Değerli arkadaşlar sitemizi ziyaret ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Forumu güncel tutmaya ve olabildiğince ilgilenmeye çalışıyoruz. Sitemize girince üye olup ilgilendiğiniz manga konularına mesaj atarsanız seviniriz.
ugur_tatli yazdı: ↑30 May 2018 20:06
Bitti sonunda mac. Cok da guzel bitti. Berabere kalacaklarini dusunmuyordum ama mutluyum sonuctan.
Ishizaki bu yeni takima secilmeyi nasil basardi bu arada arada?
Wakabayashi'ye saygim iki bolumdur artiyor yalniz eline dergi alip Roberto pesinde gezmesi komik geldi. Lol
İshizaki biraz tekmeye kafa atan cinsten.İleride defans olucak ve kafes olayında gördüğün gibi asla pes etmeyen biri.Bülent Korkmaz'ın kazma versiyonu olarak izlerdik küçükken.
Dipnot:Çelik gibi kafası vardır ayrıca.Seri defans oyuncusu ekolünden sayılır.Sürekli pazara gider ama yine rakibe yetişir.Malum koşu mesafesi en uzun olan anime
second gear yazdı:
Dof,Bellamy,Trebol üçlüsüne Zoro ve Law beraber dalsaydı bu adamların hepsi şuan ölüydü.Zoro,Luffy gibi Bellamy'ye acımazdı keserdi.Trebol'u sayma,Dof'a tek kombo Zoro keser olayı bitirirdi.
Orda bir üstad vardı uzaklarda Though you're a fool, I still love you,my son...
Captain Tsubasa (2018) animesinin ilk 2-3 bölümünü izledim. Çizimleri oldukça başarılı ve güzel buldum. Lakin karakterlerin yüzleri eski havasını pek veremedi bana. Birşeyler eksik gibi geliyor bana. Dediğim gibi çizimler ve renklendirmeyi başarılı buldum. Belki size saçma gelebilir fakat Tsubasa dünyasındaki evlerin şekli ve hemen her yerde yeşillik ve spor sahaları olması beni hep imrendiriyor. Serinin yavaş ilerlemesi de gayet doğal, tsubasa serisinin özelliği bu. Ek olarak müzikleri hiç beğenmedim. Gaza getirmiyor izleyince. Oysa o klasik şarkı çalınca topu alıp, sokağa oynamaya giderdik biz küçük iken.
Eğer Tsubasa'yı 90'lı yıllarda izleyen biri iseniz tercihiniz eski seriyi izlemek olur. Ki ben tekrardan izleyeceksem gider eski halini izlerim. 2000'li yılarda doğanlar eski çizimleri berbat bulabilir fakat benim için anılarla dolu olduğu için eski halini izlemek daha keyif verici.
Tsubasa-Dragon ball. Bu ikisi benim için zaman kapsülü gibidir. Ne zaman bunları izlesem çocukluk yıllarıma giderim. Duygulandım aq.
En son *UnforgiveN* tarafından 18 Haz 2018 23:03 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
*UnforgiveN* yazdı: ↑18 Haz 2018 23:00
Captain Tsubasa (2018) animesinin ilk 2-3 bölümünü izledim. Çizimleri oldukça başarılı ve güzel buldum. Lakin karakterlerin yüzleri eski havasını pek veremedi bana. Birşeyler eksik gibi geliyor bana. Dediğim gibi çizimler ve renklendirmeyi başarılı buldum. Serinin yavaş ilerlemesi de gayet doğal, tsubasa serisinin özelliği bu. Ek olarak müzikleri hiç beğenmedim. Gaza getirmiyor izleyince. Oysa o klasik şarkı çalınca topu alıp, sokağa oynamaya giderdik biz küçük iken.
Eğer Tsubasa'yı 90'lı yıllarda izleyen biri iseniz tercihiniz eski seriyi izlemek olur. Ki ben tekrardan izleyeceksem gider eski halini izlerim. 2000'li yılarda doğanlar eski çizimleri berbat bulabilir fakat benim için anılarla dolu olduğu için eski halini izlemek daha keyif verici.
Tsubasa-Dragon ball. Bu ikisi benim için zaman kapsülü gibidir. Ne zaman bunları izlesem çocukluk yıllarıma giderim. Duygulandım aq.
Gelmiş geçmiş en yavaş Tsubasa remakeni izliyorsun. Onu belirteyim. Akıllı telefon falan gösterdiler bide seride.
*UnforgiveN* yazdı: ↑18 Haz 2018 23:00
Captain Tsubasa (2018) animesinin ilk 2-3 bölümünü izledim. Çizimleri oldukça başarılı ve güzel buldum. Lakin karakterlerin yüzleri eski havasını pek veremedi bana. Birşeyler eksik gibi geliyor bana. Dediğim gibi çizimler ve renklendirmeyi başarılı buldum. Serinin yavaş ilerlemesi de gayet doğal, tsubasa serisinin özelliği bu. Ek olarak müzikleri hiç beğenmedim. Gaza getirmiyor izleyince. Oysa o klasik şarkı çalınca topu alıp, sokağa oynamaya giderdik biz küçük iken.
Eğer Tsubasa'yı 90'lı yıllarda izleyen biri iseniz tercihiniz eski seriyi izlemek olur. Ki ben tekrardan izleyeceksem gider eski halini izlerim. 2000'li yılarda doğanlar eski çizimleri berbat bulabilir fakat benim için anılarla dolu olduğu için eski halini izlemek daha keyif verici.
Tsubasa-Dragon ball. Bu ikisi benim için zaman kapsülü gibidir. Ne zaman bunları izlesem çocukluk yıllarıma giderim. Duygulandım aq.
Gelmiş geçmiş en yavaş Tsubasa remakeni izliyorsun. Onu belirteyim. Akıllı telefon falan gösterdiler bide seride.
Dostum nerdeyse 2020'li yıllara geliyoruz. Aradan 35 yıl geçmiş. Artık devir değişti haliyle Çelik de değişti. Demek istediğim herşey paraya endeksli oldu artık. Eğer remake serisi 2000'li doğumlu insanları kendine çekebildiyse uzatabildiği kadar uzatacaklardır bölümleri. Naruto'dan az çok biliyorsun. Adamların yaptığı filler ile yepyeni bir seri çıktı.
Serinin "ana akışı" değişmediği sürece, akıllı telefon vs. gibi şeylerin eklenmesi pek sorun olmaz kanımca. Anime olduğu için Mangaka'nın yetkisi yok. İş tamamen seriyi yayınlayan şirketin insafına kalıyor. Ha sizler artık internetten izlediğiniz için bölümü izlerken atlama yapabilrsiniz. Ama bu sefer de seriden bi zevk alamıyorsun. Biz tv nin karşısına geçip her anını yaşıyorduk izlerken. Tabii o zamanlarda da Tsubasa nın bir şutu çekmesi 2 bölüm sürerdi ama alternatifimiz yoktu. : )
*UnforgiveN* yazdı: ↑18 Haz 2018 23:00
Captain Tsubasa (2018) animesinin ilk 2-3 bölümünü izledim. Çizimleri oldukça başarılı ve güzel buldum. Lakin karakterlerin yüzleri eski havasını pek veremedi bana. Birşeyler eksik gibi geliyor bana. Dediğim gibi çizimler ve renklendirmeyi başarılı buldum. Serinin yavaş ilerlemesi de gayet doğal, tsubasa serisinin özelliği bu. Ek olarak müzikleri hiç beğenmedim. Gaza getirmiyor izleyince. Oysa o klasik şarkı çalınca topu alıp, sokağa oynamaya giderdik biz küçük iken.
Eğer Tsubasa'yı 90'lı yıllarda izleyen biri iseniz tercihiniz eski seriyi izlemek olur. Ki ben tekrardan izleyeceksem gider eski halini izlerim. 2000'li yılarda doğanlar eski çizimleri berbat bulabilir fakat benim için anılarla dolu olduğu için eski halini izlemek daha keyif verici.
Tsubasa-Dragon ball. Bu ikisi benim için zaman kapsülü gibidir. Ne zaman bunları izlesem çocukluk yıllarıma giderim. Duygulandım aq.
Gelmiş geçmiş en yavaş Tsubasa remakeni izliyorsun. Onu belirteyim. Akıllı telefon falan gösterdiler bide seride.
Dostum nerdeyse 2020'li yıllara geliyoruz. Aradan 35 yıl geçmiş. Artık devir değişti haliyle Çelik de değişti. Demek istediğim herşey paraya endeksli oldu artık. Eğer remake serisi 2000'li doğumlu insanları kendine çekebildiyse uzatabildiği kadar uzatacaklardır bölümleri. Naruto'dan az çok biliyorsun. Adamların yaptığı filler ile yepyeni bir seri çıktı.
Serinin "ana akışı" değişmediği sürece, akıllı telefon vs. gibi şeylerin eklenmesi pek sorun olmaz kanımca. Anime olduğu için Mangaka'nın yetkisi yok. İş tamamen seriyi yayınlayan şirketin insafına kalıyor. Ha sizler artık internetten izlediğiniz için bölümü izlerken atlama yapabilrsiniz. Ama bu sefer de seriden bi zevk alamıyorsun. Biz tv nin karşısına geçip her anını yaşıyorduk izlerken. Tabii o zamanlarda da Tsubasa nın bir şutu çekmesi 2 bölüm sürerdi ama alternatifimiz yoktu. : )
İşin komik yanı da o zaten. Şu an izlediğin şey 1983 versiyonundanda yavaş.
Şimdi izledim 12. bölümü. Baya baya hoşuma gidiyor bu yan maçlar da. Filler tadında geçer diye düşünüyordum ama animasyon güzel olunca kendisini izletiyorlar.
Wakabayashi'ye atlayan o 7'li niye ceza almadılar anlamadım ama reyize işlemediğine sevindim. Bölüm başlığını okuyunca Wakabayashi gg olacak diye düşünmüştüm. Lol
Umarım final maçına ayağı sağlıklı çıkar.
ugur_tatli yazdı: ↑19 Haz 2018 13:43
Şimdi izledim 12. bölümü. Baya baya hoşuma gidiyor bu yan maçlar da. Filler tadında geçer diye düşünüyordum ama animasyon güzel olunca kendisini izletiyorlar.
Wakabayashi'ye atlayan o 7'li niye ceza almadılar anlamadım ama reyize işlemediğine sevindim. Bölüm başlığını okuyunca Wakabayashi gg olacak diye düşünmüştüm. Lol
Umarım final maçına ayağı sağlıklı çıkar.
Serinin en güzel bölümleri asıl japon kadrosu oluşana kadar geçen süreçtir. Hikaye olarak da en güzel bölümler bunlar bence.
13'ü yeni izledim. Çok gaza geldim ulusal şampiyona için. Wakabayashi'nin ayağı üzücüydü yine de.
Bir de demek ki Tsubasa'nin kaptanlığı bu şekilde başlıyor. Çocukken izlediklerimden hiçbir şey hatırlamıyorum. Lol