“Oyun” sayfasına dön